Polis Akademisi Başkanlığı'na "Sivil Anayasacı" At

Türkiye Ekonomik ve Sosyâl Etüdler Vakfı imiş...

Polis Akademisi Başkanlığı'na "Sivil Anayasacı" At

İletigönderen Ram » Çrş Nis 29, 2009 13:23

Polis akademisine ilginç atama

Başkanlığa AKP'nin Anayasa taslağının mimarı atandı.

Polis Akademisi Başkanlığı’na; Anayasa Mahkemesi’nin “367 kararı”na büyük tepki koyan AKP'nin hazırlattığı “sivil Anayasa” taslağının mimarı olarak gösterilen Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Zühtü Arslan getirildi.

Geçen yıl “sivil anayasa” adıyla hazırlanmaya başlayan “2008 anayasa taslağını” hazırlayan bilim kurulunun üyelerinden biri olan Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın Polis akademisi Başkanlığı’na atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Polis Akademisi’nde Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Arslan, üniversitelere ve TBMM’de türban kullanılmasını savunan düşünceleri ile ön plana çıkarken, Anayasa Mahkemesi’nin “367 kararı”na yönelik olarak da büyük tepki göstermişti.

PROF. DR. ARSLAN KİMDİR

1964 yılında doğan Prof. Dr. Zühtü Arslan, 1987 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını ve doktorasını 1991 ve 1996 yıllarında İngiltere’de Leicester Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. 2002 yılında Doçent, 2007 yılında da Profesör olan Arslan, halen Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapıyordu. İnsan hakları, anayasa hukuku, hukuk-siyaset ilişkisi ve siyaset felsefesi gibi alanlarda çeşitli ulusal ve uluslararası akademik dergilerde makaleleri yayımlanan Arslan’ın ayrıca Anayasa Teorisi başlıklı bir kitabı bulunuyor.

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen “Türkiye’de İfade Özgürlüğü” konulu projede uzman ve kitap yazarı olarak yer alan Prof. Dr. Arslan, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen “Dinlerarası İlişkiler: Seküler ve Demokratik bir Sistemde Barış İçinde Birarada Varoluş Arayışı” başlıklı projede kitap yazarı olarak yer aldı. Avrupa Konseyi’nin “Kolluk ve İnsan Hakları- 2000 Ötesi” programı çerçevesinde “Eğitimcilerin Eğitimi” projesinde uzman öğretim üyesi olarak çalışan Arslan, İngiliz Büyükelçiliği ile İçişleri Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Mülki Amirlerin Kolluk Denetim Kapasitesinin Artırılması” konulu projede de uzman olarak yer alıyor. TBMM tarafından yürütülen Parlamento Tarihi projesinde “1957-1960 döneminden” sorumlu yazar olarak görev yapan Arslan, TESEV tarafından yürütülen “Türkiye’de Güvenlik Sektörü – Almanak / 2005” projesinde “Hükümet” bölümünün yazımından sorumlu yazar olarak da yer aldı.
Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gercekgundem.com/?p=188526



Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Ram » Pzt May 04, 2009 14:50

Polisleri TESEV'ci rektör eğitecek!

Büyükanıt’ın görevi döneminde tepki gösterdiği TESEV Almanak’ın yazarlarından Prof. Dr. Arslan, Polis Akademisi Başkanlığı’na atandı

Polis Akademisi Başkanlığı’na, AKP’nin hazırlattığı “sivil anayasa” taslağının mimarlarından Anayasa Hukukçusu Prof. Zühtü Arslan atandı. Polis Akademisi’nin ilk sivil rektörü olan Arslan, AKP’nin “sivil anayasa” çalışmalarında “Atatürk İlke ve İnkılapları Anayasa’dan çıkarılsın” diyen AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül’ün başkanlığındaki çalışma grubunda bulundu.

