(O)Soros'un tosunları...

(O)Soros'un tosunları...

İletigönderen tuba » Cum Tem 11, 2008 13:29

Taraf'ın Finansörünü açıklıyorum

“Gizli Patronumuzu açıklayın” diyorlar.

Ortada “gizemli” bir durum var gibi.

Üç yazarı, Soros'un Açık Toplum Enstitüsünün Türkiye danışmanı. Cemaatle dirsek teması var. 'Gizemli patronları ortada.' 'Açıklayın' demelerinin sebebi Genel Kurmay Başkanı Büyükanıt'ın, “O gazetenin finansörüne bakın” demesi. İstiyorlar ki Büyükanıt 'Taraf Gazetesini Soros çıkartıyor' desin. Üç buçuk Soros artığı ile Türk askeri ağız dalaşına girsin. Gayeleri Türk Silahlı Kuvvetlerini ellerine verilen üfürükten bilgiler ile halkın gözünden düşürmek. TSK teslim olmadan Amerika ne İran'a girebilir, ne de Ortadoğu'ya son neşteri vurabilir.

Ahmet Altan diyor ki: “Taraf'ın hiçbir örgütle, partiyle, cemaatle ilişkisi yok.” “Neşe Düzel, Eser Karakaş, Murat Belge…”, Soros'un Açık Toplum Enstitüsünde danışmanlık yaptı. Şimdi Taraf'ta yazıyorlar, nasıl oluyor da Soros'la(örgüt) bir ilgisi bulunmuyor gazetenin? Etyen Mahçupyan düne kadar Fetullah Gülen Cemaatinin Zaman Gazetesinde yazıyordu, şimdi Taraf'ta yazıyor. Cemaatin gazetesi Zaman'a “yorum” adı altında satırlarını dizmeye de devam ediyor. Temmuz 2005'te Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık, Sorosçuları şöyle deşifre ediyordu yapılan röportajında: “Alman vakıflarından fonlanan derneklerden biri de Murat Belge’nin derneğidir… …Ahmet Altan ve Mehmet Altan da bu vakıflardan, bu kanallardan beslenir” (Arda Uskan- Haftalık- 6.7.2008) Murat Belge, aynı zamanda Helsinki Yurttaşlar Derneği adlı, merkezi Helsinki'de olan batılı NGO'nun başkanı. Bahsi geçen STK'ları hakkında kapsamlı bir inceleme yapmıştım, geçtiğimiz yıl “Sivil İhanet” adı ile yayınlandı. 1990 sonrasında sanki bu halkın tercihi ve ihtiyacı imiş gibi kurulan birçok STKdan birisi Helsinki Yurttaşlar Derneği. “Halil Berktay, İlhan Tekeli, Mete Tunçay, Murat Belge, Orhan Pamuk, Osman Kavala, Ali Bulaç, Ercan Karakaş….” (HYD Üyeleri) Birbiri ile aynı dönemde kurulan onlarca STK'nun üyeleri bile ortak. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Yasemin Çongar ise, “Türk Milletine” toptan, “Amerikan Rüyası” gördürmeye azmetmiş, “Amerikan'ın Sesi” olmaya Taraf gazetesinde devam eden bir gazeteci. Eşinin hali hazırda hangi görevde olduğu hatırlatılıyor kendisine. Abant Platformu'nun Eş Başkanı Mete Tunçay, onursal başkanı Fethullah Gülen. Mete Tuncay, Tarih Vakfı başta olmak üzere HYD gibi NGO'larda Murat Belge ile birlikte faaliyet gösteriyor. Bahsi geçen STK'nın Soros”un Açık Toplum Enstitüsü ile birebir bağ içinde olduğu ortaya çıkıyor, zaten Açık Toplum Enstitüsü açık bir şekilde kimleri fonlamış (yemlemiş) yazıyor. Unutmadan, Orgeneral Büyükanıt'ın sorduğu soruyu cevaplıyorum: “Taraf'ın finansörü kim?” demişti. A şıkkı, “Soros” diyorum.

