
Üniversiteler günümüzde, neo-liberal saldırıların öncü birimleri olmuştur. Bunun ötesinde bir çalışma ve üretim içerisinde bulunmalarına izin verilmemektedir. Üretim alanı olmaktan çıkarılmış üniversiteler, tam bir tüketim alanı durumuna da getirilmiştir. İlk önce tüketilen doğrudan öğrencilerin kimlikleri olmaktadır. Kimliğini yitiren öğrenciler de ülkenin neo-liberal odaklar tarafından tüketilmesinin, sermaye sınıfı egemenliğinin pekiştirilmesinin ve emperyalist hegemonyanın sağlamlaştırılmasının canlı araçları olmaktadır. Bu oluş ve oluşu kabulleniş, onların hegemonlar tarafından “geleceğin liderleri” olarak vitrine konulmasının anahtarıdır ...