Zaman okuldur, biz orda öğreniriz.
Zaman ateştir, içinde yanarız biz’.
Delmore Schwartz, Çeviri: Talat Halman
ÖYLE BİR YIL OLSA Kİ; HAYALİ CİHAN DEĞSE…
Zamanın geçişini imleriz, kutlarız ve yasını tutarız.
Ama her zaman, her zaman umut ederiz.
Nice güzel, aydınlık yıllara!
Dr.Noyan UMRUK
Küresel güçlerin oyuncağı olmayacağımız,
Komşularımızla küresel merkezlerin çıkarları için dalaşmak yerine, uluslar arası ilişkilerde ulusal ve karşılıklı yararın esas olacağı,
A.B-D. ve NATO’dan sürekli manipülasyonları ile ulusal güvenliğin tehlikeye düşürülmeyeceği,
Hepimizin özgür ve bağımsız ülkenin yurttaşı olmanın onur ve gururunu taşıyacağı,
Kınalı kuzularımızın, yiğitlerimizin alçakça tuzaklara düşürülüp, şehit edilemeyeceği,
Kadınlarımızın dayakla ölüm arasına sıkıştırılmaktan kurtulup dimdik durabileceği,
Gençlerimize dayak ve biber gazı yerine, hoşgörü ile yaklaşılacağı,
Çocuklarımızın “kindar yada altın nesiller yetiştirmek” gibi faşizan projelere kurban edilmesi yerine, “özgür ve yaratıcı insan kişiliğini geliştirecek” bir eğitim sistemine kavuşabileceği,
Emekçilerimizin baskı, sarı sendika vb. tuzakları aşarak özgür ve bağımsız sendikaları aracılığı ile seslerini duyurabilecekleri,
Tüm toplum kesimlerinin kitle örgütleri aracılığı ile demokrasiye renk ve can katacağı,
Her türlü inanç ve kültürün yurttaşlık bilinci içinde özgürce yaşanabileceği,
Kutsal duyguların din simsarlarınca siyasi ve ekonomik çıkarlara âlet edilemeyeceği,
Adaletin kör testerelerle kesilip çöpe atılmadığı,
Aydınların, emekçilerin, gençlerin aşağılanıp,tutsak edilip, hapisanelerde çürütülemeyeceği,
Medya, sanat, kültür ve bilimin baskı ve hakaretlerden kurtarılarak özgürleşebileceği,
Tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerimizin “rantsal dönüşüme” kurban edilmeyeceği,
Muradı“Türk tipi başkanlık sistemi”olduğu açığa çıkan, “post modern diktatör” yaratmayı öngören “yeni anayasa” taleplerine yeni bir “yetmez, ama evet” yanılgısı yaşanmadan dur denileceği,
“Kent Konseyleri, Kalkınma Ajansları, Büyükşehir Yasaları üçgeninde oluşturulmasına olanak sağlanan, zamane diktatörüne “muti” derebeylikleri(Özerklik) aracılığı ile ülkeyi küresel güçler için kolayca manipüle edilip, parçalanıp, yutulacak bir lokma haline getirmek yerine köyden, beldeden, belediyelerden özetle yerelden yukarıya doğru ”Herkese Demokrasi”nin yurttaşların katılımı, deneyimi ve denetimiyle geliştirilebileceği,
Ülkede “döviz-faiz-borsa” üçgeni içinde yaşayan 5-10 milyon kişiyi ilgilendiren ve “olumlu” olduğu ileri sürülen ekonomik büyüklüklerin hakça bir bölüşümle geniş kitlelere yansıtılabileceği,
Cumhuriyetten bu yana toplumun engin özverisiyle oluşturduğumuz, “saçı bitmemiş yetimin hakkı” olan, ulusal gelirimize ve bağımsızlığımıza büyük katkı sağlayan ekonomik varlıklarımızın, topraklarımızın kişisel çıkarlar ve küresel bağlantılar doğrultusunda haraç mezat satılamayacağı, en azından stratejik önemi haiz olanların yeniden millileştirileceği,
Çoğu diplomalı olmak üzere her dördünden biri işsiz olan gençlerimiz ve işsiz emekçilerimiz için özel istihdam politikalarının yaşama geçirileceği,
Ülkenin ekonomik açıdan gerice kalmış yörelerinde, hiçbir sonuç vermeyen teşvik paketleri yerine, devletin doğrudan, yöre coğrafya ve doğal kaynak zenginliklerine uygun üretim birimleri oluşturacağı,
Üniversitelerin özgürleşerek ve özerkleşerek bilimsel, teknolojik sürecin ve sosyolojik gelişmenin yuvaları haline getirileceği,
Tüm bunlar için, ülkenin coğrafi, fiziki ve beşeri anlamda kaynak ve imkan envanterine sahip, bölgesel ve ulusal düzeyde sürdürülebilir bir kalkınma ve sosyal gelişme sürecini eşgüdümleyerek, küresel gerçekleri de göz ardı etmeden planlayabilen özendirici ve yol gösterici ciddi bir planlama örgütü ve anlayışının yeşereceği bir yeni yıl dileyelim birbirimize…
Hayal kurmak güzel şey, hayalleri gerçek kılmak daha güzel… Hayalgücü yaratıcılık demek, umut ise dinamizm …Kaldı ki; tüm bu hayaller umut edilemeyecek, gerçekleşmeyecek şeyler değil … Ama bunları gerçek kılacak bir paradigma değişikliğinin kökleri, hepimizin gündelik etkinliklerinde, yaşamın her alanı ve anındaki tepkilerinde ve nihayet siyasi duruş ve tercihlerinde yatıyor...Aydınlık yıllara…