'TSK düşmanı yazar' listesinde yer aldı. Aldı kalemi eline kızgınlığını satırlara döktü. En sert tepkiyi de o gösterdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimi gazetecileri kara listeye aldığı kimilerini de "asker yanlısı" ilan ettiği "bilgi notu"nun bıraktığı derin etki biteceğe benzemiyor.
Her gazeteci kendini savundu bir şeyler söyledi, ama hiçbir gazeteci Akşam yazarı Şakir Süter kadar ağır konuşmadı, yazmadı...
Yazar "Tarikatçı Subaylar" başlığı ile kaleme aldığı yazı ses getirecek gibi: İşte Süter'in o yazısı.
Genelkurmayda hazırlanan ordu düşmanları/ordu yalakaları diye özetlenebilecek liste yayınlandı ya...
Meğer Genelkurmay için en önemli konu, bu listenin varlığı-ayıbı-çirkinliği değilmiş.
Ya?
Listeyi kimin sızdırdığını tespit amacıyla soruşturma başlatılmış.
- Yahu, hiç yormasınlar kendilerini.
- Niye?
- Ben o listeyi kimin sızdırdığını biliyorum.
- Peki kim sızdırdı?
- Ordunun içindeki Tarikatçı Subaylar sızdırdı.
- Haydiii! Nerden biliyorsun?
- Hiç bilmiyorum. Ordunun içinde Tarikatçı Subaylar diye bir ekip var mı onu da bilmem.
- O halde nasıl böyle bir iddiada bulunarak, ordumuzu zan altında bırakıyorsun?
- Vallahi, ben başlatmadım, ordunun içindeki bazı kifayetsiz gazete okuyucusu subaylar başlattı. Oturup beni birileri Ordu düşmanı ilan etme hakkını kendinde görüyorsa. Sonra da kendisini sütre gerisine çekip saklanıyor, bana attığı iftira yanına kâr kalıyorsa, ben de karşı suçlamada bulunma hakkını kendimde bulurum!
Nasıl olsa hak-hukuk-vicdan-ahlak-insaf demeden iftira atıyorlarsa bazı şeylere katlanacaklardır!
.............
Gazete okuma özürlü... Okuduğunu anlamayan ama daha kötüsü anladığını zanneden...
Bir yazıdan 40 sonuç çıkarıp, 40 yazıdan bir sonuca varmaktan aciz biri ya da birileri liste yapıyor:
- Ordu karşıtı- Ordu yanlısı yazarlar.
Her iki listedeki isimlere de ayıp ederek.
Gazeteleri sadece TSK haberleri ile ölçüp biçecek kadar...
Yazarları Orduya karşı iyi ama benim Paşama karşı haşin yazılar yazan terbiyesiz kişiler gibi sığ, anlamsız, ayıplı icraat sergileyenlere sesleniyorum:
- Kimsiniz kardeşim siz?
Herkes bu olaya istediği gibi bakar, benim bakışım şu:
- Ordu karşıtlığı gibi bir sıfat, benim ne meslek ne de yaşamım boyunca asla ve kata kabullenebileceğim bir suçlama olamazken, bana böyle bir hakarette bulunma hakkını, kendinizde nasıl bulabildiniz. Hiç mi utanmadınız?
..................
Şimdi... İki ayrı listede yer alanlar, toplumun bir kesiminde de Faşolar, ordu yalakaları-Demokratlar diye tanımlanıyor.
Güzel...
Pekiyi, yıllardır maalesef diye başlanan kelimeyle şu cümleyi kullanan bendeniz ne olacağım?
Türkiyede demokrat olmanın yolu, ordu düşmanlığı yapmaktan geçiyor. Yani, demokratlık bu kadar ayağa düştü ülkemizde...
O listeye utanmadan, anlamadan, anlayamadan adımı yazan muhtereme soruyorum:
- Beni bir kez daha kategorize etmen gerekirse hangi listede sınıflandıracaksın?
Sen kimsin kardeşim?
Hangi yazıma, hangi cümleme, kelimeme takıldın da düşman listene aldın?
Hiç mi vicdanın sızlamadı, utanmadın?
Senin haddine mi düşmüş?
.................
Yıllardır benim şahsen üzerine titrediğim, yanlışını gördüysem yazdığım... Doğrularının da hep arkasında durduğum Türk Silahlı Kuvvetlerine istesem bile hasmane bir tavır içinde olamam.
Birilerinin teşvik ettiği gibi Orduyu mahkemeye verme eylemi içinde de olamam, bunu ayıp sayarım.
Ama ordu içinde, vicdan sahibi insanlara da şunu söylemeliyim:
- Bu ayıbı temizlemek gazetecilerin işi değil, bizzat ordunun görevidir.
........................
Hayatımda hiç ordu yalakalığı yapmadım ama ordu düşmanlığı da asla düşünemeyeceğim bir şey.
Yok eğer, bu listenin hazırlanışında aktif rol aldığı söylenen bir albay...
Elindeki listeleri dönemin Genelkurmay Başkanı (Emekli) Hilmi Özkök Paşayı eleştirenlere bakarak hazırladıysa, kusura bakmasın...
O demokrat taklidi yapan Özkök Paşa yüzünden Türkiyede milyonlarca insan listelere sığmaz!
Ülkede hâlâ birileri kendilerini, başlarına Çuval geçirilmiş gibi hissediyorsa, bir sebebi olmalı değil mi?!
Özkök Paşanın gidişine sevinenler, Ordu düşmanı, Büyükanıt Paşanın gelişine sevinenlerde Ordu yalakası olmazlar, sayılmazlar...
Olsa olsa TSKda taşlar yerine oturmuş olur.
..........................
Evet, bazı kuruluşlar, kendilerine göre güvenilen gazeteci listeleri yapabilir.
Cumhurbaşkanları, başbakanlar, ordu, bakanlar, holdingler vs.
Bu listelerin de kendi içinde bir tutarlılığı, mantığı anlamı olur, olabilir.
Fakat bu listeler yapılırken ayıp etmekten uzak durulur. Birileri düşman gibi sunulmaz.
Ortada bir ayıp vardır ve temizlemek de hazırlayanlara, hazırlatıcılara düşmektedir.
...................
Sadece okuyucularımın nezdinde güvenilir olmak gibi bir ilkenin sahibiyim.
Bunca yıldır da halkın huzurundayım, kim ne olup, ne olmadığımı bilir.
Ancak, beni kategorize ederek listelik yapanlara tekraren Ya siz kimsiniz kardeşim. Gizlenmeyin çıkın ortaya diyorum.
Yok ortaya çıkamıyorsanız, içinizden birini temsilci seçin... Diğerlerini bilmem ama, bana bir özür borcunuz var.
Yarından itibaren kısa süreli tatil yapacağım. Saygılarımla Ş.S.