ABDden çare siparişi
"ÖNÜMÜZDEKİ ay (konu için) Amerikaya gidiyorum..."
Normalde 15 şehit verilince bir Başbakanın başka yere gitmesi gerekmez mi?
Havaalanında gazeteci ordusu "15 şehit var, ne diyeceksiniz?.." diye sorunca, böyle diyor Başbakan: "Önümüzdeki ay Amerikaya gidiyorum..."
Hani insan o felaket haberi karşısında "Olağanüstü TBMMye gidiyorum" der, "MGKya gidiyorum" der, "Kuzey Iraka giriyorum" der.
Hatta bari "Eve gidiyorum" der...
"Önümüzdeki ay Amerikaya gidiyorum" demez bir Başbakan.
Tamam; ABDnin bilgisi ve onayı olmadan bir yere gidemeyeceklerini elbette biliyoruz.
Nitekim o an Başbakanın ilk tepki ve aklına gelen ilk şey olarak "Önümüzdeki ay Amerikaya gidiyorum, bu seyahatte Başkan Bush ile bu konuyu konuşacağım" demesi onun bilinçaltındaki bağımlılığı gösterir.
Ama insan bari belli etmez.
*
Şimdi içimdeki fesat kabardı mı? Belki Başkan Bushu arada bir arıyordur:
"Sayın Başkan..."
"Ohhh mistır Tayyip..."
"İzninizle ben giriyorum..."
"Kuzel Iraka mı?..."
"Üç aylara..."
*
Doğal ihtiyaçlar için de ABDden izin alıp almadıklarını bilemeyiz.
Ama bir Başbakan, 15 askerinin şehit edildiği gece "Önümüzdeki ay Amerikaya gidiyorum, bunu Başkan Bush ile konuşacağız" dememeli.
Ayıp olur...
İşte Washingtonda sözcüler "Kuzey Iraka giremezsiniz" dediler.
Yüreğiniz varsa kıpırdayın...
Çünkü; iktidarını önce ABDye koşarak sağlayan, ABDnin eteğine yapışarak ayakta durabilen, her fırsatta temsilcilerini gönderip ABDye bağlılıklarını bildirme gereğini duyan, ABDyi ikinci evi gibi kullanan ancak böyle yapabilir.
Çocuklarımızın ABD desteği ve silahı ile öldürüldüğünü bile bile "strateji ortağı" olduğunu söyleyip durur da tepki gösteremez...
15 şehit haberi verildiğinde şöyle der:
"Önümüzdeki ay Amerikaya......"
Bu kadar...
Bekir Coşkun, 10.10.07