Soros'un Tosunları

“Taraf'ın gizli Patronu kimmiş?” diye soran Taraf gazetesine yardımcı olayım, hatırlamaları için. Soros'un Açık Toplum Enstitüsü 2007 yılında, Murat Belge”nin başkanı olduğu HYD nin projesini destekledi. Proje finanse etmenin manası nedir? Proje adı altında hem Soros'un amacına hizmet etmek hem de cebini dolarla doldurmaktır. HYD'nin hangi projesini desteklemiş Soros? “Mülteci Destek ve Savunuculuk Programı ve Türkiye’de Çingene Hakları Projesi” Soros ve desteklenen projelerle, “Al gülüm Ver Gülüm Döngüsü” işliyor. Bahsi geçen Murat Belge Taraf gazetesinde yazmaya başladı. (1 Haziran 2008'den itibaren) Bu kadar çok Sorosçunun (kendiliğinden) bir araya gelmesinin cevabı, havuz probleminden zor olmamalı. Şimdi bu tosunlar proje başına mı, yoksa götürü mü çalışıyor Soros'a onu bilmiyoruz. Soros'un tosuncukları çekinmeden “söyleyin kimmiş bizim gizli patronumuz” diye kükreyebilirler. Neticede Soros'un patronları olması artık suç değil. AKP iktidarı, yeni “vakıflar yasası” ile bu ilişkiyi meşrulaştırdı. Ahmet Altan çekinmeden, herkesin bildiğini rahatça söylemeli. Sakladıkça zekâsından şüphe ediyor millet. Kerametçi Ahmet gibi, Genelkurmay'ın ışıkları söndürdüğünü söyle, fakat patronunu bilme..Yakışmıyor bu bilgeliğe.

* * *

Taraf Gazetesi AKP yanlısı politika İzliyor Ahmet Altan, “Taraf”ın hiçbir parti ile ilişkisi yok” diyor. Oysa gazete genel politika olarak, AKP'yi destekleyen yandaş medya kategorisinde. Yazarlarından Amberin Zaman, her telden çalıyor. Mikro- milliyetçilikde oldukça usta. Hakların alınabilmesi için ilk basamağın “kültürel hak” kazanımı olduğu şeklinde ki dersini iyi almış. Son yazısında AKP'nin nasıl halk tarafından destekleniyor sorusuna cevap bulmuş. Kars'ta AKP'ye teveccühü kelimelere dökmüş. Bakın nasıl? “Son seçimlere kadar hep “Halk Partisi”ne” oy vermiş. Ama geçen seçimlerde oyunu AKP'ye kullanmış. Nedeni çok basit. AKP iktidara geldikten sonra ilk defa 50 hanelik köyüne yol yapılmış, su getirilmiş. “Erdoğan çok iyi adam,” diyor, nefes almakta zorlanan Guli Bey.” (Anberin Zaman – Taraf- 20.6.2008)

* * *

Neymiş? Taraf Gazetesi Soros'un kontrolünde yayın politikası izlerken, AKP iktidarına da iyi yağdanlık oluyormuş. Junior Altan”ı izlemeye devam edelim. Hem vatanı neyin karşılığında sattığını öğreniriz, hem de ona güvenip öne sürenlerin yüzlerini netleştiririz. Ahmet Altan! Böyle safdil haberlere inanmıyor vatandaş. Ne yaparsanız yapın, bu millet askerine güvenmekten vazgeçmiyor. “Aşk romanı yazmaya en kısa zamanda dönmesinde fayda var” diyorlar. Benden söylemesi.


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

sOROS'UN BUZAĞILARI !....

İletigönderen borabey » Sal Tem 22, 2008 10:52

Tuba'yı kutluyorum.

SOROS ve Türkiye'deki işbirlikçileri her geçen vizyona yeni filmlerini koymaya devam ediyorlar.
Son günlerde "malum medya" ve ilan panolarına paraşütle inen iki tane oluşuma dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi GENÇ SİVİLLER
İkincisi ORTAK AKIL (Kurucuları İmam Hatip ve İlahiyatçılar)....

