Nereye baksak hep aynı birlik beraberlik masalları,
nerede bir soysuz görsek dudağında hep aynı şarkı en kınayıcısından…
Eksik olsun formaliteye boyut kazandıran kucaklayıcı bürokrasi sözcükleriniz !
Devlet geleneği diye mikrofona kustuğunuz zavallı tespitleriniz de en az sizin kadar kahrolsun !
Birilerinin istifa etmesi gerektiğini düşünen ‘cahil’ halkımıza da aşk olsun !
Öyle ya, istifa onurlu insanlara yakışır. Hem sormazlar mı, onurunuzla mı geldiniz ki onurunuzla gideceksiniz. İki yılda üç siyasi parti değiştiren Numan Kurtulmuş’a mı sitem etsek yoksa bir düzine hakaret yedikten sonra kendisini hükümet sözcüsü atayan az muhterem cumhurbaşkanımıza mı?
Her tükürdüğünü yalamayanı kapıdan içeri sokmayan bu muhafazakar kulüpte hepiniz sırayla yaşayacaksınız TBMM’de 4000 yıldır koltuk işgal eden Bülent Arınç’ın yalnızlığını. Ölüm döşeğinde her biriniz yalandan gözyaşı dökecek, dünya malında savrulduk diyeceksiniz tiyatronun son perdesi kapanırken. Sadece çalıp çırpmış olsanız belki hüzünlenir gibi olacağız ama Şam’da, Bağdat’ta , Ankara’da, İstanbul’da öldürdüğünüz her bir masum çocuğu hatırlayacağız ve sizi tüm zalimlerin yanına uğurlayacağız.
‘’Akp’yi iş başında tutmak siyonizmin 20. Haçlı seferini hedefine ulaştırması için ana vazifesidir’’
Öldüğü günden beri kemiklerini sızlattığınız Erbakan hayatının son on küsur senesinde böyle haykırıyordu ve siz psikolojinin tanımlayamadığı bir yüzsüzlükle vıcık vıcık anma törenleri düzenlediniz paçavra kurumlarınızda. Kurumlarınız deyince aklıma geliveriyor, yine on küsur yıldır tek bir adam yetiştirememişsiniz ki devletin tüm kurumlarına Gülen’in lejyonerlerini tıka basa dolduran siz bugün her birini satırla kovalıyorsunuz Mekke döneminde çölde acıkınca elleriyle hamurdan yaptıkları putları yiyen bedeviler gibi. 90’ların başörtüsü eylemlerinde kadrolaşma dışında hiçbir uhrevi kaygısı olmayan Gülenizm’in tomalarla kovalanan başörtülü kızlarına içim parçalanacak gibi oluyor ama Erdoğan’ı dünya lideri ilan ettikleri günlere dalıp gidiyorum. Çok değil, üç beş ay sonra cumhurbaşkanının hedefindeki isim başbakan olacak. Sabırsızlıkla bekliyorum, inanmayan varsa Davutoğlu’nun başdanışmanı olarak Erdoğan’ın atadığı anketçiye göz atsın.
Demokrasi bence tuğçe kazaz ile nihat doğan arasında tercih yapma özgürlüğünün en bariz izahıdır. Bu kavram alaylı ve mektepli ampulleri önümüzdeki aylarda olağanüstü kongrede birbirine düşürecek olsa da iktidarı iç hesaplaşma dışında hiçbir şeyin yıpratamaması zillet olarak tüm muhalefete yeter !
Hırsızın hiç mi suçu yok? Hırsız deyince de lütfen kimse üzerine alınmasın zira en çok çalan kişiyi değil hırsızlığı meşrulaştıran tüzel kişiyi kastediyorum. Şahsiyetsizlik öylesine işlemiş ki genlerine, günde beş vakit olmasa bile cumadan cumaya istikamet mutlaka değişiyor. Rusya’ya ağız dolusu küfredip ana haber bülteni bitmeden Putin’in eteklerine sarılırken görüyoruz bazılarını. Vahşi n’akit medyası İran’a saldırırken Tahran’da buluyoruz el sıkışan birilerini. Konjonktürel sosyal medya alimleri de gündeme yetişemedikleri için şikâyetçi oluyor bu tüketim çılgınlığından. Gayrimenkul koparacağız diye bakanlıklardan sıra numarası alan neo-seküler hocaları (İFA) insansız fetva aracı diye tanımlamak da bana nasip oldu, elhamdülillah.
Pkk’ya altın çağını yaşatan açılım yıllarında ağzını açmayan bu kefen tacirlerine ateş elbet dokunacak, Kuran’ın vaadi var.
Binbir takla ve şebeklikle apo güzellemesi yapan cumhuriyet karşıtı ‘geleneksel’ amerikan İslamcıları Davutoğlu’ya kızıp genel başkanlık için serok Ahmet yerine serok apoyu desteklerse kimse şaşırmaz.
Onlar görmeyedursun, Ankara’da her patlama öncesi uyarılan Abd vatandaşları kadar kıymeti yok katledilen Türk evlatlarının, gencecik fidanların…
Belki de başkanlık sistemini soytarı havuz medyası gibi savunacaklarını vaat etselerdi onları da uyaran olurdu şu tarihlerde kızılay çevresinde gezmeyin diye.
Parti kurduğunuz gün sizi uyarmadılar mı ey akepe yöneticileri ? Devlet yönetmek çoluk çocuk işi değil demediler mi?
Müsamere çocukları gibi çıkıp ‘seyir halindeki aracın patlatıldığı’ bilgisini kamuoyuna ilan ediyorsunuz
Vefat eden vatan evlatlarının sayısını bildirmek için bakan, başbakan olmak gerekmiyor. Ülkesinde olup bitene seyirci kalmanın en perişan örneklerisiniz. Doğudaki yoksulluğu batıya taşıdığınızda kalfalık döneminizin sonu gelmişti. Şimdi ise doğudaki kan ve gözyaşını batıya taşıdınız bu da ustalığınızın sonu olsun.
Yeni Türkiye diye getirdiğiniz tek şey yeni ölümler !
Madende, inşaatta, trende, cemevinde, üniversitede, caddede, avmde, eylemde, ülkenin her yerinde ölümler yağdırdınız, yargılanacaksınız ! Yeryüzünde bütün hakimleri, savcıları satın alsanız en geç kıyamet günü yargılanacaksınız !
Belki Allah bu mazlum halka lütfeder de yeni anayasa dediğiniz federe devlet cümlenizi tamamlayamadan ateşi bol bir yerlere intikal etmiş olursunuz.
Ne halta yarar yeni anayasa !
Çoluk çocuğunun rızkı için 16 saat çalışan adamların yükünü mü hafifletecek? Anne babasının göz nuru çocuklar adam gibi eğitim görüp bilim mi üretecek? Tecavüze uğrayan tertemiz kızlarımızı Siyonist yeni anayasa mı koruyacak? İşsizlik yüzünden intihar eden gençlerimizi başkan hazretleri mi önleyecek? Üç kuruşluk saray sefanız uğruna verdiğimiz binlerce şehidi geri mi getirecek?
Garbın vampirleri siz şark kurnazlarını elinde oynatırken öylesine keyif alıyor ki kahroluyorum.
Bugün terörle halkımızı katlettikleri yere iyi bakın zira orası tam 11 yıl önce Avrupa Birliği müzakere tarihi verdi diye balonlarla, havai fişeklerle kutlama yaptığınız KIZILAY MEYDANI…