34 PKK'lı terörist Tayyip Erdoğan'ın "dönün" çağrısı üzerine Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Teröristler görkemli bir şekilde karşılandı ve serbest bırakıldı. - 19.10.2009

Tayyip Erdoğan AKP Grubunda konuştu: "Dün Habur sınır kapısında yaşanan manzarayı görüp umutlanmamak elde mi? Türkiye'de iyi şeyler oluyor, güzel şeyler oluyor. Umut verici gelişmeler oluyor." - 20.10.2009 (http://webtv.hurriyet.com.tr/2/955/0/1/ ... kladi.aspx)
Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, "Habur sınır kapısındaki manzarada hükümet teröristleri teslim almadı, teröristler hükümeti teslim aldı. Bu, vatanın kutsallığına inanan insanları yürekten incitmiştir." dedi. - 21.10.2009 (http://www.youtube.com/watch?v=tXJc8C5oJNE)
Avrupa Birliği Dönem Başkanı Christer Asp'den açılıma destek: "Geçtiğimiz bir iki gün içerisinde Habur Sınır Kapısında yaşanan gelişmeler demokratik açılım yönünde atılmış önemli ve olumlu bir ilk adımdır." - 22.10.2009
Adına açılım denilen yıkım süreci bu sözlerle, bu manzaralarla başladı 2009'da. "Analar ağlamasın" dendi, "açılım" dendi, "çözüm" dendi, "artık kan akmayacak" dendi...
3 yılda pek çok "güzel şey"(!) oldu.
Barzani "kak" oldu.
Alçak teröristbaşı "sayın" oldu.
Geçmişte kürdistanlı mürdistanlı partiler kuran Kemal Burkay "barış güvercini" oldu.
PKK'nın destekçisi Ahmet Kaya "özgürlük kahramanı" oldu. (Bu gidişle şehit de olur!)
Şıvan Perver ile Bülent Arınç kanka oldu.
Kürtçe seçmeli ders oldu.
Terör örgütü sınırda kimlik kontrolü yapar oldu.
CNN'ler, Habertürk'ler, NTV'ler; medyanın o muhteşem "tartışma" programları PKK'lılarla doldu. Teröriste "gerilla" diyenler bizlere akıl verir oldu.
Türk milletinin adı "benim milletim" oldu.
PKK'lılar Oslo'da pazarlık yapılacak adam oldu.
Yüzlerce vatan evlâdı şehit oldu! Gâzi oldu!
Ve madalyonun diğer yüzü: PKK'nın avukatı CHP'ye Genel Başkan Yardımcısı oldu! CHP Atatürk düşmanlığında AKP ile yarışır oldu! Muhalefet, hükûmet ile masaya oturup bölünme anayasasını tartışır oldu. PKK'nın partisiyle, bölücülükte PKK ile yarışan AKP ile masaya oturup "çözüm" arar oldu.
Olan yine Türk çocuklarına oldu!
Akıttığımız her gözyaşının ardından aynı palavrayı atanlar, "hesabı sorulacaktır" diyenler, "500 terörist vuruldu, Kandil bombalanıyor" diye acılı ana-babaların gazını almaya çalışanlar, "teröre karşı mücadelemiz kararlılıkla yürütülecektir" diyenler, şehit cenazelerine gidip sahte gözyaşı dökenler; evet, kaybettiğimiz şehitlerin sorumlusu onlardır! Kimse iki gün önce aynı masaya oturduğu heriflere kin kustuğunu söylemesin! "Vur kurtul" yerine "ver kurtul"cu anlayışın terör politikasının neticeleridir bunlar...
Kayıtsız şartsız iktidar yalakası olan Vakit gazetesi(!) yine görevini yaptı! Manşette "Hükûmetin özgürlükçü adımlarına, açılımlarına PKK'dan kurşun" diye haberi verdi.
Cinayet örgütü ile masaya oturan hükûmet kurşunların hedefi değil, asıl sekiz Mehmetimizi şehit eden o alçak kurşunun ta kendisidir! Barzani ile el sıkışan, açılımlarla PKK'ya cesaret veren, bölücübaşıyla pazarlık yapan siyaset, bugün yüreğimize saplanan bıçağın ta kendisidir!
Bugün Yeniçağ'dan Ahmet Takan'ın yazdığı gibi:
"Ortamı yumuşatıyordunuz.. Kına yakın!..
Çözüme yakındınız.. Leyla Zana barış güverciniydi.. PKK silahları bırakmak üzereydi.. Elebaşları ile röportajlar yapıyordunuz.. Terör sorununu tek Tayyip Erdoğan çözerdi.. Barzani PKK’yı ikna ediyordu.. Talabani terör örgütüne silah bıraktırıyordu.. Öcalan’ı ev hapsine çıkarıyordunuz.. Barış kapıdaydı.. Kürtçe seçmeli ders oldu.. Oslo süreci.. Habur süreci.. Genel af.. Yeni anayasacılar.. 2’li, 3’lü, 4’lü mutabakatçılar.. Kandil’ci mutabakatçılar.. Uludereciler.. Türkiyeliler.. Bugüne kadar, “kanımız yerde kalmayacak” edebiyatları yapanlar.. PKK’nın kafasına sıkan şerefli Türk askerlerini kodese tıkanlar..
KINA YAKIN!.."
Sahte gözyaşlarınızı görmekten bıktık... PKK ile aynı misyonu üstlenen BOP çocukları, ağlamayın KINA YAKIN!
Erhan SANDIKÇI