Bu iki harekette henüz sizin tabirinizle SOROS'un TOSUNU olamadılarsa da BUZAĞILARI olarak dünyaya geldiler ve kendilerine biçilen rolü oynamaya doğar doğmaz başladılar.

Milli Medyayı göreve çağırıyorum.
Bu platformların kurucuları kimdir?
Arkalarındaki güçler kimlerdir?
Değirmenin suyu nereden geliyor?
Kimler finanse ediyor?
Günlerdir reklam panolarında yer alan afişlerin ve reklam giderlerinin ederi nedir?
Nasıl ve ne şekilde kimler tarafından ödenmektedir?
Darbelere karşı 70 milyon adım gibi cafcaflı ve iddialı mitingleri kimler ve neden finanse ediyorlar?
Gerçek amaçları nedir?
F Tipi toplum mühendisliğinin Soros uzantısı projeksiyonlarına karşı Milli Devlet ne yapıyor?
İstihbarat kurum ve kuruluşları nerede?
ABD ve emperyalist küresel sermayenin YENİ SOĞUK SAVAŞ doktrini çerçevesinde Gürcistan,Ukrayna,Sırbistan vb. ülkelerinde gerçekleştirdiği AÇIK TOPLUM Patentli KÖLE MİLLET VE BAĞIMLI DEVLET MÜHENDİSLİĞİ taşaronluğuna soyunan bu tip gayri milli STK karşı gereken milli refleks ve önlemler alınıyor mu ?
Muhalefet Partilerimiz nerede?
Türk Milliyetçileri uykularından ne zaman uyanacak?
Bu ve buna benzer soruları ard arda sıralayabiliriz.
Ama bu arada su uyur düşman uyumaz...
Aşağıda paylaşacağım haber çerçevesinde
ORTAK AKIL mitinglerine ve yoluna devam ediyor...
Bizimse;
AKLIMIZ KARIŞIYOR
FİKRİMİZ ŞAŞIYOR...

*********************************
BİR KEZ DAHA SORUYORUM !...
BU DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR ?
ORTAK AKILI KİMLER KURDU?
KİMLER FİNANSE VE İDARE EDİYOR?
ARKASINDAKİ GERÇEK GÜÇ KİM ?

Sloganlarında ileri sürdükleri gibi

TEK RENK .....KİMİN RENGİ
TEK SES........KİMİN SESİ
TEK SLOGAN..KİMİN SLOGANI....

Bizim..

TEK RENGİMİZ.........AL BAYRAĞIMIZ
TEK SESİMİZ...........NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
TEK SLOGANIMIZ.....YA İSTİKLAL YA ÖLÜM !...

Anlayana.....
Anlamayanlara bir kez daha anlatmaya hazırız!...
*******************************

21 Temmuz 2008



Tek renk Tek ses Tek slogan


Darbelere Karşı 70 Milyon Adım koalisyonu, 26 Temmuz’da Ankara’ya çıkarma yapacak.



Ortak Akıl Hareketi'nin Malatya, Samsun ve Bursa’da onbinlerin katılımıyla gerçekleştirdiği mitinglerden sonra Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu da, Ankara'ya çıkarma yapmaya hazırlanıyor.

Koalisyon, ilk mitingini İstanbul'da büyük bir katılımla gerçekleştirmişti.

Ankara’da gerçekleştirilecek miting için hazırlanan tanıtım broşürlerinde bu güne kadar Türkiye’nin kaderini belirleyen bütün kararların Ankara’da alındığını, darbelerin Ankara’dan yapıldığına ve Ankara’nın Türkiye’de 70 milyon insanın yaşadığını unuttuğuna dikkat çekildi.

İşte o metinden ayrıntılar:

“Bugüne kadar hep Ankara konuştu biz dinledik. Ankara söyledi biz inandık; Ankara karar verdi biz uyguladık. Ankara’nın gri binalarında yapılan planlar bize çok ağır bedeller ödetti.

