Pire Muamelesi

Pire Muamelesi

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Ara 09, 2007 21:53

Tandoğan


PİRELERİ 20 santim derinliğinde bir fanusun içine koyarlar, fanusun üstünü de cam ile örterler. Alttan ısıtırlar...

Pireler rahatsız olur, o ortamdan kurtulmak için dışarı doğru zıplar. Ama her zıplayışta, kafalarını tavandaki cama çarparak yere düşerler. Tekrar zıplarlar, nafile... Tekrar çarparlar. Engel görünmez olduğu için, kendilerini neyin engellediğini bir türlü anlayamazlar. Böylece zihinlerinde bir "özgürlük sınırı" oluşur.

Deneyin ikinci aşamasına geçilir...

Tavandaki cam kaldırılır. Engel yoktur artık... Ortam yine ısıtılır. Görülür ki, pireler en fazla 20 santim zıplıyor... Daha yükseğe zıplama imkánları, özgür olma imkánları vardır ama kafayı çarpmamak için, buna cesaret edemezler. Çünkü artık "görünmez engel" zihinlerindedir... "Yapamayız, hiç boşuna denemeyelim" diye düşünürler.

"Cam tavan sendromu" denir buna.

Örnek "pire"dir ama...

Aslında tüm canlıların "neyi başaramayacaklarını" yavaş yavaş nasıl öğrendiğini kanıtlar.

E hayat da bir laboratuvar.

Bu nedenle, cam tavan sendromu, "psikolojik harekât"ın bir parçası olarak kullanılır.

Görünmez engeller konur...

Çabalar engellenir...

Ortamdan rahatsız olanlar, özgür kalmak için hamle yaptığında, görünmeyen bir güç onları engeller. Böylece, yavaş yavaş "yapamayız, hiç boşuna denemeyelim" düşüncesi hâkim olur.

*

Geçen seferki Tandoğan mitingi için yazmıştım bu satırları... Bugünkü Tandoğan mitingi için tekrar yazıyorum. Çünkü bu miting, görünmeyen güçlerin, bize "pire muamelesi" yapmasına isyandır.

*

Çok oluruz, az oluruz.

Başın öne eğilmesin!

*

Değil kafamıza cam tavan, ayağımıza pranga taksa, teslim alamayacak... Bazılarının bedenini belki ama bizim ruhumuzu asla.


Yılmaz Özdil, 09.12.07
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Pzr Ara 09, 2007 22:50

Türk-Kan, mirim... :)

Pireler neyse de, bir de develer var. Her tarafı eğri-büğrü, boynu buşa eğik-bükük...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x