News of Kuvayi Milliyeci

...

...

Köy Enstitülerini kapattılar
Halkevlerini kapattılar
İmam hatipler açtılar
Devrimlerin altını oydular
Halkı cahil bıraktılar
Laikliği anlamıyorlar
Atatürk’ün izinden gitmediler

Bunlar mazeret bile değil aslında. İşin DOĞASI bu, böyle olacak tabii, onlar Atatürkçü değil.

Ve en baba mazeret; ama biz hiç başa geçmedik... Altın tepsiyle vereceklerdi çünkü.

Şu kesinlikle doğrudur: Eğer DOĞRULAR hayata geçirilirse, YANLIŞIN hakimiyet kurması İMKANSIZDIR. Misal: 1919-38 arası...

Bugün "Yanlış" hakimiyet kurdu. Demek ki DOĞRULAR HAYATA GEÇİRİLEMEDİ. Eğer geçseydi tıpkı 1919-38 arasında olduğu ...

Son derece keskin bir şekilde ayrıştığı düşünülür dincilerin ve Atatürkçülerin. Üst yapıda ayrışma çok belirgin, buna diyecek söz yok. Peki ya alt yapıda, TEMELDE durum nedir?

TEMEL; bireyin iç dinamikleridir. Ham düşünce arzu ve istekler ile akıldan oluşur. Ham düşünce arzu ve isteklere uymak BİLGİSİZLİĞE, akla uymak BİLGİYE açılan kapıdır.

Eğer okuduklarınızı ve duyduklarınızı öğrendiğinizi sanıyorsanız yanılıyorsanız. Okumakla ya da duymakla sadece HABER ALINIR. Bilgi sahibi olmanın tek yolu ise AKLETMEKTİR. Kişinin KENDİSİNİN akletmesi. Başkasının ...

En baştan belirteyim ki bizim Atatürk’le hiçbir problemimiz yok. Yazdığımız makaleler ve kitabım buna kanıttır.

Herkes imanın da özgürdür. Dileyen iman eder, dileyen etmez. Ve kimsenin bireysel imanını toplumsal düzene karıştırmak gibi bir lüksü yoktur. Vatanı milleti için çalışan çabalayan bir kişinin imanını da kimse sorgulayamaz.

Yani problemimiz iman değil.

Problemimizin ne olduğunu küçük bir kıssa yardımıyla anlatmaya çalışalım:

Adam yaya olarak yolculuk yapmaktadır. Yolu, akşama doğru bir değirmene düşer. Orada kalmayı düşünür ve değirmenciye ...

Liderler hayatta iken toplumu etrafında toplar, yönetir ve yönlendirir. Bunu BİLGİ İLE yaparlar.

Liderler öldükten sonra arda kalanların yapması gereken de BİLGİNİN peşinden koşmaktır. Ancak ezberlemek ve ezberi tekrar etmek gibi bir kolaylık yüzünden büyük çoğunluk bilginin değil, ölmüş bir kimsenin peşinden koşar. Böylelikle kendi kimliğini bir faninin kimliği altında ezer ve bu yüzden hiç bir zaman yeni bir bilgi ortaya koyamaz (Örnek: Son 100 yılda Atatürkçüler Atatürk'ün yaptıklarının üzerine bir tek tuğla dahi ekleyememiştir.) ...

Tayyip kazanıyor çünkü son 90 yıl geleneksel dinin cehalet bataklığına el atılmadı. Dine, geleneksel dini kabul ile ya da inkar/yadsıma ile yaklaşıldı. "Bu işin gerçeği ne?" denmedi. Atatürk gerçeklerin gün yüzüne çıkması için Kur'an'ı Türkçe'ye çevirtti ama Atatürk'ü ululamaktan fırsat bulup kimse işin devamını getiremedi.

Artık geçmişe bir sünger çekip önümüze bakmalıyız. Bu seçimle birlikte dananın kuyruğu koptu. Muhalefet gösterdiği aday ile teslimiyet bayrağını çektiğinden kendi bağlılarını da sistem dışına itti. Artık toplumda SİSTEM DIŞI ...

Çığlığın tiz sesini bilirsiniz. Kulakları tırmalar, rahatsız eder insanı ve çok dikkat çeker. İster istemez irkilirsin ve "Ne oluyor?" dersin. Çığlığın geldiği tarafa yönelirsin. Öğrenirsin ki bağıranın çok canı yanmıştır.

Şu an bütün mesele o çığlığı duymayanlara duyarabilmekte.

Doğu Türkistan'da, Türkmeneli'nde, Gazze'de bir mezbaha kurulmuş ki insanlar çığlık çığlığa.

Ama yok, olmuyor. Duymuyorlar çığlığı. Acının geldiği tarafa yönelmiyorlar. Bırakın elini taşın altına koymayı, klavyenin tuşlarına dahi dokunamayacak kadar sağır durumdalar...

Neden bir olup çığlığın geldiği ...

Bizi çakal ve sırtlan sürüsü Küresel Çeteden ayıran hukuka olan bağlılığımızdır. Batı, tarihten bu yana amaca ulaşmak için her yolu mübah görürken, Türk Milleti seçtiği yolun doğruluğu ve meşruluğu ile dünyada yer etmiştir.

İçinde bulunduğumuz durumda Küresel çete; Amerika, İsrail, Avrupa ve kendisine bağlı birçok uluslararası kuruluş ile doğunun yeraltı ve yerüstü zenginliklerini paylaşmak adına, doğunun imhasına girişmiş, bu amaçla Ortadoğu'da sınırları yeniden belirleme gayretine düşmüştür. Bu gayret içerisinde ülkemizin Güneydoğu'su fiilen vatandan kopartılmış, bu ...