‘OPSİYON’A BAK HELE
Dıș İșleri Bakanlığı sözcüsü bilmem kim buyurmuș ki, ‘Tahkim’e de gidebiliriz, La Hey Adalet Divanı’na da..
Bu da Dıș İșleri Bakanlığı’nın ‘opsiyon’ları arasında imiș.
Yani șu ünlü ‘Ermeni Soykırımı Yalanı’ var ya; onu uluslararası mahkemelere götürerek ‘tescil’ ettirebilirlermiș.
Bunların son ‘opsiyon’u, demek ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni uluslararası mahkemelerde ‘mahkûm’ ettirmek.
Bunu söyleyen, ona bunu söylettiren kim ise önce ‘Türk’ değildir, sonra ‘Cumhuriyet’ nedir bilmemektedir; daha sonra ‘Devlet’ nedir tanımamaktadır.
Ya da doğrudan ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ düșmanıdır.
Kesinlikle abartmıyorum.
Bu yetkili, onun bakanı ve onun da bașbakanı eğer bu ‘opsiyon’u seçecek olurlarsa, yetmiș milyonluk Türkiye halkına ‘en büyük düșmanlığı’ yapmıș olacaklardır.
Aymazlık falan değildir sözkonusu olan..
Doğrudan düș-man-lık.
Çok bilene değil de, bir çobana soralım: 1914-1918 yılları arasında ne oldu?
Birinci Dünya Savașı.
Dünya Savașı da, kim kiminle savaștı? Esas olarak, İngilizler, Fransızlar ve Ruslar bir yanda Almanlar, Avusturyalılar ve Osmanlılar da öte yanda idiler.
Demek ki İngiliz ve Fransızlar zaten o günkü baș düșman olup mahkemelerin bașkanlığını alacaklardır.
O günlerde Osmanlı ile birlikte oldukları sanılan Almanlar, Belçikalılara, Hollandalılara, Danimarkalılra falan saldırdıkları için bu son gruptakiler de düșmanlarımız içinde sayılmayacaklar mıdır?
Sayılacaklardır.
Ve mahkemede görev alacaklar mıdır?
Alacaklardır.
Dönelim Avusturya’lılara; o zamanların Avusturya-Macaristan’ına; bunlar da Sırp, Romen, Bulgar ve Yunanlıları Osmanlıya düșman ettiler mi etmediler mi?
Ettiler.
Pekiyi bunlar da mahkemelerde görev alıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini yargılama makamına oturtulacaklar mıdır?
Oturtulacaklardır.
Tanrı için, bugün dünyada Azerbaycan ve KKTC dıșında bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletini savunmayı bırakın ‘hoș görecek’ bir Devlet, bir halk ve hatta bir ‘tanrı kulu’ bulabilir misiniz?
Bir ılımlı gâvur?
Bulamazsınız.
Eee nasıl oluyor da siz bu adamların karar verecekleri mahkemelere gidip, ‘biz Ermenileri kestik mi kesmedik mi’ diye sormayı tasarlıyorsunuz?
Hukuk mu dediniz?
Yani șu sizin Beșiktaș Hukuku gibi olanından mı?
Doğrudur, o gitmeyi tasarladığınız mahkemelerin ‘hukuk’u, tam da sizin ‘Beșiktaș Hukuku’ gibidir ve oralardan size ‘afferim’ çıksa da bize ‘beraat’ çıkmaz.
Göz göre göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluș sürecine ‘leke sürmeye’ çabalamaktan vazgeçin artık.
Bakanlık sözcüsü imiș.
Çobana sorsak ‘deli mi bu?’ der.
Demek ki bunların yapmayacağı delilik yok.
Bu kadarına da pes.
Düșmanlığın da bir sınırı olmalı.
Habip Hamza Erdem