![](http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/resimler/1333305637.jpg)
Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında yapılan ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un da katıldığı konferansta, isyancılar Suriye’nin meşru temsilcisi olarak kabul edildi.
İsyancılar halkın meşru temsilcisi kabul edildi
Sözde “Suriye Halkının Dostları Grubu” toplantısından sonra yayımlanan sonuç bildirisinde isyancılar Suriye’nin meşru temsilcisi olarak kabul edildi. Katılımcılar, Suriye halkının haklı davasına desteklerini bir kez daha teyid etti. İstanbul bildirisinin 3. maddesinde, “Suriye’nin dostları Suriye’nin geleceğinin bizzat Suriye halkı tarafından kararlaştırılması gerektiğini ve Suriye halkının meşru ve haklı talepleri karşılanıncaya kadar onlarla birlikte olunacağını vurguladılar” denildi. “Rejim, halkını her açıdan kaybetmiştir” tespitinin yapıldığı maddede, rejimin uyguladığı acımasızlığın BM’nin Bağımsız Komisyonu’nun belirttiği gibi insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul edilebileceği kaydedildi. Aynı maddede “Rejim uluslararası toplumu aldatmaya ve çabalarını maniple etmeye çalışmaya devem etmektedir” denilerek, Suriye rejiminin bir an önce bunlara son vermesi, Suriye halkına karşı uyguladığı şiddeti durdurması ve uluslararası hukuka tam olarak uyması gerektiği vurgulandı. Bildiride “Suriye rejimi vaatleri ile değil fiiliyattaki uygulamaları ile muhakeme edilecektir. Annan’a verilen taahhütlerinin yerine getirilmesi için açılan fırsat penceresi açık uçlu değildir. Bir sonraki toplantı ise Paris’te yapılacaktır” görüşüne yer verildi.
YENİÇAĞ, 1 Nisan 2012
Çekin elinizi Suriye’den!
![](http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/resimler/1333305701.jpg)
Esad yanlıları, İstanbul Kongre Merkezi’nde bir araya gelen “İşbirlikçiler”e böyle haykırdı.
Ellerinde bayrak ve Esad posterleriyle Harbiye’deki Orduevi önünde toplanan kalabalık grup, ülkelerine dış müdahaleyi protesto etti. Çevik Kuvvet, grubu biber gazı sıkarak dağıttı.
Polis engeline takıldılar
Esad’ın Suriye’yi dünyaya temsil edecek tek kişi olduğunu belirten protestocu grup, Şam rejimi lehine sloganlar atarak kongre merkezine yürümek istedi. İstanbul Kongre Merkezi önünde güvenlik önlemi alan Çevik Kuvvet ekipleri, aralarında Suriye bayraklı montlar giyenlerin de bulunduğu grubun ilerlemesine izin vermedi.
İçeride nutuk, dışarıda dayak
Kongre Merkezi’ndeki toplantıda, konuşmacılar Suriye halkına özgürlük ve demokrasi getirmekten bahsederken dışarıda da polis dayağı vardı. Gruptakilerin dağılmamaları ve Kongre Merkezi’ne ilerlemekte ısrar etmesi üzerine, biber gazı kullanan polis grubu dağıttı. Geri çekilen grup, çeşitli marşlar okuduktan otobüslerle bölgeyi terk etti.
Canımız kanımız Esad’a feda...
Ellerinde Suriye bayrakları ve devlet başkanlarının posterlerini taşıyan grup, “Kahrolsun emperyalizm”, “Canımız, kanımız Esad’a feda”, şeklinde sloganlar attı. Gruptan Enes el Cezayiri, toplantıyı protesto için Suriye’den geldiklerini belirterek, “Suriye konusunda yapılacak herhangi bir görüşme Suriye topraklarında yapılmalıdır” dedi.
Esad yanlısı göstericilere biber gazı ile müdahale
İstanbul’da, işbirlikçilerin Suriye’ye karşı düzenlediği toplantı gösterilere sahne oldu. Toplantının yapıldığı bina önünde toplanan bir grup Suriyeli gruba Polis müdahale etti. Ellerinde Suriye bayrakları ve Beşar Esad resimleriyle Harbiye’de toplanan grup, hükümet yanlısı sloganlar attı. Gruptakilerden Enes el Cezayri, toplantıyı protesto için Suriye’den Türkiye’ye geldiklerini belirterek “Suriye’den buraya, bütün dünyaya bizi tek temsil eden kişinin Suriye Devlet Başkanı Esad olduğunu söylemeye geldik. Suriye konusunda yapılacak herhangi bir görüşme Suriye topraklarında yapılmalıdır” dedi. Protesto sırasında alışıldık görüntüler de yaşandı. Çevik Kuvvet ekipleri göstericileri kontrol altında tutmaya çalışırken biber gazı kullandı. Rejim yanlılarının ardından Esad karşıtları da gösteri düzenlemek için kongre merkezinin önüne geldi. İki grup arasında sözlü başlayan tartışmanın çatışmaya dönüşmesine polis engel oldu. Bu arada, İstanbul’daki toplantıyı “şiddetle” eleştiren Suriye yönetimi, işbirlikçilerin ülkeyi zayıflatmak amacıyla yürütülen uluslararası komplonun bir parçası olduğunu öne sürdü. Suriye yönetiminin yayın organı El Baas gazetesindeki baş yazıda toplantı, “daha fazla Suriyeli’nin öldürülmesinin yollarını aramaya, toplumu ve devleti sabote etmeye ve Suriye’yi zayıflatma genel amacına doğru hareket etmeye yönelik bölgesel ve uluslararası bir çaba” olarak nitelendirildi.
