gönderen Ram » Cum Haz 01, 2007 21:03
Semih R.Cabalar,
Kadın: Her bakımdan, dayanılamaz varlık.
Bayan: Sözümona kadının kibarcası. Zaman zaman resmi bir dille söylendiği için, kızlara da kullanılabilir.
Hatun: Cariye
Bacı: Dünya ve Ahiret kavramlarının içinde, sırat köprüsü işlevi gören varlık. Kardeşindir seversin, dili vardır kesersin hesabı.
Karı: Kaba bir söz olmasına rağmen, genellikle döneklere kullanılmaktadır ve karşı cinsle alâkası, sadece kocamış olanlarıyla sınırlıdır.
Evlenmek: Ölmeden mezara girmek.
Koca: Yazık
Hanım: Yazık'ın eşi.
Karıcığım: Kılıbık
Başım ağrıyor: Suratının ortasına bir tepik atacan, bak nasıl başı ağrayacak. ![Twisted Evil :twisted:](https://guncelmeydan.com/pano/images/smilies/icon_twisted.gif)
Sadist değilim. Hayâl kuruyoruz. Gerçek mevzulara dönelim...
Soru 1: Hanım terliklerim nerede¿?
Muhtem-el cevap: Nerede çıkarttıysan oradadır.Yapılacak müdehale: Hatunun terlikleri, ayakkabıları ve çantaları alınır. Bir çuvala konur ve bulunamayacak bir yere saklanır.
Sonuç: Yiyorsa bir daha aynı cevabı versin.
Soru 2: Açık mavi gömleğim nerede¿?
Muhtem-el cevap: Makinede yıkanıyor, kirli gördüm de biraz...Yapılacak müdehale: En sevdiği birkaç elbise/giyecek itinayla tozlanır, çamurlanır vs. kuru temizlemeye verilir, fatura çalışıyorsa iş yerine, çalışmıyorsa eve gönderilir.
Evli olmayanlar için çözümler....Soru 1: Benimle hiç ilgilenmiyorsun, bilgisayarını benden daha çok seviyorsun.
El-cevap: Ciddi misin¿?
Cevap: Evet Hayrullah çok ciddiyim.
El-cevap: Seninle değil, bilgisayarımla konuşuyorum.Soru 2: O arkadaşınla bir daha görüşmeyeceksin.
El-cevap: Hangi arkadaşım¿?
Cevap: Alper'le tabi, kiminle olacak...
El-cevap: Hangi Alper¿?
Cevap: Kaç tane Alper var¿?
El-cevap: Nüfus müdürü değilim, bilmiyorum.
Cevap: Offf... Arkadaşın Alper, hani geçenlerde geldi ya........
El-cevap: Eee, ne olmuş Alper'e¿?
Cevap: Allah belanı versin.
El-cevap: Vermiş zaten..... gibi kıllıklar yararınıza olacaktır. Aksi taktirde, bulunduğunuz yerde, en az bir kasa maden-suyu bulundurmanız gerek. Şişliği alır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.
Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!