Ne Sihirdir Ne Keramet! Yeni Yıldan Vardır Elbet Dilek, İstek

Ne Sihirdir Ne Keramet! Yeni Yıldan Vardır Elbet Dilek, İstek

İletigönderen Feza Tiryaki » Çrş Oca 01, 2025 18:58

Ne Sihirdir Ne Keramet!
Yeni Yıldan Vardır Elbet Dilek, İstek


Bir sayı tuttum aklımdan. Bunun iki katını aldım kafamdan.
Üstüne on ekledim.
Toplamı ikiye böldüm, ilk tuttuğum sayıyı çıkardım bundan.
Kaldı kaldı geriye ne kaldı?
Sen söyle beş, ben diyeyim, beş!
Sonuç değişmez, hep beş!
İnanmazsan sayalım sil baştan.
Sayı tut, al iki katını, on ekle, ikiye böl, bundan ilk tuttuğun sayıyı çıkar, sonuç; beş!

Sayılarla oynama gerçekten pek hoş!
Her çocuk bir sihirbaz olsun, bu hesabı birbirine sorsun!
Açalım deyimler sözlüğünü,
Acem kılıcı gibi iki taraflı keselim söz öbeklerini,
Açık yürekle dilekler dileyelim.
Aman ha, kendi kazdığımız kuyuya düşmeyelim!

Kemer sıkanların, yoksulun halinden anlamalı, ne oldum değil ne olacağım demeli…
"Ha Hasan Veli, ha Veli Hasan!"
Aslında aynıdır çoğu şey, bizi aldatmasın farklı görünüşleri.
Kediye ciğer ısmarlamak ne acıdır, ne akılsızcadır!
"Kendine yediremediğini başkasına uygun görme!"
Bakın, köpeksiz köyde eli değneksiz gezenlere, anayı atayı kös dinleyenlere…

Tahtadan çuvaldız acıtmazmış, unutma. "Tazı bizim tazı, çulu bizim değil."
Şunlara bak: “Kelle kulak yerinde!” "Kazık yerini buldu, tokmağa ne hacet!"
"Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş."
"Tencere dibin kara, seninki benden kara!" demişler.
"Kazan, kazana, kara demiş, tava gülmekten kırılmış."

Gökte yıldız ararken yerdeki çukuru görmezsen olur mu?
Gelen ağam, giden paşam diyenler, her devrin gülleri bülbülleri,
Hiç aklınıza geldi mi, “Yeni yıldan ne isterler?”
Eskidenmiş böyle yakınmalar el diz dövmeler:
“Gitti ağalar paşalar, itlere kaldı köşeler…”

Başı göğe ermek şaşkınlığı, başından büyük işlere girişmek…
Böylesine verip veriştirmek, dağarcığındakini ortaya çıkarmak,
Dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkışmak…
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak…
Yedi kubbeli hamam kurmak, hayallerle yaşamak!
Kötülere zil takıp oynatmayalım!

Vay canına!
Ortalık vurdumduymaz, kör ayvaz dolu!
Bu gelen yıl artık, zurnanın zırt dediği yere gelinecek.
Uçan kuştan medet ummaktansa, denilenlere kulak misafiri olmalı,
Hem, "Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz!"
"Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli."
"Bir varmış bir yokmuş" denmeden,
Cumhuriyete sahip çıkmalı, “Andımız” karşıtlarını iyi tanımalı!
Bu, Amasya’nın bardağı değil, biri olmazsa biri daha denenir mi?
*
"Zaman zaman içinde, acep ne var içinde?"
Hacı sandığımızın haçı koynunda çıktı.
Haline bakmaz Hasan Dağı’na oduna gider, haline köpekler güler…
"Yüz verme deliye…"
Ne ölü görmüş ağlamış, ne düğün görmüş oynamış…

Ne âlâ memleket!..
Saat on bir buçuğu çalmış, yaşı geçmiş, hâlâ seksen kapıya doksan değnek çalar…
Böyle gidersek, "Yer demir gök bakır…"
"Görünüşe aldanma!""Can çıkar, huy çıkmaz!"
Tüm yaptığımız masal okumak… Mavi boncuk dağıtmak…
"Arap atının yanında duran ya huyundan ya suyundan…"
"Sap derken saman der…" "İyiye iyi, kötüye kötü demek."
"Son pişmanlık akçe etmez."
"Su bulanmayınca durulmaz." Bilirsiniz;
"Denize düşen yosuna (yılana) sarılır."
"Hepsinin akıllısı beşikte başını sallar…"
Her sorunun iki yanıtı vardır. Her resmin de bir öyküsü…

Eski bir atasözümüzle sözü çok uzatmadan bitirelim, gelecekten iyilik dileyelim:

“Evvel sağlığa çalalım, sağlık gelsin!

Esenliğe çalalım, esenlik gelsin!

Devlete çalalım, devletimiz her zaman var olsun, sürsün, dünya durdukça dursun…"

Feza Tiryaki, 1 Ocak 2025

Resim: "Türk Masalları, Feza Tiryaki, s. 110"
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 999
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x