Almanak’ın mimarlarından
TESEV çatısı altında yaptığı çalışmalarla da tanınan Arslan, Yahudi Spekülatör Soros’la bağlarını inkar etmeyen kurumun 2005 Almanak’ın da hükümet bölümünün yazarı olarak “Türkiye’de güvenlik sektörü” başlığıyla yazı yazmıştı. Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bu Almanak’a dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından sert tepki gösterilmişti. Büyükanıt, 2006 yılında Harp Akademileri‘nin yeni eğitim-öğretim yılı açılışında yaptığı konuşmada TESEV‘in hazırladığı Almanak’taki 22 bölümden 9‘unun Polis Akademisi tarafından yazılmış olmasına dikkat çekmişti. Büyükanıt şunları kaydetmişti:

“Bu toplantıda yapılan bazı beyanlar, her türlü teamül, nezaket ve tahammül sınırını aşmaktadır. Bu beyanların, Mayıs 2006‘da yayınlanmış bir belgenin yaklaşık aylar sonra yapılan tanıtım toplantısı vasıtasıyla, kasım ayında AB tarafından yayınlanacak ilerleme raporu öncesine denk getirilmesinin amacının, Silahlı Kuvvetler‘i cevap vermeye zorlamak ve hazırlanacak olan bu rapora bu cevabi beyanatımızı bir gerekçe olarak dahil ettirmek olduğu aşikardır. Siyasi her türlü polemiğin dışında kalmak için azami gayret gösteren TSK‘nın, AB paravanası arkasına gizlenerek yapılan bu ithamlara karşı kendini savunma hakkını kullanması da en tabii hakkıdır. Bu tür raporların gelecekte de yayımlanması durumunda daha açık ve net belgeleri kamuoyu ile paylaşacağını dile getiren Büyükanıt, söz konusu toplantıda konuşan AKP Milletvekili Mehmet Dülger‘i isim vermeden eleştirmişti.

Haber: Salim YAVAŞOĞLU
Resim
Resim

ALMANAK Türkiye 2005: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim - İNDİR
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Polis Akademisi Başkanlığı'na "Sivil Anayasacı" Atandı

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Ağu 22, 2009 14:47

Ne enteresan... Nerede yapildi "Kürt Calistayi"...?

Kürt Çalıştayı'ndan umutlu mesajlar

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, gazeteciler ve akademisyenler bir araya geldi


Polis Akademisi'nin ev sahipliğinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bazı gazetecileri bir araya getiren ''Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru'' adlı çalıştay sona erdi.

Polis Akademisi'nin Anıttepe Yerleşkesi'ndeki çalıştay yaklaşık 4.5 saat sürdü. Çalıştayın ardından yazılı bir açıklama yapan Polis Akademisi Başkanı Zühtü Arslan, çalıştay vesilesiyle farklı görüşlerden gazeteci ve yazarların katılımıyla oldukça yapıcı ve ''verimli bir beyin fırtınası'' yapıldığını belirtti.

Çalıştayın ilk oturumunda, süreçte farklı dinamiklerin yönetimi ve yöntemi üzerinde durulduğunu, ikinci oturumunda ise demokratikleşme paketinde yer alması gereken kısa, orta ve uzun vadeli tedbirlerin tartışıldığını anlatan Arslan, ''Türkiye'de temel sorunların demokratikleşme yoluyla çözüleceği ifade edilmiştir. Konunun farklı boyutlarına ve hassasiyetine dikkat çekilmiş, siyasi kararlılığın ve toplumsal mutabakatın önemli olduğu dile getirilmiştir'' dedi.

Arslan, önümüzdeki dönemde de farklı toplumsal aktörlerin katılımıyla yeni çalıştay ve sempozyumlar düzenleneceğini de bildirdi.

Çalıştaya, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Polis Akademisi Başkanı Arslan'ın yanı sıra, gazeteciler Deniz Ülke Arıboğan, Hasan Cemal, Oral Çalışlar, Cengiz Çandar, Fehmi Koru, İbrahim Kalın, Mustafa Karaalioğlu, Ruşen Çakır, Mithat Sancar, Muharrem Sarıkaya, Okan Müderrisoğlu, Nasuhi Güngör, Ali Bayramoğlu, Mümtaz'er Türköne, ve İhsan Dağı katıldı.

