Ortak Akıl Hareketi

Ortak Akıl Hareketi

İletigönderen kaye » Cum Ağu 08, 2008 8:39

Ortaklar

Ortaklar

ORTAK Akıl Hareketi adıyla ortaya çıkıp “darbeye hayır” toplantıları düzenleyen “sivil”lerin tarikat, cemaat ve yeşil sermaye bağlantılarına ilişkin “Kim bunlar” yazısından sonra RTE’nin bu yollarda kimlerle beraber yürüdüğünün belgesel kitabını yazan Tuncay Mollaveisoğlu aradı ve “ortak akıl”ın başını çeken Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı için bakın neler neler anlattı:

“Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı; Uluslararası İslami Kurtuluş Örgütü’nün (IIRO) Türkiye ayağı olarak kuruldu. Ne var bunda diyebilirsin. Anlamı şu: IIRO; ‘Müslüman Dünya Ligi’ne bağlı olarak 1975’te kurulmuş bir örgüt. Kısa sürede dünyaya yayıldı. Türkiye’de İngiltere kolu vasıtası ile temsilcisi, ortak akılcılara destek veren Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı. IIRO; özellikle 1980’li yılların sonundan itibaren Usame bin Ladin’in kayınbiraderi Muhammed Cemal Halife liderliğindeki El Kaide’nin dünyadaki terörist eğitim ve finansman sağlama merkezi gibi çalıştı.

Kanada istihbaratının saptamalarına göre, Mısırlı İslami Cihat Örgütü’nü finanse etti. Hamas ve Hizbullah’a destek verdi. Terörü destekleyen WAMY, BIF, Küresel Kurtuluş Vakfı gibi örgütlere maddi destek sağladı. Afganistan’daki Taliban yönetimine 60 milyon dolar yardım yaptı. Rabıta Vakfı gibi diğer bazı İslami yardım kuruluşlarını ve faaliyetlerini koordine etti, finansman sağladı. El Kaide mensuplarına ve sempatizanlarına para yardımı yaptı, iş verdi, eğitim sağladı, mücahit adayları toplayıp, cihat bölgelerine sevk etti.

İslami Kurtuluş Örgütü (IRO) adıyla da faaliyette bulundu. Örgütün Genel Sekreteri olan Adnan Basha, ele geçirilen bir mektubunda finansmanın büyük bir kısmının zengin ve cömert insanlardan, Suudi Arabistan Kralı Fahd ve kraliyet ailesinden geldiğini yazıyordu.

‘Ortak akıl’cılara destek veren sözde sivil toplum kuruluşlarının Suudi Arabistan ve ABD merkezli olmalarının yanında bir başka ortak özellikleri daha var: AKP iktidarının ülkede yarattığı ihale yolsuzlukları ve talan düzeninin en önde gelen isimlerinin ‘ortak akıl’daki vakıf ve derneklerin kurucusu veya üyesi olması.”

Ortakların maskesi yavaş yavaş düşüyor!


Cüneyt E. Koryürek’le ‘olimpiyad’ anıları


BU yıl Ocak ayında anlamsız bir trafik kazasında yitirdiğimiz gazeteci Cüneyt E. Koryürek’in 1960 Roma Olimpiyatı’ndan başlayarak izlediği sekiz olimpiyatta tuttuğu notlardan, çektiği fotoğraflardan, topladığı maskot ve madalyalardan oluşan zengin ve ilginç koleksiyonu “Atletizme Adanmış Bir Hayat: Cüneyt E. Koryürek, Türkiye’nin Olimpiyad Serüveni” adıyla yarın İstanbul’da Yapı Kredi Kültür Merkezi Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başlıyor.

16 Ağustos’a dek sürecek sergide Koryürek’in Dünya Atletizm Şampiyonalarına ilişkin anıları da yer alırken, Koryürek’in Türkiye’nin ilk halkla ilişkiler şirketinin kurucusu olma özelliği de yansıtılacak.

