Nazlı Ilıcak'ı Tanıyor Musunuz?
Sevgili Özay Şendir,
39 BS, 4 KK, 63 BKL şifrelerinin ne anlama geldiğini biliyor musun?
Ya da:
THY-4, DDY-6, MEK-4 terör eylem planlarından haberdar mısın?
Peki:
DİSK 19, 23, 27 gibi eylem hazırlıklarını duymuş muydun?
Hayır hayır bunlar; Sabah, Zaman, Yeni Şafak, Taraf gibi yandaş medyanın yazdığı "Ergenekon eylem planları" değil. Karıştırmakta haklısın; öyle ya hani manşetten vermişlerdi; 7 Temmuz'da Türkiye'de dört aşamalı bir darbe olacaktı. Oldu mu? Hayır. Zaten yazılanlar unutuldu gitti. Ya da onlar öyle sanıyor. Neyse, biz dönelim sorduğumuz şifrelere...
Sevgili Özay,
Sen zeki, dersine çalışan gayretli bir meslektaşımızsın, biraz düşünsen bulursun bu şifrelerin neler olduğunu!
Eminiz buldun.
Evet bu şifreler; (tıpkı Sabah Gazetesi'nin yaptığı gibi) Ilıcaklar'ın Tercüman Gazetesi'nin 31 mayıs 1977 günkü manşetindeydi. Ilıcaklar'ın gazetesinin haberine göre,"Almanyada kurulduğu" bildirilen "Türkiye Sosyalist Devrim Konseyi" (TÜSDEK) imzalı bir bildiri bulunmuştu!
Ve bu bildiriye göre solcular, şifreli bu maddeleri yürürlüğe sokup, Türkiye'de ayaklanma düzenleyerek yönetime el koyacaklardı.
Şaka değil gerçek.
Aynen:
Bugün yandaş medya Ergenekoncular için nasıl 4 maddelik bir eylem planı uygun görmüşler ise, dün de solcular 11 maddelik eylem planıyla darbe yapacaklardı.
30 yıldır hiç değişmedi bu topraklarda psikolojik harp metodları ve kullanılan gazeteciler!
Peki TÜSDEK diye bir örgüt ya da bildiri var mıydı? Güldürmeyin insanı!
Diyeceksiniz ki niye o zaman manşetten verdiler bu haberi?
Bunun cevabı o günlerde saklı:
5 Nisan 1977'de TBMM, 5 Haziran 1977 tarihinde erken seçim yapılması kararını aldı. Seçime katılacak tüm partiler yollara düştü. İktidar olmasına kesin gözüyle bakılan CHPnin mitingleri nedense hep olaylı geçiyordu.
CHP Genel Başkanı Bülent Eceviti taşıyan otobüs, her gidilen yerde saldırılara uğruyordu. 26 Nisanda Niksardaki CHP mitingine ateş açıldı. On kişi yaralandı.
27 Nisanda Gümüşhane Şiranda CHP konvoyuna ateş açıldı. Seçim otobüsünün camları kırıldı. 28 Nisanda Erzincandaki CHP mitingine ateş açıldı. Yedi kişi yaralandı. Bu arada DİSK, seçimlerde CHPyi destekleme kararı aldı.
1 Mayısta Taksim Meydanında toplanan binlerce insanın üzerine uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Savcılık iddianamesine göre 5i kurşunla olmak üzere 34 kişi öldü.
"Birileri" erken seçimin yapılmasını istemiyordu. CHPnin tek başına iktidar olması "bazı çevreleri" rahatsız ediyordu.
21 Mayısta Malatyada CHP mitingi sırasında bomba patladı. Paniği, kürsüden ayrılmayıp halkı sakinleştiren Ecevit önledi.
27 Mayısta Mardinde sağ-sol çatışmasında 4 kişi öldü.
29 Mayısta İstanbul Yeşilköy Havalimanı ve Sirkeci Garında valiz içine bırakılan saatli bombalar ardı ardına patladı. 5 kişi öldü, 41 kişi yaralandı.
Aynı gün Ecevite İzmir Çiğli Havaalanında suikast teşebbüsünde bulunuldu. Mehmet İsvan ayağından yaralandı. Ecevit, silahların gölgesinde seçim çalışması yapıyordu. Bütün bu olayların bir de psikolojik harbi vardı:
Bu arada terör, kan almayı sürdürüyordu. 1977 yılının ilk üç ayında terörden ölen insan sayısı 59 iken, seçim kararının alındığı nisandan haziran ayı başına kadar 133 kişi ölmüştü!
Bitmedi. CHPnin 3 Haziranda Taksimde yapacağı mitingden önce, Başbakan Süleyman Demirel, Tercüman Gazetesi'nin verdiği istihbaratla Eceviti uyardı: "Taksime gitme, sana suikast yapılacak!"
Ecevit, haziranda Taksime çıktı, büyük katılımlı, coşkulu bir miting yaptı.
Bu arada CHP tek başına iktidar olursa yönetime el koymak üzere hazırlık yapan cuntası Namık Kemal Ersun ekibi tasfiye edildi. İki gün sonra seçimler gerçekleşti.
CHP tek başına iktidar olmaya yetecek kadar milletvekili çıkaramadı. Tercüman gibi yandaş gazeteler seçimi engelleyememişlerdi, ama "merkezdeki oyları korkutarak" CHPnin gerekli oyu almasına engel olmuşlardı!..
Şimdi anladınız mı olmayan örgüt TÜSDEK ve hiç olmayan bildirisi neden Ilıcaklar'ın Tercüman Gazetesi'nde yer almıştı?
Sevgili Özay Şendir,
Nazlı Ilıcak, dün psikolojik harbin nasıl önemli bir aracıysa bugün de aynen öyledir.
Yöntemleri değişmemiştir.
Dün de ağababası ABD idi bugün de...
Sevgili Özay, Sevgili Meslektaşımız,
İyi bir araştırmacı gazetecisin. Ergenekon'u araştırmaya dünyada artan petrol fiyatlarından, İran'a müdehale hazırlıklarından, Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'ndeki siyasi yasaklı olup olmayacağıyla ilgili davayla başlayabilirsin.
Ergenekon iç mesele değildir.
Unutma Erdoğan sadece Türkiye'nin Başbakanı değil, BOP'un eşbaşkanıdır!...
Saygılarımızla