CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlattığı özel teftişe ilişkin, "Adama sormazlar mı; senin iktidarının Adalet Bakanlığı işe giren insanlara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan belge veriyor mu, vermiyor mu? Veriyor. Orada herhangi bir suç var mı, yok mu? Peki sen sordun mu Adalet Bakanlığı'na, ‘bunlarla ilgili siz savcılık belgesi verirken herhangi bir suç duyurusu vardı da yazdınız mı, yazmadınız mı’ diye. Sormadın. Neden; çünkü sen tetikçisin Süleyman Soylu" dedi. İçişleri Bakan Süleyman Soylu'yu eleştiren Özkoç, "Süleyman Soylu, mafya ve uyuşturucu baronlarının adamıdır. Soylu, Ekrem Başkan'ın tırnağı olamaz" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Özkoç, TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında söylediği sözler nedeniyle BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak'ın ‘hakaret ve iftira’ gerekçesiyle hakkında yaptığı suç duyurusunu şöyle değerlendirdi:
2 AYDA 90 MİLYON DOLAR KAR ELDE ETTİ: "Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Ethem Sancak, tam da böyle birisi. Ben, Sakarya milletvekiliyim. Sakarya'da Tank Palet Fabrikası var. Fabrika, 25 yıllığına kendisine tahsis edildi. Tek bir şey istediler ondan; bir ihaleye girdi, Milli Savunma Bakanlığı, 'Acil tank ihtiyacımız var, bize bu tankı teslim et' dedi. Peki Ethem Sancak bunu yaptı mı? Hayır, yapmadı. Ne yaptı; iktidarın kendisine sağladığı bütün imkanları arkasına aldı, 480 milyon dolara sattı bütün bu imkanlar ve kaçtı gitti. İlk önce iflas etmiş BMC şirketini, TMSF'den arsa fiyatının yarısına aldı. O zamanki parayla 360 milyon dolar civarındaydı. Daha sonra kendi söylemiyle 'Ben Recep Tayyip Erdoğan'a gittim, bana Katar Emiri’ni ortak et dedim’. Yüzde 49 hisseyi 300 milyon dolara sattı. Öztürk'lere, 150 milyon dolara yüzde 25 hisseyi sattı. Yüzde 25 hisse cebinde kar kaldı. Cebine de 90 milyon dolar para koydu. Buraya kadar 2 ayda 90 milyon dolar kar elde etti.
BUNUN ADINA NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK DENİR: Arkasından kendisini Altay Tankı ihalesine soktular. Kendisinin imkanları doğrultusuna ihaleyi ona verdiler. İhaleyi kazandı. Kazanan Ethem Sancak dedi ki 'İyi de benim fabrikam yok, nasıl tank yapalım’. Fabrikan yoksa niye tank ihalesine girdin? Sormak lazım; tank ihalesini fabrikası olmayan bu adama niye verdiniz? ‘Fabrikan yoksa önemli değil’ dediler, Tank Palet Fabrikası’nı 25 yıllığına bedava verdiler. Ethem Sancak onu da aldı. ‘Sakarya kenarında ben fabrika yapacağım’ dedi. 2 milyon metrekare araziyi kendisine bedava tahsis ettiler. 1,4 milyon dolarlık da kendisine teşvik çıkarttılar. 60 milyon da altyapı bedeli diye bedava para verdiler. O 2 milyon metrekare arazinin 500 dönümünü devlet kendisi istimlak edip kamulaştırıp, onu da bedavadan Ethem Sancak'a verdi. Ethem Sancak bunların hepsini aldı, 480 milyon dolara paket yapıp sattı. 330 milyon doları cebine koydu. Bunun adına nitelikli dolandırıcılık denir. Ethem Sancak böyle birisidir.
ONUN PEŞİNİ BEN BIRAKMAYACAĞIM: Peki Ethem Sancak, 18 ayda tankı getirip koydu mu, getirdi mi, yaptı mı? Hayır yapmadı. Aradan 3 buçuk yıl geçti, tank var mı ortada? Hayır, yok. Peki Ethem Sancak ortada mı? Hayır ortada yok. Yani sen milletin parasını pulunu, rızkını, geçmişteki birikimlerini bu iktidarın sana sağladığı avantajlarla aldın, nitelikli dolandırıcılık yaptın. Verdiğin sözleri yerine getirmedin, kaçtın, gittin ve bu milletin parasını da cebine koydun. Televizyona da çıkıp dedin ki 'Akıllı olun, siz de yapın’. Yani millete de ‘akılsız’ dedi. Buradan söylüyorum, Ethem Sancak'ın kaçacak yeri yok. Peşini bırakmam. Ben CHP'nin grup başkanvekiliyim. Bu siyasi partide haram yedirtmedik, yemedik; haram yenilmesine de izin vermeyeceğiz. Kul hakkı yenmesine izin vermeyeceğiz. Milletin birikimlerinin çalınmasına izin vermeyeceğiz. Ethem Sancak kim ki kalkıyor, yok şahsiyetimle, kimliğimle ilgili... Sen bir kere kişiliğinle ilgili açıklamayı sen yaptın. 'Ben eski solcu, yeni Müslüman'ım' gibi. Müslümanlığı siyasetin bir birimiymiş gibi gösterdin. Allah'a olan inancının zafiyetini orada ifade ettin. Allah'a inancı olan insanların kul hakkı yemeyeceğini bildiğin halde, çıkıp da bu devletin nasıl üstüne çöktüğünü bir akıllılık gibi anlattın. Onun peşini ben bırakmayacağım. CHP de kul hakkı yiyenlerin peşini bırakmayacak."