“Olimpiyadlar” ve “Olimpiyadlarda Türkler” kitaplarını yazan Cüneyt E. Koryürek, Olimpiyadlar kitabında “t” yerine neden “d” harfini kullandığını şöyle açıklıyordu: ““Okurlar, ‘Olimpiyad’ kelimesini (d) ile kullandığıma dikkat etmiş olabilirler. Kelimenin aslı dünyanın her dilinde (d) ile biter, bizde ise yanlış bir davranışla ‘Olimpiyat’ olarak kullanılmaktadır.”


Kuş
Aydın Türkaydın: “Talih kuşu uçuşa geçmiş. Durmak yok, satmaya devam!”


Yağmur Deniz
Yeni rektör seçim yöntemi:

YÖK’te

buda,

Köşk’te aşıla!

Yaygara
Nusret Pınarbaşı: “Ergenekon yaygaracıları kasaptaki ete soğan doğramazken, olmayan darbe için yürüyüşler yapılıyor. Pes valla!”


Örtük
Erhan Somunkıran: “Tamam beynini değil başını örtüyorsun da peki o başın içindeki beyin nerede!”


Sınırsız
Sami Aktaş: “Almanya’da yabancı yatırımcıların payı yüzde 25 ile sınırlandırılmış. Fazlası olan gelsin Türkiye’ye!”


- Türkiye’de eşeğin fiyatı dörde katlanmış...

“Eşeklere yatırım yapan kazandı!”

Ekonomimiz serbest düşşteymiş. Serbest piyasa değil, serbest düşş ekonomisi bizimki!

Yüksek Yerilim Hattı
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen borabey » Cum Ağu 08, 2008 11:32

Değerli Kaye,

"Ortak Akıl" aldatmacasını bir kez daha gündeme getirmenizden dolayı sizi kutluyorum.
22.7.2008 günlü mesajımı bu vesile ile yineliyorum.
En içten sevgi ve saygılarımla.

**********************************************
Sal Tem 22, 2008 10:52 Mesaj konusu: sOROS'UN BUZAĞILARI !....
Açıklama:

--------------------------------------------------------------------------------


Tubayı kutluyorum.

SOROS ve Türkiyedeki işbirlikçileri her geçen vizyona yeni filmlerini koymaya devam ediyorlar.
Son günlerde "malum medya" ve ilan panolarına paraşütle inen iki tane oluşuma dikkat çekmek istiyorum.
Birincisi GENÇ SİVİLLER
İkincisi ORTAK AKIL (Kurucuları İmam Hatip ve İlahiyatçılar)....

Bu iki harekette henüz sizin tabirinizle SOROSun TOSUNU olamadılarsa da BUZAĞILARI olarak dünyaya geldiler ve kendilerine biçilen rolü oynamaya doğar doğmaz başladılar.

Milli Medyayı göreve çağırıyorum.
Bu platformların kurucuları kimdir?
Arkalarındaki güçler kimlerdir?
Değirmenin suyu nereden geliyor?
Kimler finanse ediyor?
Günlerdir reklam panolarında yer alan afişlerin ve reklam giderlerinin ederi nedir?
Nasıl ve ne şekilde kimler tarafından ödenmektedir?
Darbelere karşı 70 milyon adım gibi cafcaflı ve iddialı mitingleri kimler ve neden finanse ediyorlar?
Gerçek amaçları nedir?
F Tipi toplum mühendisliğinin Soros uzantısı projeksiyonlarına karşı Milli Devlet ne yapıyor?
İstihbarat kurum ve kuruluşları nerede?
ABD ve emperyalist küresel sermayenin YENİ SOĞUK SAVAŞ doktrini çerçevesinde Gürcistan,Ukrayna,Sırbistan vb. ülkelerinde gerçekleştirdiği AÇIK TOPLUM Patentli KÖLE MİLLET VE BAĞIMLI DEVLET MÜHENDİSLİĞİ taşaronluğuna soyunan bu tip gayri milli STK karşı gereken milli refleks ve önlemler alınıyor mu ?
Muhalefet Partilerimiz nerede?
Türk Milliyetçileri uykularından ne zaman uyanacak?
Bu ve buna benzer soruları ard arda sıralayabiliriz.
Ama bu arada su uyur düşman uyumaz...
Aşağıda paylaşacağım haber çerçevesinde
ORTAK AKIL mitinglerine ve yoluna devam ediyor...
Bizimse;
AKLIMIZ KARIŞIYOR
FİKRİMİZ ŞAŞIYOR...

