İktidar medyasının yaman kalemşörleri -hatta bunlara gladyatör ve lejyoner demek daha doğru olur- soruyor, hatta suçluyorlar:
Ergenekonun üzerine neden gitmiyorsunuz?
Doğrudur. İktidar medyasının istediği şekilde Ergenekonun üzerine gitmiyoruz, gidemiyoruz.
Tabii bunun nedenleri var:
BİR : Ergenekon çetesi veya terör örgütüyle ilgili hiçbir bilgimiz, belgemiz, hatta duyumumuz bile yok. Hakkında en ufak bilgimiz olmayan bir konuda ne yazalım, nasıl yazalım? Cervantesin Don Kişotu gibi, yeldeğirmenlerine mi saldıralım?
İKİ : İktidar medyasına yapılan servis, bize yapılmıyor. Havada uçuşan ve gerçek mi yoksa düzmece mi olduğu bilinmeyen bilgi-belgelerin hiçbiri bizde yok.
Şimdiye kadar yazılan Ergenekonla ilgili kitapların hiçbirini de okumadık. Çünkü ne merak ediyoruz, ne de rantiyecilerin ekmeğine yağ sürmek istiyoruz.
ÜÇ : Yargı sürecindeki bir konu ile ilgili bilgi ve belgeleri -soruşturmanın gizliliği nedeniyle- yayınlamak yasak. Üstelik Ergenekon soruşturmasına getirilmiş yayın yasağı da var. İktidar medyası gibi bu yasakları tanımamamız ve yargıyı etkilemeye çalışmamız beklenemez.
Kimsenin suçuna veya pervasızlığına ortak olamayız.
Hukuka saygısızlıkta iktidar medyasıyla yarışmak gibi kötü bir niyete de sahip değiliz.
Bizim vicdanımız var
Peki, ne zamana kadar susacağız?
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili iddianamenin içeriği açıklanıncaya kadar mı?
Hayır.
Bütün gerçekler yargı tarafından ortaya çıkarılıp, karar verilinceye kadar...
İşte o zaman herkesin yüzüne rahat bakabileceğiz. Utanmadan ve kızarmadan...
Ne suçlu bulunanın, ne de bulunmayanın bize bir diyeceği olamaz.
Asla vicdan azabı ve pişmanlık duymayız.
Yargısız infaz yapmış olmamanın huzuru içinde, onurumuzla yaşamaya devam ederiz.
Yüzlerine tükürmek için
YargI sürecindeki Ergenekon soruşturmasıyla ilgili hiçbir yorumda bulunmadık mı?
Elbette bulunduk.
Yargı sürecinin hukuka ve kurallara uygun işletilmesi gerektiğini defalarca yazdık.
Adları, adresleri, işleri bilinen kişilerin sabaha karşı yataklarından kaldırılıp gözaltına alınmasını, Genel Yayın Yönetmenimiz Ufuk Büyükçelebinin ellerinin arkadan kelepçelenerek götürülmesini eleştirdik.
Sürece ilişkin bu şekli yanlışlar da keşke yapılmasaydı.
Yargı karar verinceye kadar sabırla ve soğukkanlılıkla bekleyeceğiz, susmaya devam edeceğiz.
Yargı kararıyla suçu sabit görülenler olursa onların, yoksa hukuk mukuk tanımayarak yargısız infaz yapan utanmaz ve arlanmaz iktidar medyasının yüzüne tükürmek için...
kaynak:http://www.gercekgundem.com/?c=56364