PARADİGMANIN P’Sİ

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

PARADİGMANIN P’Sİ

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzt Ara 30, 2024 15:59

PARADİGMANIN P’Sİ
Apo’nun ilk mesajından sonra, eminim ki Google’dan en çok aranan sözcük paradigma olacaktır.
Aslında beş yüz yıllık bir tarihi olan ‘paradigme’ sözcüğü, Amerikalı filozof Thomas Khun (1922-1996) bilimsel kuramlarda ‘yeni modeller’in keşfiyle ortaya çıkan durumu anlatmak için kullanmasıyla güncellik kazanmıştır.
Yeni kuram ve daha çok ‘model’lerin, eskisinden üstün olduğunu kanıtlamak (démontrer) anlamına geliyor.
Dr Recep’in Maliye Bakanlarından Nebati’nin ‘epistemolojik kopuş’ demek istediği de tam da böyle bir şeydir.
Yani ‘eski model’in geçersizliği ve ‘yeni’sinin keşfi anlamına geliyor.
Paradigma, dilbilimde, bir söylem içinde birbiri yerine ikame edilebilecek ‘terim’ olarak kullanılıyor ama gramerde çekim ve sapmaya karşılık geliyor.
Sosyal bilimlerde daha çok ‘bilim felsefesi’nin bir ögesi olarak anlaşılıyor.
Ki, benim bu konuda oldukça bol yazım bulunuyor.
Politikada ise, söyleme bir ‘bilimsel hava’ katmaktan başka bir amaç taşıdığı söylenemez.
İşte Apo da, İsmail Beşikçi ve Fikret Başkaya’dan esinlenerek, Kürt Sorunu’na paradigmatik bir yaklaşım getirdiğini söylemekte.
Buna ‘Yeni Kürt Modeli’ de denilebilir.
Ya da ‘Kürt Sorunu’nun yeni ‘biçim’i.
Bu ‘yenilik’ nereden geliyor denilecek olursa, uluslararası konjonktüre bağlı olarak, ortaya çıkan yeni bir yaklaşım ‘olanak’ ve ‘olasılığı’ndan geliyor denilebilir.
Örneğin, Esad dönemi’nde kimlik kartı bile verilmediği söylenen Suriye Kürtleri, ABD’nin desteğiyle bir ‘özerk yönetim’ kurarak, en azından Suriye içinde ‘bölgesel bir güç’ konumuna gelmiş bulunuyor.
‘Statü’lerini silah zoruyla kabul ettirmiş bulunuyorlar.
‘Statü’, daha önce yazmıştım, ‘Devlet’ oluşumumunun ‘cenini’ demektir; embryon.
Suriye Kürtleri’nin manevi babası kim diye sorulacak olursa, tartışmasız Abdullah Öcalan’dır denilebilir.
Diyelim ki, ABD’nin, bir gün Suriye Kürtleri’ne şu ‘Apoculuk’u bırakın diyecek olması halinde, yanıtın ‘Hadi oradan’ olacağına kuşku yoktur.
O nedenle, askeri lider Mazlum Abdi, sözde PKK’lıları Irak ve İran’a gönderiyor ve silahları da Golanlı Ahmet’e veriyoruz dese bile, ne rütbelerinden ve ne de ilkelerinden ‘Apo’yu çıkarmaz ve hatta çıkaramaz.
Tam da bu nedenle, Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli ve Dr Recep’e, ‘yeni paradigma’ diyor.
İşte, Google ya da başka yerlerden ‘paradigma’ sözcüğünü araştırıp, üzerine ahkâm kesmenin modası, Nebati’nin ‘epistemolojik kopuş’ modası gibi temelsiz ve geçicidir diyeceğiz.
Temelli olan ise, Kürt Sorunu’nun Türkiye’de bir zamanlar denildiği gibi ‘üç beş baldırı çıplak’ olmaktan çıkıp, çözüm aşamasına gelmiş bir ‘sorun’a dönüşmüş olmasıdır.
Golanlı Ahmet’in dondurmasını yalayan basın mensupları ile o tip basın organlarında elinde süpürge sapıyla Suriye’yi süpürebileceklerini söyleyebilen, gazeteci, asker, akademisyen ve değeri kendinden menkul kanaat önderlerinin bu ‘yeni paradigma’yı anlamalarında yarar vardır.
Devlet Bahçeli ve Dr Recep bunu anlamış görünüyorlar.
Ancak ve ne var ki, bu ‘yeni paradigma’yı, bu son ikilinin idrak ve insafına bırakmak, Türkiye’nin toptan bir ‘yeni paradigma’ya dönüşmesine yol açabilir.
O nedenle CHP ve Türk Solu’nun bir başka ‘paradigma’ geliştirmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Bir ‘yeni model’.
Bir ‘yeni yaklaşım’.
Bir ‘yeni kuram’.
Gerçekten ‘demokratik’, ‘laik’, ‘anti-emperyalist’ ve ‘çağdaş hukuk’ ilkelerine dayalı bir ‘model’.
Çağının çağdaşı bir ‘paradigma’.
Bilmem anlaşıldı mı?
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1652
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x