DİREKTEN DȪNMÜȘ İDİK
2010 yılı haziran ayı idi.
Anayasa Mahkemesi AKP’yi ‘kapatma davası’nı görūșūyor idi.
Osman Can adında “liberal-demokrat bir hukukçu, hem öğretim üyesi ve hem de Anayasa Mahkemesi raportörü olan bir beyefendi, üstüne üstlük bir demokratik kitle örgütü eșbașkanı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandașı olarak șöyle diyebilmiști:
‘Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak zorunluluğu yoktur’.
Bir an için Anayasa Mahkemesi’nin ‘kapatılmasına..’ diye karar verdiğini dūșūnelim.
Orta-Doğu’daki ilk ‘Mursi vakası’ Tūrkiye’de patlamıș olacaktı.
Bașta Dr. Recep ve șūrekası, ...