Pax Bartholomeos-Pax Gül
Bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesinin bir Türk vatandaşı olan Patriği Bartholomeos, Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu Genel Kuruluna hitap ederken, bol bol ekümenliğinin ve Constantinopleun altını çizdi.
1994te, Bartholomeosun Avrupa Parlamentosu açılışına katılmasının mahiyeti nedir? diye hesap soran, dahası, Fener Rum Patrikhanesinin salt dinî bir teşkilat olmak yerine, çok çirkin bir siyaset temsil ettiği ve bu siyasetin değişmez ortak vasfının da Türkiye aleyhtarlığı ile milletin hasımları yanında yer almak olduğu iddiasında bulunan Abdullah Gül, bugün ne diyor, ne yapıyor?..
Cevabını, ABDnin geçtiğimiz günlerde açıklanan 2008 Dini Özgürlükler Raporunda buluyoruz. Diyor ki ABD, Türk hükümeti yetkilileri, resmiyette ve halk önünde ekümenliği tanımadıklarını, bu unvanın kullanılmasının Lozan Antlaşmasına aykırı olduğunu söylüyorlar. Ancak özel görüşmelerde, Lozanda bu konunun yer almadığını kabul ediyorlar.
Bir kez daha, Türklere başka, Amerikalılara başka
Şu özü-sözü, içi-dışı bir olanlara, şeffaflara, dürüstlere bakın!..
Ha, şunun altını çizelim. ABDliler bunu ilk defa yazmıyor. Son 3-4 yıldır, yani AKP döneminde yayınlanan tüm Dini Özgürlükler Raporunda aynı ifadeler yer aldı. Dolayısıyla sadece Başbakan Erdoğanı değil, düne kadar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gülü de yakından ilgilendiren bir durum.
Neden Abdullah Gülün üzerinde duruyoruz?..Erdoğanın, bu konuda çok keskin bir tavır ve dönüşümü yok da onun için. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, İstanbul'da Patrik Bartolomeos, ekümenik (cihan patriği) adı altında siyasete soyundu. Bu laik devletçe nasıl değerlendirilecek?" diye sorduğunu biliyoruz. Bu soruda, Patriğin siyasete soyunmasına itirazdan çok, laik devletin, kendilerine karşı çıkarken, buna göz yumduğu iması ağır basıyor. Kaldı ki, Erdoğan, daha İmam-Hatip Lisesi öğrencisi iken Patrikhaneyi ziyaret etmiş birisidir.
GÜLÜN SORULARI
Ya Gül, öyle mi?.. Anlatılacak çok şey var da, sadece bir tanesini hatırlatalım. 8 Kasım 1994te TBMM Genel Kurulunda, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi hakkında ileri sürülen bazı iddiaları araştırmak amacıyla" verilen bir önerge okundu. Bakın burada neler yazıyor ve neler soruluyordu;
Geçmişten günümüze akıp giden zaman içerisinde, İstanbul'da misafireten bulunan Fener Rum Patrikhanesi'nin salt dinî bir teşkilat olmak yerine, çok çirkin bir siyaset temsil ettiği ve bu siyasetin değişmez ortak vasfının da Türkiye aleyhtarlığı ile milletin hasımları yanında yer almak olduğu iddiaları yaygınlaşmış bulunmaktadır
La İkrahe Fiddin (dinde zorlama yoktur) düsturu ile tarih boyunca kendi inancı dışındakilere hiçbir baskı uygulamayan, her türlü inanca en büyük bir müsamaha ile bakan ve bu bakışını en açık bir örnekle, 1455'ten beri İstanbul'da cümle âleme gösteren milletimizin bu geniş anlayışından bol bol yararlanan Patrikhane, ülkemizin içerisinde dinî bir kimlikle kalması gerekirken, her geçen gün artarak milletimizin bu hoşgörüsünü istismar etmekte, siyasî platforma çıkmakta ve ülkenin bütünlüğünü tehlikeye sokacak birtakım girişimlerin içinde yer almaktadır veya en azından öyle iddia edilmektedir.
-Patrikhanenin, teşkilatlanma hedef ve amaçlan ile faaliyetlerinde paralellik var mıdır?..
-Başta Yunanistan'la olan münasebetlerimiz olmak üzere, gelmiş geçmiş olaylarla ilgili ne kadardır?..
-Milletimizin zaafa uğradığı veya zorda kaldığı zamanlarda tavrı ne olmuştur?..
-Pathikhanenin Lozan Antlaşmasındaki yeri nedir?..Millî menfaatlerimize uygun bir şekilde denetleme yapılabilmekte midir?..
-Amerika'nın ilgi alanında olduğu ve Türkiye'ye karşı daima koz olarak kullanıldığı rivayetlerinin doğruluk derecesi nedir?..Patrikhanenin ekümenlik patrik statüsü için Türk hükümetinden talebi vaki olmuş mudur, olmuşsa ne muamele görmüştür?..
-Patrikhanenin Ayasofya üzerinde oynanan oyunlarla ilgisi nedir?..
-Yeraltı teşkilatlarıyla ilgisi var mıdır?..
- Patrik seçimi nasıl yapılmakta, hangi güçler etkili olmaktadır?
-Son zamanlarda papaz okulu açılması gibi birtakım senaryolar ortaya konulmaktadır. Batı dünyasının içişlerimize burnunu daha çok sokmak gibi birtakım planlarla ilgili bu senaryo Patrikhane hangi rolün sahibidir?..
-Bizans ve Pontus'u ihya gibi birtakım ham hayaller ve oyunları içinde patrikhane hangi pozisyondadır?..
-Patrikhane, emlak olarak nelerin sahibidir? Bunlara, hangi tarihlerde sahip olmuştur ve ne amaçlarla kullanılmaktadır? 18 Mart 1994 tarihli Dışişleri Bakanlığı Yunanistan Dairesi Başkanlığının İstanbul Valiliğine yazdığı yazıda Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin tüzel kişiliği bulunmamakta olduğu ifade edildiğine göre, bu emlaka nasıl sahip olmuştur?
-Dışişleri Bakanlığımızda, konunun ehemmiyetine uygun bir görevlendirme ve teşkilatlanma ve daha da önemlisi gerekli bir takip yapılabilmiş midir?
-20 Nisan 1994'te Avrupa Parlamentosu açılışına katılmasının mahiyeti nedir?..
Sorular uzayıp gidiyor
TBMMye bu araştırma önergesini veren sadece RPde, değil sonradan iki dönem AKPden de milletvekili olan Konya Milletvekili Mustafa Ünaldıdır. Ve önergenin altında imzası bulunan 18 arkadaştan birisi de Kayseri Milletvekili Abdullah Güldür.
Acaba Abdullah Gül, altına imzasını koyduğu yukarıdaki sorularla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı döneminde neler yaptı, Çankaya Köşkünde iken ne yapıyor? Lütfeder sadece ABD, ABye değil, bize de cevap verirler mi? Sanmıyoruz ama biz ilk fırsatta, bu sütunlarda tamamını tek tek cevaplandıracağız. Ve aynen Ermenistan konusunda olduğu gibi Nereden Nereye diyeceğiz!..
Kaynak