Eyy Türkoğlu!
Sırp, arnavut, bulgar sergerdeleri Balkanlar’da, rum ve ermeni komitacıları Anadolu’da kendilerine yurt açmak için köyleri basıp, çoluk çocuğu ekmek tandırlarında kızartırken, ekalliyet konaklarında kafayı tütsüleyen bizim zavallı siyaset esnafı, Namık Kemal rahmetlisinin Hürriyet Kasidesi’nden mısralar okuyarak kibirli matmazellerle, kart madamaların dikkatlerini celbetmeye çalışıyorlardı.
Ne efsunkâr imişsin ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk gerçi, kurtulduk esaretten
O yıllarda bu şiir, sadece Boğaziçi yalılarının leb-i derya balkonlarıyla Sâdâbat köşklerinin manolyalı verandalarında kurulan rakı masalarının vazgeçilmez ...