PKKdan kaçıp güvenlik güçlerine teslim olan teröristler ben olaya karışmadım derse suç işlemiş olsada cezadan kurtuluyor. Bunun adı gizli af
Hürriyet Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk PKK'lılara nasıl gizli bir af uygulandığını yazdı. Çatışmada asker bile şehit etmişte olsa teslim olan PKK'lı serbest bırakılıyor. Bunun adı açıkça söylenmiyor ama fiiliyattaki gizli af . İşte o yazı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, PKK'nın dağ kadrosunu silahsızlaştırmak için bazı önlemler alınacağını söylediğinde, PKK'lılara af mı geliyor? sorusu ortaya atıldı. Hemen söyleyelim, yeni bir af değil, olan bazı uygulamaları daha da yaygınlaştırmak, ailelerle işbirliği yapılarak çocuklarının dağdan inmesini sağlamak planın en önemli parçası
Aslında yapılan PKK'lılara gizli af niteliğini taşıyor. Çünkü olaya karışmadım diyen serbest kalıyor, nerede hangi olaya kimin karıştığı da belli olmadığı için kendiliğinden teslim olanlar ya hemen ya da bir ay sonra serbest kalıyor.
Komutan, bir kokteylde bazı bürokratlarla sohbet ederken, terörle mücadele konusunda her kuruma görev düştüğünü anımsatıyor, bunun yeterince yerine getirilmediğinden yakınıyordu. Söz, dağdaki teröristleri indirmeye, silahtan arındırmaya geldiğinde, daha önce çıkarılan Pişmanlık Yasası diye bilinen bazı suçlara uygulanan ceza indiriminin iyi anlatılamadığı için istenen sonucu vermediğinden yakınıyordu.
Teröristlerin dağdan indirilmesi için Jandarma Genel Komutanlığı'nın öteden beri uyguladığı bir yöntem var. Teröristlerin televizyon izlemesi, radyo dinlemesi kısıtlı. İşte bu bilindiği için teslim olan teröristlerden olaylara karışmayanların ifadelerinin alınmasından kısa süre sonra serbest bırakıldığı da pek bilinmiyor. İşte, bunun bilinmesi, dağdaki teröristin bu durumdan haberdar edilmesi için aileleriyle temasa geçiliyor, onlara yasanın bu kolaylıkları anlatılıyor.
Askeri yetkililer, PKK'lıların dağdan indirilmesi için güvenlik güçleriyle ailelerin işbirliğinin öteden beri olduğunu, ancak örgütün baskı ve propagandaları yüzünden geçmişte istenilen sonucu almakta zorlandıklarını söylüyorlar. Çocuklarının PKK'dan kurtarılmasını isteyen ve güvenlik güçlerine başvuran ailelerle ortak çalışma yürütülürken, aileler aracılığıyla örgütün dağ kadrosuna da teslim olmaları halinde kendilerine yasalarda öngörülen kolaylıkların sağlanacağı mesajı iletiliyor.
İLİŞKİLER SIKLAŞTIRILDI
İçişleri Bakanlığı yetkililerine göre, kandırılarak, baskı ve şiddet uygulanarak ya da kendiliğinden PKK terör örgütüne katılanların çoğunluğunun pişmanlık içerisinde. Bunların önemli bir bölümü büyük cezalara çarptırılacağı, işkence göreceği, ömrünün kalan kısmını cezaevinde geçireceğine terör örgütü tarafından inanıyor. O yüzden, teslim olmayı, bir de örgütün hedefi olmayı istemiyor.
Teslim olan teröristlerin ifadelerinde, örgütün dağ kadrosunda bulunanların önemli bir kısmının örgütün tehditleri, olumsuz propagandası ve benzeri nedenlerle örgütten ayrılamadıklarını, çaresizlik içerisinde örgüt içerisinde faaliyetlerine devam ettiklerini belirtiyorlar.
2005 yılında 126 terörist, 2006 yılında da 161 olmak üzere toplam 287 terörist örgütten kaçıp güvenlik birimlerine teslim oldu. Bu yıl teslimler de geçen yıllarda teslim olmalara göre paralellik gösteriyor. Yetkililer Örgütten kaçışlarda, güvenlik güçleri ile PKK'ya katılan teröristlerin, aileleri arasında kurulan diyalogun etkili olduğunu söylüyorlar.
"AİLERE GERÇEĞİ ANLATIYORUZ" Güvenlik güçleriyle ailelerin işbirliğinden büyük rahatsızlık duyan PKK, güvenlik güçlerine teslim olmaları halinde işkence yapılacağı, büyük cezalar alacağına teröristleri inandırmaya çalışıyor. Ayrıca örgütten kaçmaları halinde kendilerinin ya da ailelerinin cezalandırılacağı da belirtiliyor. Güvenlik görevlileri ise ailelerle görüşüp örgütün tek yanlı propagandalarının asılsız olduğunu anlatıyor. Yetkililer, ailelerle temas kurmalarının nedenini de şöyle anlatıyorlar:
"Olaylara karışmadıkları tespit edilenlerin ceza almayacağı konularında aileleri bilgilendiriyoruz. Dağ kadrosunda olanların adalete teslim olmaları yönünde ailelerin de desteğini istiyoruz. Çünkü, dağ kadrosunda bulunanlara aileler bir yolla ulaşmayı, haberleşmeyi başarıyor. Onlara, bizlerin anlattıkları anlatılıp, terör örgütünün söylediklerine inanmamaları söyleniyor. Bu uygulama örgüt içinde hayli etkili oluyor. Özellikle PKK'nın silahlı eylemleri azalttığı 1999 yılından sonra örgüte katılanların önemli bir bölümü olaylara katılmadı. Bunlara verilecek ceza olmadğğı gibi, katılanların da eylem sayısının az olduğunu düşünüyoruz."