HABERTÜRK Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muaharrem Sarıkaya, çalıştayın ardından İhsan Bal, Oral Çalışlar, Mithat Sancar ve İhsan Dağı'yla HABERTÜRK ekranlarında değerlendirmelerde bulundu.

Polis Akademisi Araştıma Merkezi Başkanı İhsan Bal: "Türkiye konuşamadıklarını konuşabiliyor. Konuşan bir Türkiye'nin çok yararı var."

İhsan Dağı: "Sürecin çok başındayız. Ortada çok net bir tablo yok henüz. Bir siyasi irede var. Kürt sorunun adını koyamayan bir Türkiye'den, Kürt çözümünü konuşan bir Türkiye'ye geldik. Bu çok önemli bir aşama. Bu çözümün peşinde gidecek bir siyasi irade var. Toplum da sorunun çözümünü istiyor. Bu talepin karşılık görmesi gerekiyor. Bütün siyasi partilerin bu sürece katkı sunması gerekiyor. Çözüm yolunda bence iyi bir başlangıç."

Oral Çalışlar: "Yeni bir iklimde bulunuyoruz. Bugüne kadar olmayan bir iklim. Bugüne kadar atılan her adım kilitleniyordu. Başlarken hep umutsuzduk. Bu defa umutlanmak için çok neden var. Mutabakattan söz ediyoruz. Hem Türk tarafının hem de Kürt tarafının bu sürece katılması gerekiyor. Ben sonunda İçişleri Bakanı'nın 'Kararlıyız, bu süreci devam ettireceğiz' yaklaşımını çok önemli görüyorum."

Mithat Sancar: "Bu toplantı çok önemli. Türkiye ilk defa tabuları kırarak sorunu tartışmaya başladı. En önemli özelliği İçişleri Bakanı'nın da tüm toplantı boyunca burada olması. Sorunun özünü toplumun tüm kesimeleri birlikte konuşacak ve çözüm arayacaktır."

HASAN CEMAL


Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal de çalıştayı, ''Böyle bir toplantı ilk. Devlette de birtakım şeylerin değiştiğine dair ciddi bir işaret'' diye değerlendirdi.

Çalıştay vesilesiyle devlet içinde sorunun çözümüne yönelik ciddi bir irade olduğunu gözlemlediğini dile getiren Cemal, ''Mutfakta ciddi işler pişiyor, onu söyleyebilirim'' dedi. Cemal, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın 4.5 saat süren toplantı boyunca gazetecileri dinlediğini ve sürekli not aldığını da aktardı.

Sürecin büyük bir gizlilik içinde yürütüldüğünü belirten Cemal, Kürt meselesinin çözümü konusunda siyasi otorite açısından Türkiye'de ilk kez bu kadar ciddi bir değişim görüldüğünü vurguladı. Sürecin zor olduğunu ve zaman alacağını ifade eden Cemal, ''süreç içinde peyderpey paketler açılabileceğini'' söyledi.

Cemal, sorunun çözümünde en önemli nokta olarak, ''Kürt meselesiyle şiddet arasındaki bağın koparılmasını ve terör örgütünün silah bırakmasını'' gördüğünü kaydetti. Hasan Cemal, bu noktaya gelinmesi için devletin de bazı adımlar atmasının önemli olduğunu belirtti.

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=162554&cat=110&dt=2009/08/01
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Polis Akademisi Başkanlığı'na "Sivil Anayasacı" Atandı

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Ağu 24, 2009 14:19

Maasallah, Polis Akademimiz pek bereketli :)

"Açılım Anadilinde Eğitime Kadar Varacak"

Polis Akademisi'nden Doç. Dr. Bal Kürt sorununu çözümü için üç yıldır çalıştıklarını, ilk adımda devletin dilinini değişmesi, ikincisinde yasal değişikliklerin yapılacağını, açılımda yerel yönetimlerin haklarının genişletilmesi, anadilinde eğitim, PKK militanlarına aşamalı af olacağını söylüyor.