*********************************
BİR KEZ DAHA SORUYORUM !...
BU DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR ?
ORTAK AKILI KİMLER KURDU?
KİMLER FİNANSE VE İDARE EDİYOR?
ARKASINDAKİ GERÇEK GÜÇ KİM ?

Sloganlarında ileri sürdükleri gibi

TEK RENK .....KİMİN RENGİ
TEK SES........KİMİN SESİ
TEK SLOGAN..KİMİN SLOGANI....

Bizim..

TEK RENGİMİZ.........AL BAYRAĞIMIZ
TEK SESİMİZ...........NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
TEK SLOGANIMIZ.....YA İSTİKLAL YA ÖLÜM !...

Anlayana.....
Anlamayanlara bir kez daha anlatmaya hazırız!...
*******************************

21 Temmuz 2008



Tek renk Tek ses Tek slogan


Darbelere Karşı 70 Milyon Adım koalisyonu, 26 Temmuz’da Ankara’ya çıkarma yapacak.



Ortak Akıl Hareketinin Malatya, Samsun ve Bursa’da onbinlerin katılımıyla gerçekleştirdiği mitinglerden sonra Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu da, Ankaraya çıkarma yapmaya hazırlanıyor.

Koalisyon, ilk mitingini İstanbulda büyük bir katılımla gerçekleştirmişti.

Ankara’da gerçekleştirilecek miting için hazırlanan tanıtım broşürlerinde bu güne kadar Türkiye’nin kaderini belirleyen bütün kararların Ankara’da alındığını, darbelerin Ankara’dan yapıldığına ve Ankara’nın Türkiye’de 70 milyon insanın yaşadığını unuttuğuna dikkat çekildi.

İşte o metinden ayrıntılar:

“Bugüne kadar hep Ankara konuştu biz dinledik. Ankara söyledi biz inandık; Ankara karar verdi biz uyguladık. Ankara’nın gri binalarında yapılan planlar bize çok ağır bedeller ödetti.

Ankara’nın soğuk odalarında yapılan fısıldaşmalar evlerimizde feryatlar kopardı.

60 darbesi Ankara’da tertiplendi. Başbakanın kalemi ilk olarak Ankara’da kırıldı.

71 muhtırası Ankara’da yazıldı.

11 Eylül’ü 12 Eylül’e bağlayan gece tüm ışıkları yanan tek bina Ankara’ydı.

Diyarbakır Hapishanesi’nde yapılacak işkencenin dozu Ankara’da ayarlandı.

Batı Çalışma Grubu Ankara’da kuruldu. 28 Şubat’ın startı Ankara’da verildi. Üzerinde ‘Andıç’ yazan kağıtlar Ankara’da elden ele dolaştı.
27 Nisan e-muhtırası Ankara’daki bir internet sitesinden yayınlandı.
Cumhuriyet mitinglerinin ilki Ankara’da yapıldı. 367 kararı Ankara’da verildi.

Partileri kapatan başsavcıların tümü Ankara’da yaşıyor.

Meclise karşı muhtıra yayınlayan Yargıtay’ın, Danıştay’ın binaları Ankara semalarında yükseliyor.

Kendini Meclis’in üzerinde gören Anayasa Mahkemesi Ankara’ya tepeden bakıyor.

Bugünümüzü ve geleceğimizi temellerinden sarsan Ergenekon depreminin merkez üssünün Ankara olması da sürpriz değil.

