Kronik hale gelen ekonomik anafor milli parayı eritip enflasyonu fırlatınca milyonlar daha da fakirleşti. Gelirde hızlı geriye gidiş ortalama maaşları 6 bin lirayla açlık sınırına kadar getirdi. Ücretler yukarıda değil asgari ücret seviyesinde eşitlenince Türkiye’deki orta sınıfın artık tarihe karıştığı tescil oldu.
Türkiye’de uzun süredir izlenen politikalar hayat pahalılığını içinden çıkılmaz hale getirdi. İğneden ipliğe gelen zamlar hanelerdeki yangını büyütürken TL’nin satın alma gücü hızla düştü. Vahim gidişat ise ortalama maaşlara yansıdı. Yüksek ücret kavramı bitti. Doktorun, mühendisin de aralarında bulunduğu geniş bir kesimin brüt maaşı ortalama 6 bin lira oldu. Milyonların geliri yoksulluk sınırının üç kat altında kaldı.
SON BİR YILDA GIDAYA GELEN ZAMLAR ÜCRETLERDEKİ ARTIŞI KATLADI
Ortalama ücret ile asgari ücret neredeyse birleşti. Aylıklar adım adım gerilerken mutfaktaki yangın büyüdü. İTO geçinme endeksine göre İstanbul'da fiyatlar son bir yılda yüzde 80 arttı. Bunun içinde en yüksek oran gıdada gerçekleşti. Sebze meyvedeki fiyatların ücret artışının üç katına ulaşması dikkat çekti. Rakamlara yansıyan gidişat Türkiye'nin önündeki en büyük sorunlardan birinin bu olduğunu ortaya koydu.
22 MİLYAR DOLAR NEREDE?
Hükümetin 128 milyarlık rezervi yakarak tutmayı amaçladığı kur rekorlar kırınca ‘bu yöntemin faydası yok zararı çok’ eleştirileri yöneltilmişti. Buna rağmen arka kapıdan satışın devam ettiği ortaya çıktı. Ziraat Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşcu, hükümetin kuru dizginlemek için aylık 12 milyar dolar sattığını savundu. Dövize Endeksli Mevduat’tan ve ihracatçılardan gelen dövize rağmen Merkez Bankası kasasında 22 milyar dolar açık olduğu dile getirildi.
Türkiye’de ücret düzeyi hızla gerileyerek asgari ücrete yaklaşıyor. Ortalama ücret ile asgari ücret artık nerede ise birleşti.
Özellikle bu yıl ücret artışları hem asgari ücretin gerisinde kaldı hem de enflasyonun altında ezildi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre ocak-şubat ayı 16 milyon çalışanın ortalama brüt ücreti 7.735 lira olarak gerçekleşti. Buna göre özel sektörde bütün çalışanların aylık net ücretleri de 6.167 liraya geliyor.
Geçen yıl ocak-şubat aylarında özel sektör çalışanlarının ortalama brüt ücretleri 5.440 lira ediyordu. Bu hesaba göre ülkemizde son bir yılda ücret artışı %42,2 düzeyinde gerçekleşti. Oysa asgari ücretin yüzde 50,5 düzeyde arttığı görüldüğünde ortalama ücret artışının çok geride kaldığı anlaşılıyor.
Burada dikkat çeken noktayı belirtelim: Asgari ücret artışı %50,5 ve ortalama ücrete çok yakın. Bu demektir ki, asgari ücretin üzerindeki ücretler yüzde 40’ın da gerisinde bir artış yaşadı. Bu sayede ortalama ücret arışı %42,2 düzeyinde gerçekleşti.
2021 Ocak-Şubat ortalama net ücret:4.157 TL
2022 Ocak-Şubat ortalama net ücret: 6.167 TL
2021 asgari ücret 2.826 TL
2022 asgari ücret 4.253 TL
Ortalama ücret asgari ücret farkı;
2022 -%31,0
2021 -%32,0
Verilerden görüldüğü gibi sadece bu yıl ortalama ücret ile asgari ücret farkı bir puan daha daralmış oldu.
ENFLASYONUN YARISI KADAR ÜCRET
Önceki gün İstanbul Ticaret Odası -İTO İstanbul ücretliler geçinme endeksini açıkladı. Buna göre İstanbul’da fiyatlar son bir yılda yüzde 79,97 artış gösterdi. Bu artışın içinde özellikle gıda fiyatlarının yüzde 84,4 artışı dikkat çekiyor.
İstanbul’da gıda fiyatlarındaki artış oranı aslında ücretlerdeki artış oranının tam iki katı şeklinde gerçekleşti.
Hatta sebze ve meyve fiyatlarında yaşanan yüzde 127,0 oranındaki artış ise ücret artışının tam 3 katına ulaştı.
Türk-İş’in Nisan ayı açlık sınırı ise 5.323 lira oldu. Gıda fiyatlarındaki artış yüzde 85,02 olurken açlık sınırındaki yıllık artış ise 2.767 liradan 5.323 liraya yüzde 92,4 artış yaşamış oldu.
Bu veriler de gösteriyor ki, ülkemizde açlık-yoksulluk oranlarında yaşanan artışın yarı seviyesinden daha düşük oranda bir ortalama ücret artışı gerçekleşti.
Geçen yıl ilk 2 ayda alınan ortalama ücret (4.157 TL) ile açlık sınırı arasında +1.390 lira fark vardı (%50,0). Oysa bu yıl açlık sınırı (5.323 TL) ile ortalama ücret (6.167 TL) arasında sadece 843 lira fark kaldı (%16,0).
Asgari ücretlinin açlık sınırının altında bir maaş aldığı ülkemizde henüz yılın ilk yarısında olunmasına rağmen ortalama ücretin de açlık sınırına geldiği görülüyor.