Suriye’den çekilin
Galatasaray Lisesi önünde toplanan Emek Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Halkevleri ve İşçi Kardeşliği Partisi üyeleri de, “Suriye’ye emperyalist müdahaleye hayır” yazılı pankart açarak, Divan Otel’e kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan Nazmi Algan, hiçbir ülkeye despotik yöntemlerle demokrasi götürülemeyeceğini savunarak, “Komşumuz Suriye’ye karşı herhangi bir dış müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Emperyalist güçler ellerini derhal Suriye’den çekmelidir” diye konuştu.
İşbirlikçilerden Şam’a karşı “eylem” çağrısı!
ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın da aralarında bulunduğu 82 ülke temsilcisi Esad’ı devirmek için İstanbul’da bir araya geldi. Çin ve Rusya toplantıya katılmadı.
Kendilerini “Suriye’nin Dostları” olarak tanıtan işbirlikçiler İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıya, aralarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da bulunduğu 41 ülkeden dışişleri bakanı ve genel sekreterle birlikte 82 ülkeden çeşitli düzeylerde katılım sağlandı. BM Güvenlik Konseyi üyeleri Rusya ve Çin de toplantıda temsil edilmedi. Bölgenin önemli aktörlerinden İran ise BM’deki Suriye kararına olumlu oy vermediği için toplantıya davet edilmedi.
Erdoğan’dan sert eleştiri
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esad rejimine sert eleştiriler getirirken, uluslararası topluma da söylem ve eylem birliği çağrısı yaptı. Esad’ın Annan’ın hazırladığı planı kabul etmesini zaman kazanma manevrası olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, “BM ve Arap Ligi kararları, krizin aşılması için izlenmesi gereken yol haritasını çok net biçimde ortaya koymuştur. Gerek bize, gerek uluslararası topluma sözler veren ama bu sözleri sadece zaman kazanmak için kullanan Suriye yönetiminin, Annan’ın girişimini de bir zaman kazanma aracı olarak kullanması muhtemeldir” dedi.
“Dur denmesi gerekiyor”
“Zalim ile kurbanı aynı kefeye koyan her girişim, şiddete zaman kazandıracaktır” diyen Erdoğan, uluslararası camiaya “dur” denmesi gerektiğini belirtti. İşbirlikçilerin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi’ne bir kez daha destek veren Erdoğan , şöyle konuştu: “Etkin bir gözlem mekanizmasıyla izlenmeyen, belirli bir siyasi geçiş takvimine bağlanmayan her girişim, Suriye yönetimini şiddet yönünde teşvik edecektir. Suriye rejimi tarafından gerekli işbirliğinde bulunulmadığı takdirde BM Güvenlik Konseyi’nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi ve Suriye’deki katliama ‘dur’ demesi kaçınılmaz bir zorunluluk halini alacaktır. Güvenlik Konseyi, eğer bu tarihi sorumluluğu üstlenmekten bir kez daha kaçınırsa, uluslararası toplumun elinde, Suriye halkının meşru müdafaa hakkının desteklenmesinden başka hiçbir seçenek de kalmayacaktır. Suriye halkının meşru temsilcisi konumundaki Suriye Ulusal Konseyi tarafından açıklanan, diğer muhalif grupların da desteğini kazanan ‘Milli Misak’ belgesi bu noktada temel bir referanstır.” Bu arada, Başbakan Erdoğan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde kabul ederek 1,5 saat görüştü. Clinton, Erdoğan’a “Sizi tekrar gördüğüm için çok mutluyum. Çok iyi görünüyorsunuz. Bugün de çok güçlü bir konuşma yaptınız” dedi.
YENİÇAĞ, 1 Nisan 2012
Sınır bölgesinde kitlesel göç huzursuzluğu
![](http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/resimler/1333305608.jpg)
Suriye rejimi ile yaşanan gerginlik; sınırdaki Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa illerinde büyük huzursuzluk yarattı. CHP Milletvekili Mehmet Şeker, olası savaş durumunda bölgeden batıya kitlesel göç olabileceği uyarısı yaptı.
Güneydoğu’da göç huzursuzluğu
Hükümetin Esad yönetimine yönelik sert eleştirileri, Suriye sınırındaki illerde endişeye sebep oldu. Olası bir askeri harekâtta, bu illerden batıya büyük göç yaşanabileceği uyarısı yapan CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, “Asker Suriye’ye girsin Gaziantep’ten 100 bin kişilik nüfus batı illerine göç eder” dedi. YENİÇAĞ’a konuşan Mehmet Şeker, Suriye’yle yaşanan gerginliğin sorumlusunun AKP olduğunu söyledi. Özellikle Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’da büyük bir endişe olduğunu ifade eden Şeker sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’daki insanlar, iktidarın Suriye’ye bir şekilde müdahale edeceğini düşünüyor. CIA Başkanı geldikten sonra hareketlilik oldu, büyükelçimizi çektik, kampların sayısını artırdık. Askeri bir hareketliliğe başladık. Başkaları bizi kullanıyor. Ticaret ile uğraşan insanların problemleri var. Şu anda sıkıntı mevcut.” Türkiye’de 17 bin Suriyelinin bulunduğunu ancak 20 bin kişilik “Konteynır Kent” kurulduğunu hatırlatan Şeker, bunların daha önceden planlandığını savundu. Şeker, TİGEM arazisinde bulunan göçerlere toprak vermeyen AKP’nin Suriye’den gelecek mülteciler için konteynır kent yapmasının da hiçbir anlamı olmadığını söyledi. Şeker, “Bu insanlara verin burayı bir evi olsun dedik. Önümüze bin bir tane engel çıktı. Şimdi o TİGEM arazisine konteynır kent kuruyorlar” diye konuştu.
YENİÇAĞ, 1 Nisan 2012