Özgürlük; aklın ve ahlakın ritmi ile birleştiği zaman anlam kazanır!

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Özgürlük; aklın ve ahlakın ritmi ile birleştiği zaman anlam kazanır!

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş Mar 05, 2020 4:08

Özgürlük; aklın ve ahlakın ritmi ile birleştiği zaman anlam kazanır!

Akıl ve ahlak yoksa, özgürlük, cahile hiçbir fayda sağlamaz.

Özgürlük olmadığında, aklın ve ahlakın bir anlam ifade etmemesine benzemez bu durum.

Özgürlük, akılsız ve ahlaksız bir insanı zorba yapar. Böyle biri iktidar gücünü ele geçirdiğinde, o ülkede; açlık, soygun, kanunsuzluk, zulüm ve ölüm, toplum yaşamının olağan bir parçası sayılır.

Devletin tüm varlığının sonuna kadar soyulduğu yetmez ve çeşitli nedenlerle yardım kampanyaları düzenlenerek halkın yediği kuru ekmek bile elinden alınır. Çünkü, zorba sadisttir, vurgunculuğun da tadını çıkartmak ister.

Ve her zorba; işlediği suçları, yaptığı vurgunları kapatmak için; vatanı savunanları, halkı aydınlatanları, milletin onur ve namusuna sahip çıkanları hapse kapatır.

Ve her zorba; intihar etmeden önce, tüm pisliklerini kapatmak için, iç savaş ve savaş çıkarmak zorundadır!

02.01.2013-Silivri
Ali Özoğlu
Resim
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Amerikan derin devletinin en derin adamı işaret parmağını oynatarak onu yanına çağırdı.

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş Mar 05, 2020 4:20

Amerikan derin devletinin en derin adamı işaret parmağını oynatarak onu yanına çağırdı.

Ve derin adam, bir pul dan bile hafif olanın kulağına fısıldadı: Ülkeniz de ulusal değerler tavan yapıyor bu da bizim planlarımızın bir kaşık suda boğulması anlamına geliyor. Böyle devem ederse bizim restorandan yediğin yemeğin parasını ödemek zorunda kalırsın..

Gerekeni yapman için sana son bir şans veriyorum…

Duyduklarına inanamadı!

Deliğe süpürülmekten kurtulduğuna çocuklar gibi sevindi. Ülkesine döner dönmez işe koyuldu. Her kesime ama özellikle kendi ordusuna meydan okuyan nutuklar attı.

Sihirli bir değnek dokunmuşçasına tüm medya bu nutuklara alkış tuttu. Sanayici ve iş adamları adamlıktan vaz geçti hep birlikte kendi milletinin üzerine abandılar.

Ulusal değerleri yükselten kurum ve kişilerin isim listesi ABD Elçiliğinden geldi. Komplo senaryoları da onların kaleminden çıkmıştı.

Önce senaryoyu sahneye koyacak polisler bulundu. Onlar senaryoyu tiyatral biçimde seslendirdiler.

Siz bunları delillendirin, uysa da koyun uymasa da koyun. Onlar bizim koyduğumuzu anlatana kadar işlerini bitirmiş oluruz, dedi.

Toplama Kampları kurdu, modern cezaevi, dedi.

Burası eskidi, yıkacağız yerine yenisini yapacağız diyerek boşalttığı fabrikaları da cezaevine dönüştürdü. Ülkenin her kesiminden namuslu, onurlu, saygın insanlarını bu zindanlara doldurdu.

Yaptığı vurgunlar gibi her şeyin büyüğünü sevdi. İşkencenin en büyüğünü en vahşi olanını uyguladı: İnsanların aklıyla oynadı !..

Akılsızdı. Amerikan mutfağından yediği yemeğin hesabını ödememek için zorbalığın ve zulmün en büyüğünü yaptı.

Hırsız ve soyguncuların en büyüğüydü. Ülkesinden çaldığı paraları dünyanın çeşitli ülkelerinde 130’u aşkın hesapta istifledi.

Yok yok hayır, bu o değil!

Bu, Hernry KİSSİNGER’in kulağına fısıltıyla konuştuğu ABD’nin mutfak köpeği Augusto PİNOCHET

28.11.2012
Ali ÖZOĞLU
1 No’lu Cezaevi
B 3 Üst Tecrit Hücresi
SİLİVRİ / İSTANBUL
Resim
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Prş Mar 05, 2020 13:44

Sözün tam anlamıyla MUHTEŞEM ve BÜYÜLEYEN ve TEŞBİHTE HATA OLMAZ diyen ulu atasözünü bir kez daha kanıtlayan ve belgeleyen derin BİLİMSEL ve EVRENSEL, baştan sona GÜNCEL ve MÜKEMMEL iki yazı. En yürekten tebrikler size sayın Ali ÖZOĞLU. Sonsuz teşekkürler sana sevgili İLTERİŞ.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x