
Tek kutuplu bir dünya oluşturulması için, özellikle Bush yönetimi döneminde ivme kazandırılmış olan ve devam eden sürecin başlıca özellikleri şunlardı:
*Kültürel alanda, tek dile-İngilizcenin yaygınlaştırılmasına dayanarak küresel etki alanlarının genişletilmesi,
*Sosyo-politik alanda, finans kapitalin büyük çoğunlukla müridi olduğu evangelist-siyonist dünya görüşü denetiminde, İslam aleminde ise Gülen hareketine ivme kazandırılan model üzerinden tek ya da "yakınlaştırılmış bir din"le insanlığın, küresel imparatorluğa uyumunun sağlanması,
*Ekonomik alanda, tek para birimine dayanan küresel hegemonya,
Biz gelelim paracıklara … Bu bağlamda 1971 yılı çok önemli. Başkan Nixon döneminde, sürekli finansal ve ticari açıkların ABD altın stoklarını eritmesi nedeniyle, Bretton Woods Anlaşmasının 1ons altın=35 dolar paritesi-ölçüdüne göre dolar basılabilmesi (emisyona çıkarılması) zorunluğunun 27 yıllık ömrü sona erdirildi. Dolar ve başlıca döviz fiyatları artık piyasa güçlerince belirlenecekti. Böylece ABD, doları karşılıksız basarak istediği gibi dünyaya dağıtmak imkanına kavuşurken, dolar dünya merkez bankalarının rezerv parası oluyordu.
Ancak, evdeki ya da ekonomik alandaki hesap çarşıya uymadı. Bakın, neler oldu: A.B.D. 2007 finans krizinden bu yana 12 Trilyon doları aşan kurtarma paketleri uygulayıp, Gayri Safi Milli Hâsılasının sadece yüzde 13’ünü üretirken dış ticaret açığı 630 milyar dolara dayanmış durumda. Ulusal borcu 7,4 trilyon dolar. Her gün 1 milyar dolar nakit paraya ihtiyaç var. Sadece Çin’den alınan borç 83 milyar dolar.(1) Böylece, ABD.de başlayan, bir bölümü sanal ekonomide patlayan, "şebeke suyuna kanalizasyonu da karıştıran" finansal kriz, dolar ekseninde öngörülen ekonomik hegemonyayı iyice tartışılma sürecine sokuyor.
Bakın neler oluyor?
*Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Umman ve Bahreyn’in 1 Ocak 2010'dan itibaren “El Halici” adı verilen bir ortak para birimini hedefledikleri izleniyor.
* Latin Amerika‘nın kendi ekonomik alanı içinde gittikçe gelişen bir yapılanma içinde olduğu biliniyor.
* Bu bağlamda, Arjantin’in Çin’den 10 milyar dolar karşılığı 70 milyar yuan aldığını ve aralarındaki ticaretin bu para birimine göre yürütüleceği ifade ediliyor.
* Rusya Federasyonu, Kazakistan, Beyaz Rusya, Kırgızistan, Tacikistan'ın "Avrasya Ortak Para Birimi"ne geçiş çalışmaları yapıldığı basına yansıyor.
*Çin, Avrasya-Pasifik alanı için yeni bir para birimi öngörmektedir.
* Ayrıca Çin’in Brezilya ile ticaretinin Yuan üzerinden yapılacağı açıklanıyor…
* Türkiye ile Rusya Federasyonu aralarındaki ticaretin Ruble, TL. üzerinden yapılması konusunda anlaştığı da gündemde yer alıyor…
*Aynı şekilde, Çin Büyükelçiliği müsteşarı, Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin ,Yuan ve TL üzerinden yapılmasını öneriyor…
* Son gelişmeler içinde, Haziran 2009 ayı ortalarında “BRİC” Brezilya, RF, Hindistan ve Çin’in iştiraki ile yapılan ekonomik zirvede, dolar yerine ikame edilecek yeni bir para birimi için çalışmalara başlanması hususunda görüş birliğine varılıyor.( Bu yakınlaşma ile eş zamanlı olarak, Hindistan ve Çin hudut bölgesinde bazı ihtilafların çıkmış olması da anlamlıdır!!!)
*Ayrıca, Beyaz Rusya, RF ve Kazakistan’ın gümrük birliğine gitmeleri, gene RF, Kazakistan ve Ukrayna’nın aralarında buğday birliği oluşturacakları da aynı haberlerde yer alıyor.
*Putin, bu açılardan, Dünya Ticaret Örgütü ile karşı karşıya geliyor.
* Yeni bir para birimine oluşturulmasına ilişkin yaklaşım ve çabalara Obama şiddetle direniyor…
Görüldüğü gibi, dolara duyulan güven ve dünya rezerv para birimi olarak Bretton Woods’tan bu yana süre gelen etkinliği, küresel finansal krizin kaçınılmaz sonucu olarak derinden sarsılmaktadır. Bu süreç, ülkeleri yeni arayışlara, birlikteliklere yönlendirmekte, adeta itmektedir. Süreç bir taraftan yeni güç dengeleri arayışlarına neden olurken diğer yandan da, finans kapital üzerinden etkinlik sağlamayı amaçlayan politikalar ve stratejilere karşı çeşitli ülkelerin mukabil stratejiler oluşturmalarına neden olmaktadır.
Bu dolar şımarıklığının serbest piyasadaki yanıtı ise başta altın olmak üzere değerli maden fiatlarındaki gelişmelerdir. Ülkelerin merkez bankaları, 2011 üçüncü çeyreğinde son 40 yılın en yüksek hacımlı altın alımlarını gerçekleştirdiler…Devam edeceğiz.
(1) Kirkpatric Sale , “Amerikan İmparatorluğu’nun Çöküşü” http://www.hurriyet.com.tr/planet/18281432.asp