Obama Mı Yoksa Erdoğan Mı Takiyye Yapıyor?
Washington'daki Türkiye kulisi şu sıralarda çok hareketli.
Tayyip Erdoğan’ın konuşulduğu bölgeyle ilgili geniş bir platformdan bahsediyorum.
Erdoğan’ın hal ve gidişi yakından izleniyor.
Türkiye’yle ilgili kiminle konuşsam Erdoğan’ın konuşmalarına ilginç yorumlar getiriyor.
Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler örgütünün üyesi olduğunu söyleyenler var.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne kafa tutması ise fazla önemsenmiyor.
Hükümetin bölgeyle ilgili öneri ve tavsiyeleri Washington’da ciddiye alınmıyor.
Erdoğan’ın İsrail’i suçlayan açıklamaları ve Obama yönetiminin verdiği sert cevabın yankıları devam ediyor.
Erdoğan’ın “Üzüldüm. Beyaz Saray'a ne oluyor” şeklindeki cevabının Washington’da anlayışla karşılandığına ilişkin bir işaret yok.
ABD yönetimi henüz cevap verme gereği duymadı.
Erdoğan’ın açıklaması ABD-İsrail ortaklığı konusundaki bilgisini göstermesi açısından önem taşıyor.
Başbakan Erdoğan'ın Obama'nın başkanlığı süresince İsrail’le ilgili yaptığı açıklamaları okumaması, duymaması imkansız.
Ayrıca mayıs ayında Beyaz Saray'da İsrail'le ilgili Erdoğan'ı uyardığını Mısır'daki sağır sultan bile biliyor.
İsrail, ABD'nin stratejik ortağıdır. Bu ABD’nin olmazsa olmazlarından biridir.
Amerikan yönetimleriyle İsrail zaman zaman ters düşebilir. Hatta Netanyahu'yla çok kötü ilişkileri olduğu dönemler olmuştur, olacaktır da.
Bunlar Washington'la İsrail arasında iki stratejik ortağın meselesidir.
İsrail'in bölgede çıkarları söz konusu olunca akan sular durur.
Erdoğan'ın ya da Ahmet Davutoğlu'nun bunları bilmemesi imkansız.
Ayrıca ılımlı İslam oyunu oynanırken Erdoğan, Washington-Tel Aviv hattında değil miydi?
Erdoğan yasaklıyken İsrail'in ABD'deki uzantıları Museviler Beyaz Saray'a sokmadı mı?
Erdoğan Yahudi asıllı Neo-Con Paul Wolfowitz'in eskortluğunda Başkan Bush'la görüşürken, “Ben sizinle konuşuyorum İsrail neden bu işin içinde” diye sordu mu?
ABD'nin stratejik ortağı İsrail'in Pentagon'daki Yahudi asıllı dostları Georgetown bölgesindeki 24. caddede bulunan o zamanki adıyla Ana Oteli'nin bir odasında Erdoğan'ı Beyaz Saray’a götürmeden bir gece önce saatlerce ne konuştular acaba?
Dönemin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu görüşmeye alınmayıp lobide otururken, Cüneyt Zapsu ve Egemen Bağış'ın da zaman zaman katıldığı toplantıda, Pentagon Şahini Musevi asıllı Paul Wolfowitz ve yine Musevi asıllı Marc Grossman'la ne konuşuldu?
Davut Boynuzu ödülünü veren ABD'nin en güçlü Musevilerinden olan Abraham H. Foxman’ın (Anti-Defamation League-Direktörü) Beyaz Saray'daki gücü ne çabuk unutuldu?
Erdoğan “Beyaz Saray’a da ne oluyor, ben İsrail’e konuşuyorum” derken kim takiyye yapıyor?
Obama mı, Erdoğan mı?
Yılmaz POLAT, 27 Ağustos 2013
yilmaz.polat@yurtgazetesi.com.tr