Piskopos davet eden iktidar!
Sembolik hareketler sanıldığından çok daha önemlidir. Birkaç örnek vereyim.
Mondros Mütarekesi, Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda 30 Ekim 1918 tarihinde imzalandı. Mütareke, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını öngörmekte;
İtilaf devletlerine, güvenliklerini tehdit edecek bir durum sebebi ile Osmanlı İmparatorluğu’nun herhangi bir bölgesini işgal hakkını tanımakta idi.
- * Atatürk, milli mücadele sonucunda, 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyeti ilan ederken, düşmana, “Biz sizden bir gün önce davrandık, fakat sizin haberiniz bile yoktu” mesajını verdi.
* Fakat 29 Ekim 2004’te Türk yıldızları Ankara semalarında gösteri yapar ve devlet erkanı resmi bayram kutlamalarında bulunurken de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk düşmanı Papa’nın heykeli altında Avrupa Anayasasını imzalıyordu.
* 29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü ama Avrupa Anayasası’nın da imzalandığı gün oluyordu?
Avrupa, Atatürk’ten rövanşı böyle aldığını zannediyordu!
* 23 Temmuz 2003’te, Bakanlar Kurulu, Erzurum Kongresi’nin 84. yıldönümü dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Erzurum Kongresi’nin yapıldığı tarihi kongre binasında toplandı.
Binanın önüne “Cumhuriyetin temelleri bu binada atıldı” diye bir pankart asıldı. Erdoğan, toplantı sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum Kongresi’ne başkanlık ettiği, üzerinde “Kemal Paşa” yazılı masada oturdu!
Oysa Tayyip Erdoğan, Kemal Paşa’nın o masada temellerini attığı cumhuriyetin kuruluş felsefesini değiştirmeye çalışıyordu!
Ve dün ortaya çıktı ki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yazdığı resmi mektupta, peşmerge liderine, “Irak Kürdistanı Bölgesi Başkanı Sayın Başkan Mesud Barzani” diye hitap etti.
Reuters’in dün geçtiği başka bir habere göre de Tayyip Erdoğan, Fener Rum Patriğinin seçimine yardımcı olmak için yabancı piskoposlara vatandaşlık teklif etti.
Patrikhane Sözcüsü Rahip Dositheos Anagnostopulous’un ifade ettiğine göre, Avusturya, Fransa, ABD ve Yunanistan’ın da dahil olduğu ülkelerden 17 metropolit, pasaport için başvurdu. Anagnostopulous, “Hâlen başvuruda bulunabilecek 6 kişi daha var ve ilk piskoposların yılbaşına kadar belgelerini almaları umut ediliyor” dedi.
Hatırlayalım; NATO tarafından planlanan ve 25 Eylül ile 8 Ekim 1992 tarihleri arasında yapılması kararlaştırılan “Kararlılık Gösterisi-1992” tatbikatı Ege Denizi’nde başladığında her şey planlandığı gibi yürüyordu.
- Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait TCG Muavenet Muhribi de görev yerine doğru seyir halindeydi. Saatler 23.00’ı gösterdiğinde ardı ardına iki patlama sesi duyuldu. Ardından da köprü üstünde büyük yangın çıktı.
Görüntüler adeta yangın topunu andırıyordu. Olayda 5 şehit, 12 yaralı vardı.
Muavenet’i vuran NATO bünyesindeki Amerikan savaş gemileriydi. ABD, Türkiye’nin yükselişini bu uyarıyla durdurmaya çalışıyordu.
Peki neden başka bir Türk gemisi değil de Muavenet gemisi vurulmuştu?
Çünkü Çanakkale Savaşı’nda İngiliz donanmasının en büyük savaş gemisi, hatta “Majestelerinin Gemisi” olarak tanımlanan Goliath’ı torpido ile vurup batıran ve savaşın seyrini değiştiren küçük muhribin adı da Muaveneti Milliye idi.
Şimdi de Türkiye’ye piskopos gönderiyorlar!
İngiliz ajanı Ryan, 25 Aralık 1919’da hükümetine İstanbul’dan gönderdiği raporda
“Biz gerçek ideali din imiş gibi davranacak menfaatçi bir grubu idareci olarak takdime çalışacağız” demişti.
Piskopos davet edenlerin, Anayasa’yı değiştirip yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmaya çalışanların durumu budur.
Mesele, milletin uyanık olmasıdır.
Arslan BULUT / 23 Temmuz 2010 / YENİÇAĞ