TESLİM OLANLARIN BAZISI HEMEN SERBEST Askeri yetkililer, ailelerle işbirliği yapılarak yürütülen çalışma sonucunda 2005 ve 2006 yıllarında 83 teröristin örgütten kaçmasının sağlandığını belirtiyorlar. Güvenlik gücü-Aile İşbirliğiyle kurtarılan 83 teröristten 15'i daha önce katıldıkları eylemleri nedeniyle tutuklanırken, 68 terörist ise tutuksuz yargılanmak üzere ifadeleri alındıktan sonra serbest kaldığını anlatan yetkililer, bu yıl sonu itibariyle bu sayının 100 üzerinde olacağını değerlendirdiklerini söylediler.
ÖRGÜTÜNDEN KURTULMANIN BİR BAŞKA YOLU: FİDYE Güvenlik güçleriyle ailelerin işbirliği sonucu örgütten kurtarılanlardan 68'inin, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Geçen yılın rakamlarına göre bu yıl bu konuda da artış olduğunu belirten yetkililer, bu konuda net bir rakam vermediler.
Yıllarca örgütün dağ kadrosunda bulunup da, teslim olduktan sonra bunların bir bölümünün hemen serbest bırakılması, aileler üzerinde hayli etkili oluyor. Güvenlik güçleriyle işbirliği kuran aile sayısında önemli artış olduğunu belirten yetkililer, halen 500'e yakın aile ile terör örgütünde bulunan yakınlarının örgütten ayrılmaları amacıyla görüşmelerin devam ettiğini söylüyorlar.
Bazı aileler, çocuklarını örgütken kurtarabilmek için ellerinde avuçlarında ne varsa harcıyor. Yani, örgütün elinde adeta "rehine" tutulan çocukları için "fidye" ödüyor. Bazı aileler, bu yolla çocuklarını örgütten kurtarıyor. Yani PKK içinde de bu konuda ciddi bir mafyalaşma bulunuyor. Bu konuda Irak'ın kuzeyinde ç ocukları terör örgütünde bulunanlarla, terör örgütünün önde gelen isimleri arasında aracılık yapan ve hizmetinin karşılığı komisyon alanların da bulunduğu biliniyor.
Hiçbir aile, bir gün çatışmada ölebileceğini bile bile çocuğunun eline silah verilip "dağa çıkarılmasını istemez. Aileler, çocuklarını kurtarmak için büyük bir çaba içinde. İşte onlara bu sıkıntılı döneminde yine güvenlik güçleri sahip çıkıyor
YENİ BİR YASAYA İHTİYAÇ YOK İçişleri Bakanlığı yetkilileri, geçmişte zaman zaman uzatılan Eve Dönüş Yasasının, belirli aralıklarla uzatılmasına ilişkin kanun çıkarılmasına da gerek kalmadığını, çünkü, eve dönüşle ilgili hükmün artık Türk Ceza Yasası'nın 221. maddesinin 2. fıkrasında açık bir biçimde yer alıp kurumsallaştırıldığını anımsatıyorlar. Yani, örgütten kaçıp güvenlik güçlerine teslim olanlardan, daha önce silahlı eyleme karışmadığını öne sürenlerin Pişmanlık Kanunu, Eve Dönüş Kanunu beklemesine gerek kalmıyor.
Aslında Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin de bu konuda aldığı karar da artık yerleşik olarak kullanılıyor. Türk Ceza Kanunu'nun TCK'nın 221'nci maddesinin 2. fıkrası terör örgütünden kaçıp teslim olanları ilgilendiriyor. İşte o madde:
"Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
İŞTE YARGITAY'IN İÇTİHADI PKK'nın dağ kadrosunda bulunan ve 2004 yılında güvenlik güçlerine teslim olan bir terörist, Topluma Kazandırma Yasası'nın yanı sıra Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesinin 2. fıkrasından yararlanmak için başvurdu. Ancak, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Topluma Kazandırma Yasası'nın yürürlük süresinin dolduğunu, Türk ceza Kanunu'nun 221. maddesinde yer alan Etkin Pişmanlık maddesinin PKK'lılara uygulanmayacağına ilişkin karar verdi ve zanlıyı 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Kararı temyiz eden zanlının avukatının başvurusu Yargıtay 9. Ceza Dairesi inceledi ve teröristlere büyük kolaylık sağlayan şu kararı almıştı:
"Herhangi bir suçun işlenmesine iştirak etmeyip, kendiliğinden örgütten çekildiğini bildirerek teslim olduğu kabul edilen sanıklar hakkında TCK'nın 221/2 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, yasaya uygun düşmeyecek şekilde ret kararı verilmiştir. Sanıklara anılan madde uygulanmalıdır. Avukatlar ve savcının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."
YASADAN 1.534 TERÖRİST YARARLANDI Yargıtay kararından önce de Topluma Kazandırma Yasasından çok sayıda PKK'lı yararlandı. 6 Ağustos 2003'de yürürlüğe giren kamuoyunda Eve Dönüş Yasası olarak bilenen 4959 Sayılı Topluma Kazandırma Kanununun uygulamasından yararlanmak için 6 Şubat 2004 tarihine kadar süre tanınmıştı.
Bu yasadan yararlanmak için çoğu cezaevinde olan 3 bin 40 terörist başvurdu. Bunlardan, 1.534'ünün koşulları yasaya uyduğu için serbest bırakılmıştı.
Yasa, dağdaki teröristleri indirmeye etkili olmadığı için süresi yeniden uzatılmadı. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesinin 2. fıkrası kurumsallaştırıldığı için yasanın yürürlük süresinin uzatılmasına da gerek duyulmadı.
saygiozturk@ttnet.net.tr
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....