Aşağıdaki yazı bana dün gece elektronik posta ile geldi. Okuduğum zaman bir an paniğe kapıldım. Sizce durum bu kadar vahim midir?
Değerli Dostlar,
Bugünkü izlenimlerimde karşılaştığım bazı acı gerçekleri sizlerle paylaşmak istedim.
Yaşadığım kasaba yedi sekiz bin nüfusa sahip küçük bir yer. Burada herkes birbirini aşağı yukarı tanır, kimin hangi siyasi görüşten olduğu da az çok bilinir. Özellikle AKPye gönül bağı olanlar ile konuşup, görüşlerini, düşüncelerini öğrenmek için küçük çapta bir çalışma yaptım. Son dalga ile tutuklananlar hakkında fikirlerini sordum. Aldığım cevaplar beni şaşırtmadı, Oh olsun, iyi olmuş gibi cevapların yanı sıra, Milleti soyanlar cezalarını çeksinler, bak adam sendika ayaklarına yatıp, işçilerin paralarıyla servet yapmış gibi hayret edilecek cevaplarla karşılaştım.
Bizim buralar az çok çağdaş sayılabilecek yerlerden, bu tür düşünenlerin az sayıda olduğunu bildiğim halde yine de mutlaka önemle üzerine gidip, gerçek bilgileri vermenin zorunluluğunu hissettim. Öncelikle bu kanıya nasıl vardıklarını, hangi gazete veya televizyon haberlerini takip ettiklerini sordum. Konuştuklarımın çoğu, Samanyolu, Kanal 7 ve TRT haberlerini izlediklerini gazete olarak da Sabah ve Zamanı okuduklarını söylediler. Neden diğer kanalları izlemiyorsunuz dediğimde, Onlar yalancı, AB yanlısı, açık saçık programlar yapıyor, bizim izlediğimiz kanallar dürüst, dini yayınlara önem veriyor, insan sorunlarına ağırlık veriyor gibi cevaplar aldım. Belli ki beyinleri yıkanmış. Bir de AKPnin çeşitli yardımlarından istifade etmekteler. Vefa borçları varmış gibi bir halleri vardı sanki. Eğitim seviyesi düşük olanları bir kenara ayırıp, eğitimi iyi olanları ayrıca tahlil ettim. Onlar, Belediyeden iş alanlar, partizan anlayışla dayanışma içine girip bir yerlerden nemalananlardı.
Konuştuğum kişilere Deniz Feneri Yolsuzluğuna ne diyorsunuz dediğimde, Orada iftira ediyorsunuz, ne güzel yardım toplayıp fakirlere dağıtıyorlardı, engellemeye çalışıyorlar, ayıptır, yazıktır, günahtır gibi cevaplar aldım. Belli ki izledikleri kanallar sayesinde asılsız, tek yanlı haberlere kendilerini inandırmışlar. Onları ikna etme gibi bir tartışmaya girmeden önce, nasıl bilgilendiklerini araştırmaya karar vererek evime döndüm.
Samanyolu TVyi açtım, Hayat Dersi diye bir program vardı. Konusu, ezilen, eziyet edilen insanları araştırıp, kurtaran kahraman bir TV yapımcısı görüntüsünde
Pür dikkat izledim, bana hiç gerçekçi gelmedi, tamamen senaryo ile çevrilmiş bir dizi film gibiydi. Duygu sömürüsü yapıldığı o kadar açıktı ki tarif edemem, mutlaka izleyip, görmeniz lazım. İşte bu şekilde izleyen saf insanlara, Bakın biz sizlerleyiz, size her zaman diğerlerinden daha yakınız gibisinden gizli mesajlar verilmekte. Program bitti, reklamlar; Türban reklamı çıktı ilk olarak, rengarenk, fosforlu türbanlar, o biçim mankenlerin kafalarında
18.25te Ana Haber Bülten, başladı. Yani en çok izlenen kanallardan 35 dakika önce. Haber spikeri ilk haberi büyük bir coşkuyla okumaya başladı, Ergenekon Terör Örgütü faili meçhul cinayetleri bir bir açığa çıkıyor, Tuncay Güney in ifadelerinde yer alan asit kuyuları incelemeye alındı Vay be dedim kendi kendime, delinin biri kuyuya taş attı, 70 milyon akıllı çıkaramıyor. Ama bir de diğer haberleri hiç bilmeyen bir vatandaş gözüyle izlesem diye düşünerek izlemeye devam ettim. Bu arada Haber fragmanlarında ETÖ yazısıyla birlikte emekli paşaların, Sabih Kanadoğlunun. Mustafa Özbekin, Doğu Perinçekin resimleri, terör örgütü liderleriymiş gibi gösterilmekte. Neyse gelelim haberlerin devamına
Spiker, Haber okumaktan ziyade sanki sorgulama müdürü gibi sıralıyor, HSYK bugün Ergenekon Terör Örgütü davasına 3 yeni savcı atadı, bu kurul yargıya müdahale ederek davayı değiştirmek istiyor, buna yargıya müdahale denir diyerek hem haber okuyor, hem de yorumlayarak izleyenlere yardımcı oluyor?