Polis Akademisi öğretim üyesi ve Ulusal Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) yöneticisi Doç. Dr. İhsan Bal, hükümetin "demokrasi açılımı" adını verdiği Kürt sorununa çözüm girişimlerinin anadilinde eğitime kadar varacağını söylüyor.

Taraf gazetesinden Neşe Düzel'in yaptığı röportajda, Bal, Polis Akademisi'nin çözüm için üç yıldır çalıştığını, PKK militanlarını silah bırakmasının nasıl sağlanabileceğinin, uluslararası toplantılarda konuşulduğunu anlatıyor.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın gazeteci ve bilim insanlarıyla yaptığı toplantının kolaylaştırıcılığını da üstlenen Bal, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sertleşerek taviz koparacağını" sandığını, "önceliğinin Kürtlerle ilgili düzenlemeler değil, kendisi olduğunu" söylüyor. "Öcalan yumuşadığında dağdaki militan çözülür. Sertleştiğinde çözülmez. Operasyonlar oluyorsa, çatışmalar sürüyorsa, militan dağdan inmez" diyen Bal'ın sözlerinden bazı notlar şöyle.

Topluma barışa ilk kez bu kadar yaklaştı: Toplum zihniyet olarak barışa ilk kez bu kadar yaklaştı. Bu ülkeye sadece ölerek hizmet edilmeyeceği, yaşayarak da bu ülkeye hizmet edilebileceği anlayışı öne çıktı. Önceki Türkiye, ölmenin kutsandığı bir ülkeydi. Şimdiki Türkiye barış, özgürlük ve hukuk isteyen bir ülke oldu.

Anayasadan başlanmayacak: Hükümetin sorunu çözme iradesi var, ama baştan sona oluşturduğu bir çözüm haritası bana göre henüz yok. Ama uzun süredir çözmek için hazırlıklar yapıyor. Sıfırdan başlanılan bir durum yok ortada. Çözüme anayasa değişiklikliğinden başlanacağını sanmıyorum. Seçimlere iki yıl kala anayasa değişikliği yapılmaz.

Devletin dilinin değişmesi başladı: Sürece sembolik adımlarla ve değişikliklerle başlanacak. Yapılabilir olanlar devletin vatandaşına onu onore edici jestler yapmasıdır. Mesela Cumhurbaşkanı'nın Norşin, Başbakan'ın kendi memleketinde Potomya demesidir. Yani devletin dilinin değişmesi, kucaklayıcı olmasıdır. Nitekim bu etap başladı.

İkinci aşama, yasal değişiklikler: İkinci etapta yapılması gerekenler yasal değişiklikler. Kürdoloji enstitülerinin kurulması, yerlere eski isimlerinin verilmesi, TRT dışında başka kanalların da Kürtçe yayın yapmaya başlaması. Okullarda seçmeli Kürtçe ders koymak için anayasa değişikliği gerekiyor. Bu yüzden demokratikleşme sürecine daha çözülebilir konulardan başlanmalıdır. Türkiye'de en büyük direnç noktası psikolojiktir ve bu direnç "Acaba birileri bizi oyuna mı getiriyor" korkusudur.

Açılım nereye kadar gidecek: Bu ülke üniter yapısını bozmayacak, toprağını bölmeyecek ve bayrağını değiştirmeyecek. Ama yerel yönetimlerin haklarının genişletilmesi, Kürtçe dilinde eğitim hakkı gibi demokratik ve hukuk merkezli bir açılım yapılabilecek. Açılımlar kendi anadilinde eğitime kadar varacak.

