Cumhuriyet Bayramı nedeniyle İstanbul Vâliliği tarafından önceki gün Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen resepsiyonda sahneye gelen 6 metre boyunda, 4 metre enindeki 3 katlı dev pastanın içerisinden Atatürk’ün maketi çıkıyor.
Tıklayıp bakın http://istanbulhareket.com/haber_detay.asp?haberID=350 adresinden; görüntünün ne olduğuna karar verin.
Pastadan birisinin çıkması nedir?
Amerikan icadıdır, en azından orada çok tatbik edilir…
Bekârlığa veda partilerinde, sosyete partilerinde, parası olan herkesin verdiği partilerde ortaya gelen kocaman bir pastadan sarışın, güzel ve aptal bir kız çıkar (zihninizde cinsiyeti değiştirin ve size neyi çağrıştırdığını düşünün). Şampanyalar patlatılır, kafalar çekilir. Sonra da işreti muhabbet, onu da şehvet takip eder.
Türk veya İslâm kültüründe hiç mi hiç olmayan böyle bir şeyi plânlayanların hüsnüniyetli olduğuna inanıyor musunuz? İstedikleri kadar düzenekten filân bahsetsinler, akıllarda kalan Atatürk’ün pastadan çıkmasıdır! Bu da onun küçük düşürülmesi demektir.
Peki, bununla ilgili olarak soruyorum, Atatürk’e hakaret edilmesinin yasalarca suç olduğu doğru mudur?
Evet, suçtur.
Peki, bunu soruşturup kovuşturacak makam hangisidir?
Savcılıktır.
Peki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin neredeydi?
Oradaydı!
Artık köylere bile giren televizyonlar, McDonaldisation sâyesinde hemen herkes bunu azçok biliyor. Psikolojide buna “devalüasyon” denir: Değersizleştirme, değer düşürülmesi. Tıpkı parada olduğu gibi…
Sonuç: Atatürk’ü, Atatürkçülüğü sistematik olarak devalüe ediyorlar.
Kerem Doksat
http://www.keremdoksat.com