Ankara’nın soğuk odalarında yapılan fısıldaşmalar evlerimizde feryatlar kopardı.

60 darbesi Ankara’da tertiplendi. Başbakanın kalemi ilk olarak Ankara’da kırıldı.

71 muhtırası Ankara’da yazıldı.

11 Eylül’ü 12 Eylül’e bağlayan gece tüm ışıkları yanan tek bina Ankara’ydı.

Diyarbakır Hapishanesi’nde yapılacak işkencenin dozu Ankara’da ayarlandı.

Batı Çalışma Grubu Ankara’da kuruldu. 28 Şubat’ın startı Ankara’da verildi. Üzerinde ‘Andıç’ yazan kağıtlar Ankara’da elden ele dolaştı.
27 Nisan e-muhtırası Ankara’daki bir internet sitesinden yayınlandı.
Cumhuriyet mitinglerinin ilki Ankara’da yapıldı. 367 kararı Ankara’da verildi.

Partileri kapatan başsavcıların tümü Ankara’da yaşıyor.

Meclise karşı muhtıra yayınlayan Yargıtay’ın, Danıştay’ın binaları Ankara semalarında yükseliyor.

Kendini Meclis’in üzerinde gören Anayasa Mahkemesi Ankara’ya tepeden bakıyor.

Bugünümüzü ve geleceğimizi temellerinden sarsan Ergenekon depreminin merkez üssünün Ankara olması da sürpriz değil.

Sonuç olarak darbeler, muhtıralar, derin örgütlenmeler, faili meçhul cinayetler, parti kapatmalar, idamlar, işkenceler hep Ankara’da konuşuldu, Ankara’da planlandı.

Tüm bunlar olurken biz Ankara’yı çok başıboş bıraktık. Ankara da bu ülkede 70 milyon insanın yaşadığını çoğu zaman unuttu.

Darbelere karşı 70 milyon adım atmak için sokağa çıkanların 26 Temmuz’da Ankara’dan geçiyor.

Şimdi içinden geçtiğimiz ağır çekim darbeye karşı, ortaya dökülen Ergenekon çetesine karşı, parti kapatmalara karşı Ankara sokaklarında ses çıkarmak zamanıdır.

Yine tek ses, tek renk, tek slogan, beyazlar içinde.

Meclis’e, siyasete, demokrasiye, özgürlüğüme dokunma demek için.

Adım seslerimizin Ankara’nın her yerinden duyulması için.

Adımlarını adımlarımıza katar mısın.

Darbeye karşı Ankara’da bir ses olur musun?”

26 Temmuz 2008 tarihinde saat 16:00’da Sıhhiye’deki Toros Sokak’ta başlaşacak yürüyüşün ardından saat 17:00’de de Kolej kavşağında “Darbeye karşı ses çıkar mitingi” düzenlenecek. Ankara’daki mitingin katılım bakımından ses getireceği belirtiliyor.

samanyoluhaber.com


***********************************
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen Gilda » Sal Tem 22, 2008 11:14

26 Temmuz 2008 tarihinde saat 16:00’da Sıhhiye’deki Toros Sokak’ta başlaşacak yürüyüşün ardından saat 17:00’de de Kolej kavşağında “Darbeye karşı ses çıkar mitingi” düzenlenecek. Ankara’daki mitingin katılım bakımından ses getireceği belirtiliyor.


Cumhuriyet mitinglerinin karsisina bu sekilde cikilmaliydi.Siyasetime Demokrasime dokunma.Halkin tepkisi ne olacak gayet belli üstelik haber kaynagindan.

TSK teslim olmadan Amerika ne İran'a girebilir, ne de Ortadoğu'ya son neşteri vurabilir.