Bölünmüyoruz, birleşiyoruz: Demokratikleşmeye karşı çıkanlar "Bu haklar verildikçe, iş federasyona, sonra konfederasyona, sonra da bağımsızlığa gider" diyor. Aksine bir ülkede özgürlükler genişledikçe, o ülkenin insanları o ülkenin bayrağı altında yaşamaktan onur duyuyorlar. Bu yüzden biz yapılmaya çalışılan bu açılımla, bölünmüyoruz, tersine birleşiyoruz. Ülkede her vatandaşı birinci sınıf yapaktan, eşit ve özgür kılmaktan korkmayalım.

Kısmi af uygulanabilir: Yasların değiştirilmesinden önce, yasaları uygulayanların demokrasinin ve hukukun erdemine inanmaları ve bunun için de bir zihniyet reformundan geçmeleri gerekiyor. Ceza Yasası'nın 221. maddesi genişletilebilir. Kısmi bir af uygulanabilir. Dağdan inecek örgüt mensuplarının affedilmesiyle ve rehabilitasyon merkezleriyle ilgili bir düzenlemedir bu. Bunda başarı elde edildikten sonra bu af daha da genişletilebilir. İspanya örneğinde kısmi aflar oldu. İngiltere de benzeri bir şey yaptı. Bu süreç sekiz yıl sürdü.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.bianet.org/bianet/siyaset/116616-acilim-anadilinde-egitime-kadar-varacak
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Polis Akademisi Başkanlığı'na "Sivil Anayasacı" At

İletigönderen Türk-Kan » Prş Eki 15, 2009 14:32



Bakanlı çalıştaya soruşturma açıldı

İçişleri Bakanı Atalay, Polis Akademisi’nde "aydınlarla" buluşmuştu.

Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanı Atalay’ın başkanlık ettiği Polis Akademisi’ndeki Kürt çalıştayına soruşturma başlattı. Bu, “Kürt açılımı”ndaki ilk toplantıydı

Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, hükümetin büyük önem verdiği Kürt açılımı çalışmalarının başlama vuruşu olan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın başkanlık ettiği Polis Akademisi’ndeki çalıştayla ilgili soruşturma başlattı. Savcılığın soruşturmayı “anayasa ihlali” iddiasıyla yürüttüğü öğrenildi.

Milliyet’in aldığı bilgiye göre, bir süre önce İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, 1 Ağustos’ta Polis Akademisi’nde “Türkiye Modeline Doğru” adıyla gerçekleştirilen ve yazılı-görsel medya temsilcilerinin de katıldığı çalıştayda anayasanın ihlal edildiği savunuldu.

İstanbul’daki savcılık çalıştayın yapıldığı yerin Ankara olması nedeniyle “yetkisizlik” kararıyla dosyayı Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı.

Savcılık istedi

Savcılığın Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği talimat yazısında, çalıştayla ilgili belge ve bilgi edinilerek gönderilmesi istendi.

Savcılığın talep ettiği bilgiler arasında çalıştayın ardından kamuoyuna yapılan açıklamalar sırasında dile getirilmeyen ve basına kapalı bölümde konuşulan konuların da yer aldığı öğrenildi.

Ankara Emniyeti, çalıştayı düzenleyen ve katılımcılar arasında uzmanları yer alan Polis Akademisi Başkanlığı’yla temasa geçti. Emniyet, akademiden gelecek belge ve bilgileri soruşturma kapsamında savcılığa teslim edecek.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirilen Atalay, daha sonra aynı konuda görüşmelere devam etmişti.

Kimler katıldı?

Çalıştaya şu isimler katılmıştı:

Hasan Cemal, Deniz Ülke Arıboğan, Muharrem Sarıkaya, Oral Çalışlar, Cengiz Çandar, Okan Müderrisoğlu, İbrahim Kalın, Mustafa Karaalioğlu, Nasuhi Güngör, Mithat Sancar, Ruşen Çakır, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Mümtazer Türköne, İhsan Dağı, Zühtü Arslan, Süleyman Özeren, Hüseyin Cinoğlu, Alper Sözer, Oğuzhan Demir ve Salih Elmas.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=4&ArticleID=1150492&Date=15.10.2009&b=Bakanli%20calistaya%20sorusturma%20acildi
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: TESEV

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x