“Bizim çocuk hiç ders çalışmıyor”, “bir türlü ödevlerini yaptıramıyorum”, “elinden saatlerce telefon düşmüyor”, “oturuyor televizyonun başına bir türlü kaldıramıyoruz”, “bilgisayarın başına oturduğu zaman yemek yemeyi dahi unutuyor”, “bir türlü bizim oğlana kitap okutamıyoruz”…
Başka türlü bir giriş yapsaydım belki de o denli dikkat çekmeyecekti bu yazı. O halde devam edelim…
Acaba ben mi çok büyütüyorum, yoksa yaşadıklarımız karşısında çok mu iyimseriz? Yine bir paranoyaklık vakamdan bahsedeyim bu yazıda da.
Reklam olmasın diye ismini vermeyim, bir ...