Halk Türk Silahli Kuvvetlerine güvenir amac TSK'yi yipratmaksa yeterince yapildi.Su da unutulmamali ki, Türkiye Cumhuriyeti Silahli Kuvetleri her seyini herkese ahmede mehmede halka söyliyecek degil, siyaset de bunu gerektirir.Darbe yapilmasin edilmesin,"bir deli bir kuyuya tas atmis, tüm akillilar onu cikarmaya calisiyor".Görünen budur!
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

dağ fare doğurdu

İletigönderen borabey » Pzt Tem 28, 2008 8:34

değerli dostlar,
emperyalist ABD ve tetikçileri SOROSKON'CULARIN
70 MİLYON ADIM'I
1500 BALONCUĞA DÖNÜŞTÜ.

*******************************************

Ağır çekim darbe!

`Darbeye Karşı 70 Milyon Adım` girişimi, ikinci mitingini Ankara `da 1500 kişiyle düzenledi. AKP `yi kapatma davası, ağır çekim darbe girişimi olarak nitelendirildi.


soL (ANKARA ) Barış Meclisi, DSİP , Genç Siviller , Helsinki Yurttaşlar Derneği , Kaos GL , MazlumDer , DTP ve Siyasal Ufuk Hareketi`nin de içinde bulunduğu `Darbeye Karşı 70 Milyon Adım` girişimi, İstanbul `dan sonra ikinci mitingini Ankara `da 1500 kişiyle düzenledi. Grup, Sıhhıye Toros Sokak `tan Kolej kavşağına yürüdü. Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile Sağlık Sen ve Memur Sen başkanlarının da destek verdiği mitinge, AKP Ankara milletvekilleri Zeynep Dağı ve Burhan Kayatürk de katıldı. İstanbul ve Kayseri `den otobüslerle gelenler olmasına karşın, katılımın beklenenin çok altında kaldığı görüldü.


`Her şeyi Ergenekoncular yaptı!`


`Sağdan, soldan, liberal, sosyalist bütün darbe karşıtlarını` bir araya getirme iddiasında olan girişim, basın bildirisinde, AKP `ye karşı açılan kapatma davasını `ağır çekim bir darbe` olarak niteledi. Mitingde 1960 darbesinden 27 Nisan`a kadar beş darbe yapıldığı iddia edilirken, tarihimizdeki Maraş ve Sivas katliamları dahil pek çok acı olayın, darbecilerin - Ergenekoncuların işi olduğu söylendi. Açıklama ve konuşmalarda, emperyalist güçlerden ve gerici-işbirlikçi siyasal iktidarlardan hiç bahsedilmemesi dikkat çekti.


Geniş kapsamlı demokrasi mağdurları


Takkeli ve kara çarşaflı katılımcıların da olduğu mitingde, `başörtüsü yüzünden üniversitelere giremeyenlerin, zindanlarda tutulan devrimcilerin, çocukları öldürülen Kürt halkının ve cinsel ayrımcılığa maruz kalanların` hep birlikte demokrasi mağdurları oldukları ve çözümün hep birlikte demokrasiyi savunmak olduğu vurgulandı. Zeynep Tanbay , Tertip Komitesi adına yaptığı konuşmada, başbakanların idam edilmediği ve başbakanlara suikast planlanmadığı bir ülkenin hayalini kurduklarını belirtti ve Ufuk Uras `ın `Ayışığı ` ve `Sarıkız ` adlı darbe girişimlerinin araştırılması için Meclis `e verdiği önergeyi de desteklediklerini söyledi.


Mitingde `Yargıçlar Postallarını Çıkarsın` yazılı bir pankart açıldı, `Darbeye Karşı Ses Çıkar` yazılı dövizler taşındı. Katılımcıların yer yer Taraf, Zaman ve Vakit gazetelerini döviz olarak kullandıkları görüldü. Yürüyüşte `Darbelere Dur De`, `Özgürlük` ve `Darbeye Karşı Omuz Omuza ` sloganları atıldı. Mitinge Kardeş Türküler grubunun solisti Feryal Öney ve Yasemin Göksu , şarkılarıyla destek verdi.
2008-07-28 soL
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen rafet » Pzt Tem 28, 2008 13:23

Darbeye karsi olmak ya da darbeden yana olmak bos laflar.
Asil onemli olan kimin darbe yaptigidir, bu darbenin kimin lehine aleyhine oldugudur.

