NATO’NUN PKK’YI KURTARMA VE "KÜRT KORİDORU KUŞAĞI" PLANLARI

NATO bünyesinde Kahramanmaraş’a konuşlandırılacak İtalya Hava Savunma Sistemi’nin malzemeleri ve İtalyan askerler kente ulaştı.

İtalya’dan deniz yoluyla İskenderun Limanı’na getirilen konteynerlere yüklü füze bataryaları ve rampalar TIR’lara taşındı. Hava savunma sistemine ait malzemelerin bulunduğu konteynerleri taşıyan 10 TIR ve 25 İtalya askeri Kahramanmaraş’ta.

Bundan sonraki süreçte de, NATO’ya bağlı yabancı ordular, meclis kararı olmadan gelişlerine devam edecek.


NATO ordularının, Türk topraklarına yerleşmesine etki eden nedenleri tespit etmek gerekiyor.


1 - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 24 Temmuz'dan bu yana sürdürdüğü operasyonlar, ABD ve NATO'nun bölgedeki temel aktörü olan PKK'yı etkisizleştiriyor. NATO, bu konudaki rahatsızlığını defalarca dile getirmiş ve terörle mücadele "vakayi adliyeden” bir olaymış gibi NATO’nun yetkili ağızlarından "sorunu büyütmeyin" şeklinde açıklamalar yapılmıştır.


2 - ABD, Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde, Irak'ın kuzeyindeki Uydu Kürt devletinin yanı başına, Suriye'nin kuzeyinde ayrı bir Kürt koridoru eklemek istiyor. Böylece Irak ve Suriye'de Türkmenlerden arındırılmış, homojen bir "Kürt kuşağı" yaratılacak, hedef ülkelerin toprak bütünlüğü ortadan kalkınca ABD karşısında duran mukavemet gücü azalacaktır.


NATO ve tabi ki ABD’nin, Türkiye’nin Güneydoğu'sunu, Suriye'nin kuzeyini, İran'da Tebrizin bir bölümünü kapsayan topraklarda "Bağımsız Birleşik Kürdistan" kurma hayalinin olduğunu sağır sultan bile duydu. Irak'ın kuzeyinde fiili olarak kurulan uydu devlet, bu projenin ilk adımı idi.


Bu açıdan yorumlayacak olursak, NATO’nun Türkiye’ye son konuşlanma amacı açık ve net: Irak’ın kuzeyinden başlayan ve Suriye'nin kuzeyini kapsayarak Doğu Akdeniz'e kadar uzanacak, oluşturulması düşünülen " Kürt Koridoru Kuşağı" nı dış saldırılara karşı koruma altına almak. Buradaki "dış saldırı olasılığı" tabi ki İran, Suriye ve Türkiye'nin kendi güvenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamaya dönük askeri müdahalesidir.

Kürt koridorunun korunmasını ise Türkiye'ye rağmen, Türk toprakları üzerinden gerçekleştirecekler. Son dönemde, PYD/YPG simgeli üniformalarla dolaşan ABD askerlerinin görüntüleri, ABD ve NATO'nun bu konudaki niyetini ve tercihini zaten ortaya koyuyor.

ABD'nin dört ülkede ( Türkiye, Suriye, Irak ve İran ) toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaçlayan, "Bağımsız Birleşik Kürdistan" projesinin önündeki ilk engel Irak'tı. Irak engeli görünürde aşıldıktan sonra, sıra Suriye'ye geldi. Ancak Suriye'de beklenmedik bir direnişin olması ve son dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı iç güvenlik harekatı, ABD ve NATO'nun planlarını sekteye uğrattı.


ABD, planlarına kaldığı yerden devam etmek, Irak'ta başlattığı projesini Suriye ve Türkiye üzerinden devam ettirmek için, oluşturmak istediği "Kürt Koridoru" planını Suriye'de hayata geçirmeli. Ancak bunu yaparken aynı zamanda TSK'nın yürüttüğü operasyonları da bir şekilde etkisizleştirmeliydi.

Bunun da yolu "uluslararası anlaşma zeminine" dayanan, ortak bir askeri paktı devreye sokmak olacaktır. NATO, bu açıdan ABD ile TSK'yı doğrudan karşı karşıya getirmeyecek koşullara uyan bir örgütlenme olarak, Suriye'ye yönelik projede daha aktif yer alacaktır.


NATO, ABD'nin Ortadoğu'da sınırları yeniden belirleme planında, her zamanki gibi "şemsiye" görevi üstlenecek.


TSK'nın operasyonlarına dönük fiili bir engel oluşturulacak, Suriye'de oluşturulması planlanan "Kürt Koridoru" güvenlik altına alınacak. Yani Batı bir taşta iki kuş vurmayı amaçlıyor böylece.


1952'den bu yana Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamaktan ziyade, milli güvenliğimizi tehlikeye sokan bir egemenlik kurumu olarak NATO, ABD merkezli bir faaliyet icra ediyor.

Bu dünde böyleydi, günümüzde de böyle. Amaç, Ortadoğu üzerinden Asya'ya hakim olmak için, kilit ülke olan Türkiye’yi tamamen denetim altına almak ve uzun vadede toprak bütünlüğümüzü ortadan kaldırmak.

Bölgede gerici / bölücü çetelere aktif destek veren ABD, aynı zamanda hedef haline getirdiği ülkeleri birbirine düşürerek, amacına ulaşmaya çalışıyor.

Emperyalizm, hasmının hamlelerini, kendi çıkarına göre yapmasını istiyor. Hamlemizi, ABD’nin bölgesel çıkarlarına göre değil de, kendi milli menfaatlerimize uygun yaparsak, biz emperyalizmin hamlesini boşa çıkarmış olacağız.

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Mithat Akar - Gaziantep