KASNAK
Osmanlı’da devșirme pașa için söylenmiș sanıyorum.
Devșirme ocağına bir çingene çocuğu alınır. Gel zaman git zaman bizim çingeneoğlu bașvezirliğe değin yükselir.
Günlerden birgün, artık Belgrad Ormanları mı nedir, ormanda ‘șürekası’ ile birlikte at binerken, iri gövdeli bir ağacın önünde durur.
Doğrusu ben bilemem ama o cins ağaçtan iyi kalbur kasnağı yapılırmıș.
Bașvezir onca eğitim onca öğretimden sonra, genlerindeki çingenelikten olacak, ağacı gözleri ile iyi bir süzdükten sonra; ‘bu ağaçtan ne güzel kasnak yapılır’ değil ...