1960 Darbesi diyorlar, 12 mart 71 diyorlar 12 eylul diyorlar, ucunu de ayni gostermeye calisiyorlar.
Aslinda bilerek yaniltiyorlar.

1960 darbesi mesrutiyetinin disna cikmaya baslamis bir hukumete karsi halkin destegini alan,
Turkiye'de gercekten demokrasinin yolunu acan Anayasayi hazirlayan bir darbedir.Aslinda ihtilal demek
daha dogrudur.

12 Mart ve 12 Eylul darbeleri ise tersine 60 Anayasasini kirpma, yok etme, toplumun kazandigi sosyal, ekonomik,
siyasal haklarin, guvencelerin cignenmesi, yok edilmesi hareketleridir, darbeleridir.halk destegi degil, Amerikan
destegiyle yapilmisladir, halk sindirilmis korkutulmus, hapisanelerde aydinlarini, cocuklarini yitirmistir.


Halkin, ulkenin cikarina olan eylemlerden yanayim.Adini ne koyarsaniz koyun:Darbe deyin, ihtilal deyin, devrim
deyin.Yeter ki Turkiye'nin cikarina olsun, ulkeyi icinde bulundugu bagimlilik, esaret, yokolma surecinden
kurtarsin.
Kullanıcı küçük betizi
rafet
Üye
Üye
 
İletiler: 185
Kayıt: Sal Kas 06, 2007 2:07

İletigönderen borabey » Pzt Tem 28, 2008 13:54

Sayın Rafet

Tespitlerinize aynen katılıyorum.
Her olay kendi konjönktüründe ve koşullarında değerlendirilmeli,
Tanımlama ve adlanlandırma buna göre yapılmalı
Sonuçlarına göre milli yarar/zarar ve yandaş ve karşıtlıkları değerlendirilmelidir.
BUGÜNE GELİNCE;
İçinde bulunduğumuz koşullar,
Milli Mücadele öncesi ve aşamasındaki koşullarla örtüşmektedir.
Detaya girmek istemiyorum ama;
Ülkemiz, günümüzün değişik araç ve yöntemleri ile işgal altında,
Bağımsızlığımız ortadan kalkmış,
Ulus Devlet'ten federe devlete geçiş yutturmacası ile Üniter Yapı ve Bölünmez bütünlük tehdit altında...Buna kjarşı koyacak milli refleksin odaklaşacağı tüm değerler ve kurumsal yapılanmalar ajite ve sabote edilerek vatandaşın umudu kırılmış, tutunacağı slogan ve yapılanma kalmamış...
BU arada ABD işbirlikçilerinin gayri milli destanından ilham alan SOROSKON'CULAR TÜREMİŞ...
Geçmişte dış güçlerin oyunu ile onlara hizmet eden darbeleri vb.leri bahane ederek
Bugün sokaklarda DARBEYE KARŞIYIZ ÇIĞLIKLARI ATIYORLAR...SA DA BU OYUNU BOZMANIN ZAMANI GELDİ VE GEÇİYOR...

Beyler,

Oyunu açık oynayalım.,
Dilinizin altındaki baklayı çıkartın..
Darbe karşıtıyız ,
Tam demokrasi istiyoruz ,
Sloganlarını bir kenara bırakın..
Sanki bizler tam demokrasi istemiyor muyuz?

Sorunun adını net bir şekilde ortaya koyalım..
Ülke işgal altında ise,
Üniter yapı bozulmak,
Bölünmez bütünlük çözülmek üzere ise ki aynen öyle...
Adına ne dersek diyelim...
YENİDEN MİLLİ MÜCADELEYE VAR MISINIZ? YOK MUSUNUZ?
Önce bunu bir haykırın da ondan sonrasını birlikte götürelim.
Bundan ötesi laf-ı güzaf...

En içten sevgi ve saygılarımla.
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Google [Bot] ve 5 konuk

x