Derken sıra emekli paşaların Genelkurmay ziyaretine geliyor. Bu ziyareti okuyup yorumlarken encümen-i daniş hakkında başka bilgiler vererek izleyenleri etkiliyor. Bunu yaparken Turgut Özalı överek onun zamanından örnekler vermeyi de ihmal etmiyor. Övünçler yağdırdığı savcı Zekeriya Özde ihmal edilmiyor tabi bu arada.
Başbakanın bazı konuşmaları da arada yer bularak devam eden haberlerde Ekonomi, işsizlik, yolsuzluk gibi türden tek satır haber yok. Ara sıra da Çeteler dedikleri bu ETÖ olmasa memleket güllük gülistanlık. Diğer kanalların haber saatine yakın biten bu haber bülteninin ardından film başladı ve artık izlemeyi bırakıp diğer kanallardan StarTVyi açtım. Uğur Dündarın sunduğu haberleri izlerken kendimi bir anda başka bir ülkeye gelmiş gibi hissettim. Az önce izlediğim haberlerle ilgisi olmayan başka bir ülke
.
Ulusal yayın yapan kanallarda ise gerçek Türkiye ile karşı karşıyayız. Bizler bunun farkındayız ama hala farkında olmayan büyük bir kitlenin olduğunun mutlaka farkına varmamız gerektiği de acı bir gerçektir.
RTÜK gibi bir kurum, ülkenin kaderiyle oynayan kişilerin elindeyse ve bu engellenemiyorsa bence durum çok vahimdir. Bizler sokakta, çarşıda pazarda insanları ne kadar bilgilendirmeye çalışsak, evlerinde ne izleyeceklerini asla tayin edemeyiz.
Devlet kadroları, YÖK, RTÜK kaybedildi, yargı kısmen bağımsızlığını yitirdi, TSK hala kafalarda soru işareti, yaklaşan yerel seçimlere bakıyoruz, boş inşaatlarda, ahırlarda, kümeslerde kayıtlı hayali seçmen listeleri havada uçuyor ve bakıyorum halk neredeyse tamamen tepkisiz bir durumda. Sivil toplum örgütleri ortalarda yok. Muhalefet seçimde yer kapma peşinde, birçok insanımız klavyelerle devrim yaratmaya uğraşıyor. Kısacası durum pek de iç açıcı değil dostlar. Bugünkü durumumuz bana 90lı yılların başlarında Sovyetler Birliği dağılmadan önce dünyayı saran çılgın TETRİS oyunlarını hatırlattı. O yıllarda Rus halkının ellerinde tetris, sabahlara kadar oyun oynadıklarını güvenilir kaynaklardan duymuştum. Sovyetler Birliği birkaç yıla kalmadan dağılıp gitmişti, şimdilerde aynı tezgaha başka bir oyunla bizler mi oyuna geldik acaba?.....
28.01.2009
......................................
Not :
Değerli Dostlar, belki yanılıyor ve bu nedenle karamsarlığa kapılıyorumdur, Bana bu konuda cevabi yorumlarınızı bildirirseniz, belki rahatlamama yardımcı olursunuz.