NOYAN UMRUK/ Katilleri ve hırsızları ile sevişen mitoman(1)...
* Ethem Sarısülük 26 yaşında, bir çocuk babası bir emekçi. 1 Haziran Ankara Gezi protestoları sırasında polis tarafından 3 metre mesafeden, başından vurularak öldürüldü. 14 gün komada kaldı. Olaya tanıklık eden iki kişi tutuklandı. Asıl zanlı serbest bırakıldı. Olay anında, Sarısülük’ün Güneydoğu sınırında çalıştığı bir karakol inşaatında çektirdiği fotoğraflar “bir teröristin fotoğrafları” diye basına sızdırıldı. Gerçek kısa süre sonra anlaşıldı.
* Mehmet Ayvalıtaş 19 yaşında genç bir emekçi. 2 Haziran’da Gezi protestoları sırasında Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde otobanı trafiğe kapatan kalabalıkla beraberdi. Gösteri yapan grubun üzerine sürülen bir cip tarafından ezilerek öldürüldü. Cip nerede? Bilinmiyor...
* Abdullah Cömert. Hatay’ın “Abdocan”ı gülünce yüzünde güller açan 22 yaşında bir genç. 3 Haziran’da, Armutlu Mahallesi’nde yine Gezi protestoları sırasında gaz bombası fişeğiyle öldürüldü. Geriye “Her Yer Taksim” pankartı ile çekilmiş fotoğraftaki gülümsemesi kaldı.
* İrfan Tuna. 47 yaşında Ankaralı temizlik işçisi. Yoğun gaza maruz kaldı, kendini çalıştığı dershaneden dışarı attı. Gaz bombaları sokakta da peşini bırakmadı. Gaz ve zehir bulutu içerisinde kalp krizi geçirerek öldü.
* Mustafa Sarı (5 haziran 2013) : Adana’daki direniş sırasında, köprüden düşerek can veren polis memurumuz.
* Ve Ali İsmail Korkmaz... O da Hataylı... 19 yaşında hayat ve umut dolu üniversite öğrencisi bir genç... Eskişehir direnişi sırasında, biber gazından kaçarken, sıkıştırıldığı sokakta eli sopalı zombilerce dövüldü; götürüldüğü hastanedeki doktor’un(!) “bir şeyin yok” diye evine yolladığı Ali, O’nu, karanlık bir sokakta yapayalnız yakalayan kalleş ölüme, beyin kanaması nedeni ile kaldırıldığı hastanede ancak yirmi gün direnebildi; 10 temmuz 2013’de hakka yürüdü...
Koca koca yetkililer “Arkadaşları dövmüştür...” falan dediler. Jandarma saklanan, silinen kayıtları ve yalanı ortaya çıkarınca hiç utanmadılar...
Berkin hala komada... Gözlerini kaybeden onlarca genç, yüzlerce yaralı... Bu suçların faillerini kahraman ilan eden mitoman, gazetecilerin kamera kayıtlarıyla kanıtlanan haberlerine ve özü sözü doğru din görevlilerinin ifadelerine rağmen hala “Bira içilen cami”, “Üstleri çıplak yüzlerce kişinin saldırıp, yerlerde sürüklediği türbanlı kızımız” kurgusunu çığırmakta...
Başka türlü sevgi
Ama mesela casus mudur, kaçakçı mıdır henüz anlaşılamayan, fakat nedense önüne gelene rüşvet dağıttığı iddia edilen adamı ve bu adama “Üzerine gelirlerse ben önüne yatarım...” diyen bakanını pek seviyor...
Alacakları rüşveti gösterecekleri marifete göre takside bağlattıkları iddia edilen bakanlarına ve tahsildar mahdumlarına toz kondurmuyor...
Kutucuğunda milyonca dolar çıkan banka müdürünün yanağından makas alarak, “tecrübesiz çocuk” diyor...
Envai çeşit villa müteahhitlerini, oğlunun vakfına bağışta bulunanları çoook, ama pek çok seviyor...
Resmi yayın organları için havuz oluşturan, kendilerine ve millete en galiz sözcüklerle saygılarını(!) sunan küfürbaz müteahhitleri ile ihale karşılığı satın alınan gecelik aşklar yaşıyor...
Aksi yöndeki söylemlerinin tersine bir dediğini iki etmeyen, anlamsız biçimde sürekli gülümseyen, “İyi şeyler olacak...” dedikçe başımıza yeni çoraplar ören tvitçisini idare ediyor...
Fatihçiklerini ise hem seviyor, hem dövüyor...
Ne yapalım? Onları seviyor... Bizleri sevmiyor... Ateş Nesin’in dizeleriyle bu toprakları, bu halkı ;
İo amo - Ben seviyorum
Tu ami - Sen seviyorsun
Lui non ama - O sevmiyor...
(1) Mitomanlar yalanlar üzerine kendilerince kurgulanan bir dünya yaratarak gerçek dışı söylemlerle insanları yönlendiren kişilerdir. Mitomaniye sebep olan psikiyatrik sorunlar narsistik kişilik, asosyal kişilik, histerik kişilik gibi kişilik bozukluklarıdır.
AYDINLIK G.,23.O2.2014