Sonuç olarak darbeler, muhtıralar, derin örgütlenmeler, faili meçhul cinayetler, parti kapatmalar, idamlar, işkenceler hep Ankara’da konuşuldu, Ankara’da planlandı.

Tüm bunlar olurken biz Ankara’yı çok başıboş bıraktık. Ankara da bu ülkede 70 milyon insanın yaşadığını çoğu zaman unuttu.

Darbelere karşı 70 milyon adım atmak için sokağa çıkanların 26 Temmuz’da Ankara’dan geçiyor.

Şimdi içinden geçtiğimiz ağır çekim darbeye karşı, ortaya dökülen Ergenekon çetesine karşı, parti kapatmalara karşı Ankara sokaklarında ses çıkarmak zamanıdır.

Yine tek ses, tek renk, tek slogan, beyazlar içinde.

Meclis’e, siyasete, demokrasiye, özgürlüğüme dokunma demek için.

Adım seslerimizin Ankara’nın her yerinden duyulması için.

Adımlarını adımlarımıza katar mısın.

Darbeye karşı Ankara’da bir ses olur musun?”

26 Temmuz 2008 tarihinde saat 16:00’da Sıhhiye’deki Toros Sokak’ta başlaşacak yürüyüşün ardından saat 17:00’de de Kolej kavşağında “Darbeye karşı ses çıkar mitingi” düzenlenecek. Ankara’daki mitingin katılım bakımından ses getireceği belirtiliyor.

samanyoluhaber.com


***********************************
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen tuba » Cum Ağu 08, 2008 12:07

kaye, ben de yazı için teşekkür ederim...


...ancak ben yazıdaki başka bir noktaya değinmek istiyorum - ayrıntı gibi gelebilir fakat bence değil...

“Olimpiyadlar” ve “Olimpiyadlarda Türkler” kitaplarını yazan Cüneyt E. Koryürek, Olimpiyadlar kitabında “t” yerine neden “d” harfini kullandığını şöyle açıklıyordu: ““Okurlar, ‘Olimpiyad’ kelimesini (d) ile kullandığıma dikkat etmiş olabilirler. Kelimenin aslı dünyanın her dilinde (d) ile biter, bizde ise yanlış bir davranışla ‘Olimpiyat’ olarak kullanılmaktadır.”


Tabii ki, kesinlikle katılmıyorum!...diğer dillerde -farzedelim olympiad - şeklinde yazıldığı için kendi dilimizin kurallarını bozamayız!..Böyle bir mantığı kabul etmemiz mümkün değil. Her dilin kendi kuralları vardır. Türkçede son seste sert ünsüzler bulunur. Hatta bu nedenden dolayı, diğer dillerden dilimize geçen bir takım kelimeler değişime uğrarlar. Örnek vereyim:

sedd --> set
redd --> ret
tıbb --> tıp

Bizi dünyanın diğer dilleri değil, kendi güzel Türkçemiz ilgilendiriyor. Dışardan gelen kelimeler de bizim dilimizin kurallarına uymak durumundalar!!!..arada istisnalar olabilir fakat bu istisnalar kural olmamalıdır!!...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen kaye » Cum Ağu 08, 2008 13:00

borabey,
Bazı kesimin ille de İstanbul İstanbul demesinin bir başka şeklidir yukarıda verdiğin yazı. Farkediyor musunuz, nasıl da Ankara'yı kötülüyorlar; sanki her türlü kötüğünün! arkasında Ankara var, Ankara sokakları, binaları, ışıkları var. Halkı nasıl da Ankara'dan soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ankara derken, sadece bürokratı, diplomatı, askeri kastetmiyorum. Yazıyı baştan sona okuduğunuzda Ankara Şehri'nden bahsettiklerini anlayacaksınızdır; sokağıyla, binasıyla, ışığıyla, taşıyla, toprağıyla..
Hep belden aşağı vuran bu kesim, sözde bilmemkaçıncı cumhuriyetlerinin başkenti! yapmak istedikleri şehri, Ankara'yı kötüleyerek elde edeceklerini düşünüyorlar..
AMA ÇOK YANILIYORLAR!!!!