Önceki yılların son çeyreğinde açlık sınırına gelen asgari ücret artık yılın daha ikinci ayında bu seviyenin altına düştü. Ama belki de tarihte ilk kes ortalama ücretin de açlık sınırının altına düşmesi ile karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz.
Ülkemizde ücret düzeyinin fakirlikte birleştiğini ve artık ortalama ücretin bile açlık sınırına geldiğini gösteriyor.
Okumanın-eğitimin bile çalışanları açlıktan kurtarmaya yetmediği bir ortamda orta sınıftan nasıl bahsedilebilir ki?
22 MİLYAR DOLAR NEREDE?
Ekonomi yönetimi döviz kurlarını dizginlemek için swap anlaşmaları ve DEM’in yanı sıra ihracatçıların Merkez Bankası’na satmak zorunda olduğu döviz gelirlerini artırdı. Ancak bunlara rağmen rezervler erimeye devam ediyor. Merkez’in her ay ‘arka kapı’ yoluyla rezerv sattığı öne sürüldü. Bankacılık kaynaklarına dayandırdığı bilgiyi paylaşan Eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşcu, ‘’Merkez Bankası kamu bankaları aracılığıyla haftalık 2.5-3 milyar dolar, aylık yaklaşık 10-12 milyar dolar döviz satıyor’’ dedi.
Merkez Bankası’nın geçen yıl peş peşe yaptığı faiz indirimleri döviz kurlarının rekor kırmasına neden oldu. 2021 yılının son günlerinde 18’i aşan dolar/TL kurunu dizginlemek için hükümet Döviz Endekli Mevduat (DEM) sistemini devreye aldı. Kurlarda bir miktar durulma olsada dalgalanma devam etti. Ekonomi yönetimi swap ve DEM’in yanı sıra ihracatçıların Merkez Bankası’na satmak zorunda olduğu döviz gelirlerindeki payı yüzde 25’ten yüzde 40’a çıkarıldı. Merkez Bankası’nın kasasında 15 milyar dolar ihracat gelirlerinden 2.6 milyar dolar sawp anlaşmaları ve DEMgelirleri olmak üzere 22 milyar dolar olan rezervin eridiği belirtiliyor. Döviz kurlarını kontrol edemeyen Merkez Bankası’nın her ay ‘arka kapı’ yoluyla büyük miktarlarda döviz satarak dizginlediği öne sürüldü. Yapılan hesaplamalara göre Hazine’ye yıllık maliyeti 445 milyar lirayı bulacak olan kur korumalı mevduat hesabı da dövize çare olamazken, kulis bilgisine göre Merkez Bankası, kamu bankaları eliyle haftalık 2,5-3 milyar dolar, aylık toplamda ise 10-12 milyar dolar döviz satmaya başladı. Sosyal medya hesabından, bankacılık kaynaklarından edindiği bilgileri paylaşan Ziraat Bankası eski genel müdür yardımcısı Şenol Babuşcu, “Bankacılık çevrelerinden edindiğim bilgilere göre döviz kurunu bu seviyelerde tutmak için Merkez Bankası kamu bankaları aracılığıyla haftalık 2,5-3 milyar dolar, aylık yaklaşık 10-12 milyar dolar döviz satıyor” dedi. Öte yandan Merkez Bankası tarafından yayımlanan Haftalık Para ve Banka İstatistiklerine göre 15 Nisan itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 319 milyon dolar artışla 69 milyar 37 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 8 Nisan’da 67 milyar 718 milyon dolar seviyesindeydi. Swaplar hariç net rezervlere bakıldığında ise ilgili haftada bu verinin eksi 44,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği görüldü.
'ARKA KAPIDAN 4-7 MİLYAR DÖVİZ SATILDI'
Merkez Bankası, Bloomberg’in konuya yakın bir kaynağa dayandırdığı habere göre, yabancıya sıfır faizle TL verip döviz elde etmeyi planlıyor. İddiaya göre swap kanalıyla yabancıya aldığı TL ile en az iki yıl vadeli tahvile yatırım şartının getirilmesi, dolara da yüzde 4 faiz verilmesi planlanıyor. Ekonomist Atilla Yeşilada, söz konusu iddiayı Integral Foreks’e değerlendirdi. Yeşilada, “Son iki veri haftasına göre Merkez Bankası tüm girişlere rağmen 4-7 milyar arka kapıdan döviz satarak dövizi tuttu” dedi.Yaz aylarında kurların patlayacağını söyleyen Yeşilada “Suudi Arabistan muhtemelen 10-15 milyar swap ‘kıyağı’ atar ama bunlar TCMB’nin ateş gücünü artırmaz. Bloomberg’in iddiası doğruysa da 10-15 milyar dolar girer. Ama sonuçlar değişmeyecek çünkü çok basit bir mantık var. Turizmde de 40 milyar dolar geldi diyelim, siz bir yandan iç talebi pompalayıp bir andan da ticaret açığını kapamaya çalışırsanız bu olmaz. Resesyonu göze alamıyorsun, faiz artıramıyorsun, yaz aylarında kur kesin şekilde patlayacak’’ ifadelerini kullandı.
SWAP HARİÇ REZERVLER EKSİDE
Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 15 Nisan itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 319 milyon dolar artışla 69 milyar 37 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 8 Nisan’da 67 milyar 718 milyon dolar seviyesindeydi. Swaplar hariç net rezervlere bakıldığında ise ilgili haftada bu verinin eksi 44,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği görüldü. Söz konusu dönemde altın rezervleri, 1 milyar 65 milyon dolar artarak 42 milyar 195 milyon dolardan 43 milyar 260 milyon dolara yükseldi.