Toplum olarak ne yazık ki okumak ve öğrenmek konusunda istekli değiliz. Yada kolaycı bir yaklaşımla "vaaz" dinleyerek öğreniriz.
İki ayrı konuda ortak gördüğüm bir hususa değineceğim: Olaylara bakış açısı.

İlk olarak bugün bir sosyal paylaşım sitesinde gördüğüm video'ya yapılan yoruma değineceğim:
Bir balık sürüsüne denizden büyük balıklar ve havadan da kuşlar dalarak saldırıyor. Altındaki yorum ise : "yüce ALLAH her canlının rızkını veriyor,bu da çarpıcı bir örnek"
Şimdi burada yenen balık ile diğer canlılar arasındaki fark nedir? Ama biz bize verilen gözlükle (paradigmamızla) bakıyoruz olaya. Ayrıca eğer kuş uçmak ve hava boşluğunda yaşamak üzere tasarlanmış ise neden kendi yaşam ve yaradılış şekline uymayan ortama girip de balık avlıyor bunu sormamız gerekmiyor mu? Bunu düşünmeden şartlanmış beyinler olarak bunda da bir kutsal yön bulmaya çalışıyoruz.
Diger bir konu; Develet yetkililerin PKK ile pazarlığının ses kaydının basına yansıması. Bununla ilgili onlarca soru sorulabilir ama ben sadece bir tanesini sormak istiyorum.
-Terörist deyip öldürdüşünüz dağdaki veya şehirdeki insanlar ile bu konuşup pazarlık yaptığınız insanlar arasında ne fark vardır?
Eğer bunlar terörist ise siz de teröristle işbirliği ve yataklık yapmış olmuyormusunuz. Eğer terörist değiller ise bunca zamandır her iki taraftan ölen ve bunca şehit edebiyatının anlamı nedir?

Şimdi siz neresinden bakarsınız biliyorum ama bence bakmamız gereken şekil daha küresel olmalı. Yani biz bügün değil, yarın değil, gelecekte nerede ve nasıl olmak istiyoruz bunu sormalıyız. Bu oyunda hangi rolü oynuyoruz ve hangi rolde yer almak istiyoruz. Ayrıca insan olarak da neyi hak ediyoruz onu bulmalıyız.
Yine bir Sokrates sözü ile bitirmek istiyorum: "Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün"
-