Tuba,
Bence de haklısın, Türkçe'de ad, od, yâd gibi birkaç kelime hariç -d harfi ile biten kelime bulunmamakta.
Cüneyt Koryürek'in kendi kullanımıdır, rahmetliyi bağlar..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen borabey » Cum Ağu 08, 2008 14:08

Değerli Kaye,

Ankara nüansını güzel yakalamışsın.
Bir ekleme de ben yapmak istiyorum.

Dikkat edilirse ANKARA düşmanlığının başlangıç tarihini 60 ihtilali ve sonrasındaki gelişmelerle açıklıyorlasa da

Esas açıklayamadıkları veya karşı çıktıkları ANKARA,
1920LERİN Ankarası...

Milli Mücadelenin kalbi ANKARA
Tam Bağımsızlığın değiştirilemez başkenti ANKARA
Cumhuriyetin simgesi ANKARA
Devrimlerin ocağı ANKARA
HAİN iŞBİRLİKÇİ İstanbulun karşısında boyun eğmeyen ANKARA
Binbir yokluk içinde MİLLİ MÜCADELEYİ KAZANAN ANKARA
Kapitilasyonları kaldırarak EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞI KAZANAN ANKARA
Osmanlının borcunu ödeyen ANKARA
Kadın haklarını veren ANKARA
Çağdaş hukuk düzenini kuran ANKARA
Ümmetten ULUS yaratan ANKARA
Uzun sözün kısası..
ATATÜRKÜN ANKARASI.....
EBEDİYEN
ANITKABİR'DEN CUMHURİYETİ GÖZLEYEN ATA'NIN ANKARA'SI (Kaye'nin hatırlatması ile eklenmiştir.Aslında ANKARA'MIZIN NEYİN sembolünü sıralamaya kelimeler yetmez...)

Doğrudan hedef almaya cesaret edemedikleri ANKARA....
İŞTE YUKARIDA SIRALADIĞIMIZ DEĞERLERİ YARATAN KORUYAN VE KOLLAYAN ANKARA...

Osmanlıyı yeniden canlandırıyoruz diye
Ebediyen Müslüman Türk yurdu olarak kalacağı müjdelenen bu topraklarda
İSTANBUL üzerinden yeni bir BİZANS OYUNUNA GELMEYECEĞİZ...
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen kaye » Cum Ağu 08, 2008 14:33

borabey yazdı:ATATÜRKÜN ANKARA'SI.....

Kısaca demi...
Yine Anıtkabir'i de es geçmeyelim..

Aklıma yıllar önceki bir program geldi. Galiba Cevizkabuğu idi, Cevizkabuğu ise o zaman soru soran kişi de Hulki Cevizoğlu idi. Konuk Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek idi..
Yukarıda bahsettiğimiz konuyla direkt alakalı göremeyebilirsiniz ama bence var..
Ankara'nın şu anda kullanılmakta olan ambleminin tanıtımını yapıyordu gökçek. Hulki'de gökçek'e aynı senin sıraladığın şeyleri sıraladı ve sordu: "Neden Atatürk'le alakalı bir şey yok bu amblemin içinde, mesela Anıtkabir'den bir görüntü yok" diye..
gökçek'in yanıtı nasıl oldu biliyor musun borabey;
-Nasıl yokmuş, işte Atakule var ya!!
Hulki bu cümlenin anlaşılamadığını söyleyince de:
-Bakın içinde "ATA" geçiyor!! demişti..
ve bunu söylerken de hiç espri yapıyor gibi durmuyordu...

Ne günlere kaldık ey gazi hünkar...
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen borabey » Cum Ağu 08, 2008 16:57

Değerli Kaye,

Ben de yıllardan beridir Melih GÖKÇEK'i ne çarpmış diye merak edip duruyordum.
Meğerse ATA ile ilgili esprisi sonrası çarpılmış,
hala düzelmeye çalışıyormuş meğerse...
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Google [Bot] ve 0 konuk

x