“BDDK HIRSIZI YAKALAMAYA ÇALIŞIYORSA…”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), manipülatif açıklamalar yaptıkları iddiasıyla aralarında Merkez Bankası'nın eski başkanlarından iki ismin de bulunduğu 26 kişi ve hesap hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Özkoç, "Hırsız kaçarken ne yapar? ‘Hırsız var, yakalayın’ diye bağırır. Milletin dikkatini başka yöne çekip, kendisi de kaçmaya çalışır. BDDK, hırsızı yakalamaya çalışıyorsa Hazine ve Maliye Bakanı'nın kardeşi faizin ne kadar düşeceğini bir gün önceden açıklıyor, onları yakalasın. BDDK, eğer bir hırsızı yakalamak istiyorsa 20 Aralık gecesi, Tayyip Erdoğan konuşmadan önce Türkiye'de kaç kişinin, yandaşın, dövizin düşeceği haberi verilerek milyar dolarlar satıp ondan sonra düşük kurdan tekrar dolar, euro aldıklarının peşine düşsün" değerlendirmesini yaptı.
“MİLLETİN HAKKINI SAVUNANLARA SALDIRANLARA MİLLETİMİZ İTİBAR ETMEZ”
Özkoç, BDDK'nın hakkında suç duyurusunda bulunduğu İYİ Partili Durmuş Yılmaz'ın saygın bir insan olduğunu belirterek, "Merkez Bankası Başkanlığı'nı yaparken de çok ciddi bir şekilde yapmıştır. Milletvekilidir, milletin hakkını savunuyor. Milletten çalanları saklamak için milletin hakkını savunanlara saldıranlara milletimiz itibar etmez. Biz de onlarla ilgili uğraşmaya devam edeceğiz" dedi.
Özkoç, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlattığı özel teftişi ise şöyle değerlendirdi:
ÇÜNKÜ SEN TETİKÇİSİN SÜLEYMAN SOYLU: “Kim başlattı, İçişleri Bakanlığı. Kimin hakkında, İstanbul Belediyesi ile ilgili. Yani Ekrem Başkan hakkında. Ne diyor; 'Orada şu kadar PKK'lı işe almışsın, şu kadar YPG'li, şu kadar terörist işe almışsın' diyor. Adama sormazlar mı; senin iktidarının Adalet Bakanlığı işe giren insanlara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan belge veriyor mu, vermiyor mu? Veriyor. Orada herhangi bir suç var mı, yok mu? Peki sen sordun mu Adalet Bakanlığı'na, ‘bunlarla ilgili siz savcılık belgesi verirken herhangi bir suç duyurusu vardı da yazdınız mı, yazmadınız mı’ diye. Sormadın. Neden; çünkü sen tetikçisin Süleyman Soylu. Süleyman Soylu, tetikçidir. Süleyman Soylu, haklıyı değil mafyayı, baronları korur. Ben, bunu ispat ediyorum, ettim.
SÜLEYMAN SOYLU EKREM BAŞKAN'IN TIRNAĞI OLAMAZ: Kolombiya Savcılığı'ndan, narkotik şubeden gelen belgede 4,9 ton uyuşturucunun Mersin Limanı'nda kimin tarafından alınacağının numaraları var. Sen neden onu, uyuşturucu baronunu yakalamıyorsun? Madem suça ve suçlunun bu kadar üzerine gidiyorsun. Sezgin Baran Korkmaz'ı, mahkeme kararlarını değiştirerek, kaçmadan bir gün önce de kendin görüşüp kara para aklayıcısı, MASAK'ın 'bu suçludur' dediği adamı kaçırdığını itiraf ettin mi, etmedin mi? Suçlu olan Süleyman Soylu'dur, tetikçidir. Süleyman Soylu, mafya ve uyuşturucu baronlarının adamıdır. Şimdi, bunlar tartışılmasın diye Türkiye'de tertemiz bir adam üzerinden, milyonlarca oy almış... Süleyman Soylu, Ekrem Başkan'ın tırnağı olamaz. Milyonlarca oy almış, insanların sevgilisi haline gelmiş kişiye saldırırsan… ‘Gerçek hırsızlık yapanları ve onu koruyanları göz ardı ederim, böylece konuşturmam’ diye yapıyor. Yağma yok.
MAFYA TARAFINDAN RÜŞVET VERİLEN ADAMLARI SAKLAYAN VE KORUYAN SÜLEYMAN SOYLU'DUR: Uyuşturucu baronları ile iş birliği yapan Süleyman Soylu'dur. Eğer bu çarpık sistem olmasaydı Süleyman Soylu'nun derhal yargı karşısına çıkıp yargılanması gerekiyordu. Kara para aklayıcılarını kaçıran Süleyman Soylu'dur. Mafya tarafından rüşvet verilen adamları saklayan ve koruyan Süleyman Soylu'dur. Bunun adı tetikçi Süleyman'dır. Güneş leke tutmaz, onun için hiç boşuna uğraşmasınlar. Milleti neden aç, yoksul bıraktılar; neden uyuşturucu baronlarıyla, mafyayla iş birliği yapıyorlar, onları açıklasınlar."