Niyet Varsa Cari Açığı Çözersin / Bartu SORAL

Niyet Varsa Cari Açığı Çözersin / Bartu SORAL

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Mar 18, 2012 15:07

Niyet Varsa Cari Açığı Çözersin

Ülkemizde sıradan vatandaşın bile öğrenmek zorunda kaldığı bir ekonomik terim: cari açık. Kısaca, döviz açığı demek. Bu yıl 80 milyar dolara dayandı. Milli gelirin yaklaşık yüzde 10’u. Türkiye’de cari açığın sorumlusu dış ticaret açığıdır. Yıllardır yabancı ülkelerle ticaretimizde başarısız oluyoruz. Dışarıdan aldığımız, yani ithalatımız, dışarıya sattığımızdan, yani ihracatımızdan daha fazla. Aradaki fark dış ticaret açığı oluyor. Biz her yıl gittikçe artan bu dış ticaret açığını ödeyebilmek için dışarıdan döviz bulmaya çalışıyoruz.

2011 yılının Kasım ayına kadar oluşan dış ticaret açığımız 98 milyar dolar olmuş. Yurt dışına 122 milyar dolarlık mal satıp rekor kırdık derken, yurt dışından 220 milyar dolarlık mal alıp bu işten aradaki fark kadar zararlı çıkmışız. 2010 yılı aynı döneminde dış ticaret açığımız 63 milyar dolarmış. Artış oranı yüzde 55. AKP 2002’de iktidar oldu ve ülkemizi 9 senedir yönetiyor. İhracat alanında kırılan rekorları bütün basın yazıyor. Ama esas rekorlar ithalatta ve dış ticaret açığında yaşanıyor. 1992-2000 arası dokuz yılda verilen toplam dış açık rakamı 101,3 milyar dolarken, 2002-2010 arası, dokuz yılda verilen dış ticaret açığı toplam 411 milyar dolar olmuş. Yani AKP iktidarında dış açık yüzde 400’ün üzerinde büyümüş. Biz bu döviz açığını kapatabilmek için;

1. Hem dış borç almışız.
2. Hem sıcak paraya yüksek kazanç imkânı yaratmışız ki, ülkemize döviz gelsin, biz de yurt dışından mal almaya devam edebilelim. Bakınız, 2001 yılından 2010’a kadar geçen son 10 yılda, Türkiye’nin dış borcu stoku 114 milyar dolardan, 282 milyar dolara ulaşmış. Bugünlerde dış borç 302 milyar dolar civarında.

Neden dış ticaret açığı veriyoruz?

Ülkemize döviz girişi oldukça, döviz ucuzluyor. Ucuzlayan döviz, yurt dışından mal almayı cazip kılıyor. Biz de ha babam ithalat yapıyoruz, ihracatımız ona yetişemiyor. Oluşan dış ticaret açığını da ülkeye giren döviz ile finanse ediyoruz. Ülkeye döviz girişi devam etsin diye de ona faiz ödüyoruz, yüksek kazanç imkânı sağlıyoruz. Yani sistem iki tarafı da kesen bir salam makinesi gibi;

1. Hem dışarıdan mal aldırıyor.
2. Hem onu aldırmak için faiz karşılığı ülkemize para sokuyor. Her iki yönlü de o kazanıyor. Biz de ithalatla büyüdük diye seviniyoruz. Demek ki dış ticaret açığı ve ona bağlı cari açığı yaratan en önemli sebeplerin başında yurt dışından giren bol döviz ve ondan dolayı ucuz olan döviz kurları var.

Ancak döviz kuru dış ticaret açığının tek açıklayıcısı, tek sebebi değil. En az onun kadar önemli iki sebep daha var;

1. Eski teknolojiye dayalı üretim yapıyoruz. Yeni teknoloji geliştirme, buluşçuluk, araştırma&geliştirme konusunda çok gerideyiz.
2. Dış ticaret verdiğimiz en büyük kalemler olan aramalı üretimi ve enerjide mümkün olan hiçbir tedbiri almıyoruz.

2002-2010 yılları arasında dış ticaret dağılımına baktığımızda her alanda ihracat yaptığımızı görüyoruz. Ancak net ihracatçı olduğumuz sadece iki sektör var; tekstil ve gıda ürünleri. Bu iki sektör emek yoğun sektörler. Teknoloji gerektirmiyor. Bunun dışında orta ve üst düzey teknoloji gerektiren bütün üretim dallarında dış alımımız, dış satımızdan fazla. Yani açık veriyoruz. 2002-2010 arası bilgisayar, cep telefonları diğer iletişim araçları, elektrikli makineler, televizyon ve otomotivi kapsayan makine teçhizat kaleminde 120 milyar 449 milyon dolar net dış ticaret açığı (sattığımız-aldığımız) vermişiz. İmalat sanayinin lokomotifi olan ana metal sanayinde ise net açığımız 40 milyar 762 milyon dolar. Yani teknolojiye dayalı üretimde biz yokuz. İhracatımızda yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin payı sadece yüzde 5. Teknoloji üretmiyoruz. Araştırma geliştirmeye ayırdığımız pay milli gelirin yüzde 1’i bile değil.

Aramalı üretimini de tamamen terk etmişiz. Son 10 yılda ara malı ithalatımız toplam 637 milyar dolar olmuş. İçeride üretebileceğimiz ürünlerin tamamını dışarıdan alıyoruz. Enerji kalemi ise en yüksek net dış ticaret açığı verdiğimiz alan. Doğalgaz ve petrolde 2002-2010 yılları arasında 147 milyar dolar net dış ticaret açığı vermişiz. Elektrik üretimimizi tamamen doğalgaza bağladık. Hâlbuki tüketimimizin dört katını üretecek yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız var. Daha önce de yazmıştım. İş ki iyi niyet ve beceri olsun.


Bartu SORAL, 26 Ocak 2012
bartu@bartusoral.com.tr
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Bartu SORAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x