Son dönemde hain PKK saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Öyle ki bu saldırılar sonunda başbakan bile PKK’ya destek veren ülkelerden bunun hesabı sorulacak söyleminde bulundu.
Şimdi düşündüklerimi yazacağım muhtemelen ilerleyen dönemde özellikle Askeri Akademi düşünen bir öğrenci olarak bunlar önüme koyulacak belki de istediğim yere ulaşmamda önümde engel teşkil edecek.
Fakat şunu da biliyorum ki korkunun ecele faydası yok düşündüğümü ifade etmeye korkacak olduktan sonra Askeri Akademiye girmişim girmemişim benim için anlam ifade etmeyecektir.
Evet PKK’yı destekleyen dış güçler var bunu herkes gibi bende kabul ediyorum. Bu güçler kurulduğu günden beri PKK’nın arkasında yani yeni değil…
Fakat son dönemde bu kadar azgınlık için bu güçlerin bir yerden cesaret alması gerekmektedir.
Şimdi şöyle bir senaryo ile düşünüyorum;
Ülkemizde neler olmuş…
Ülkemizde PKK istedi diye Türküm demek, andımızı okumak yasaklanmış hatta ve hatta dağlara taşlara “ Ne mutlu Türküm Diyene! “ yazmak beni rahatsız ediyor diyen bir Cumhurbaşkanımız var.
Diğer tarafta yanlışlıkla da olsa İmralı kaymakamı terörist başına sayın, şehide kelle demiş olan bir başbakanımız var.
Kürtlerin tüm istedikleri verilecek diyen bakanlarımız var. Burada Kürtlere bir parantez açıyorum konuşulan istekler PKK’nın istekleri aslında…
Terörle öyle veya böyle mücadele etmiş olan askerlerimizin kapatıldığı bir SİLİVRİ ESİR KAMPI var. Terörist başını yakaladı diye ödüllendirileceğine esir edilmiş ALAN PAŞAMIZ var.
Yakalanınca gizli tanık olup devlet korumasına geçtikten sonra ona buna çamur atan PKK’lıların yüzünden içeride çürümeye mahkum edilen aydınımız, askerimiz, gazetecimiz, hatta Genelkurmay başkanımız var.
PKK’nın yatağına gidip Barzani ile PKK için temaslarda bulunan dış işleri bakanımız var…
Oslo’da PKK ile görüşüp İmralı’ya mektup taşıyan Mit Müsteşarımız var.
Bir delinin ifadesi ile başlayan Ergenekon masalımız var.
Yeğeni dağda terörist olan bakanımız var. Kızı Mehmetçikle çatışırken ölen ilçe başkanımız var.
Mecliste Türk Milletinden toplanan vergilerle maaşları ödenen ve her fırsatta bu ülkeyi böleceğiz diye çemkiren vekillerimiz var.
İşin en acı tarafı ise ABD izin vermezse Kandil’e operasyon yapamayız diyen Genelkurmay Başkanımız ve siyasetçilerimiz var.
Askerimize kurşun sıkan teröriste vatandaş deyip askerimizin karşılık vermesini engelleyen kanunlarımız var.
İsrail Kıbrıs Rum Kesiminde 3000 PKK’lı eğitiyor diyen bir Yavru vatan başbakanı var…
Teröristi davul zurna ile sınırda karşılayan siyasetçi ve bürokratlarımız var…
İşin özü var oğlu var…
Şimdi ülkende bunlar varken…
Bu itler azmayacakta ne yapacak?
PKK’ya destek veren yabancı ülkeler dünde vardı bugünde var ve yarında olacak…
Sizce PKK neden cesaret alıyor dış güçlerden mi yoksa içerde yapılan yanlışlardan mı?
Burçak YAZICI