Özür Diliyorum!
.
.
.
.
O gün biz AKP kapatılsın diye bekleyenler ve AKP kapatılmasın için dua edenler olduğunu söyledikten sonra, her iki tarafın da mahkeme sonucundan memnun olamayabileceğinin altını çizmiştik.
Nitekim öyle de oldu.
Biz daha bu dava açıldığı günden beri aynı görüşteydik, çünkü, Yargıtay Başsavcılığı AKP için, Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldi diye düşünse ve Anayasa Mahkemesi de 10a karşı bir oyla, Evet, AKP laiklik karşıtı olayların odağı haline gelmiştir dese de, her şey herkesin gözleri önünde oluyor ve işin rengi başka. Sayın Erdoğanın başörtüsü meselesini Ulemaya soralım veya, Siyasi simge olsa ne yazar demesi veyahut bazı AKPlilerin laiklik hakkında ileri-geri laf etmeleri, dediğimiz gibi sadece laf tan ibarettir. Çünkü AKP iktidarının birinci beş yılında başörtüsü için kılını kıpırdatmamış, hatta en yetkili ağızlardan, Başörtüsü yüzde birin sorunu açıklamasında bile bulunmuştur. Velhasıl, AKPnin gündeminde bazı kesimlerin Laiklik için büyük tehlike saydığı başörtüsü yoktur, olmamıştır.
Belki AKP için irticanın odağı olmaktan dava açılabilirdi, ama o da, başka bir irticaya odak olmak olmalıydı.
Birileri böyle bir dava açsaydı AKP için Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmek iddiasından çok daha tutarlı deliller, belgeler bulabilirdi.
Çünkü kimliklerden Dini: İslâm hanesi AKP döneminde kaldırılmıştır. Yine AKP döneminde okullarda Namaz, abdest, gusül ve namaz surelerini öğretmek yasaklanmıştır. AKP döneminde devletin öğrencilere ücretsiz dağıttığı ders kitaplarında Peygamberimizin resmi olduğu varsayılan minyatürler bulunmaktadır. Ayrıca AKP dönemindeki ders kitaplarında tahrif edilmiş İncil, Tevrat ve Zebur Dört Büyük Kutsal Kitap denilerek Kuran ile eşitlenmiş, meselâ Tevrat için, İnsanları haksızlıktan kaçınmaya, adaletli olmaya, Allahın varlığına, birliğine inanmaya çağıran ilkeler içermektedir övgüsü yapılmıştır.
Yine AKP döneminde Türkiyede 40 bin ev kilisesinin açıldığını devletin istihbarat birimleri rapor etmektedir; bu topraklarda bu kadar Hıristiyan var mıdır, yoksa, buralar Müslüman Türk insanını Hıristiyan yapmak için birer üs olarak kullanılmak için mi açılmıştır, yani, AKPnin bu ve benzer faaliyetleri midir, Laiklik karşıtı olayların odağı haline gelmek!
İşte böyle bir AKPyi siz tutar, Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak takdim ederseniz, muhafazakâr Türk halkı nezdinde AKPyi perdelemiş, ödüllendirmiş olursunuz. Nitekim bu karar, boyaları dökülen AKP için bir derlenip toparlanma fırsatı oluşturacaktır.
Bu milletin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden tutunuz da, millî kültür ve manevi değerleri doğrultusunda hiçbir icraatı bulunmayan AKP, bundan böyle, mahkemenin bu kararını da bahane ederek, halka dönüp, Yapacağım ama, görüyorsunuz! diyecektir.
Şu birkaç ay geçsin, ardından, parti kapatılmasını zorlaştıracak Anayasa değişikliğini de hayata geçirecekler ve sonra Cumhurbaşkanı Gülün gazeteci Hasan Cemale söylediği yolda, yani iktidara gelirken ağızlarından bırakmadıkları Allahın ipini bundan böyle ağızlarına almadan ve fakat, ABnin ipine sımsıkı sarılarak, ABDnin Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığını da deruhteliğe devam edeceklerdir...
Nitekim ne diyorlar:
- Durmak yok, yola devam!
Kaynak
..