Toplumun "Algısını Etkilemekten" Toplumu "İkna Etmeye" Evrilme:İşbirlikçi Hükümetlerin Psikolojik Savaşında Yeni Boyut:Heyet-i Nasiha'dan Akil Adamlara

Toplumun "algısını etkilemek" için sarf edilen ,psikolojik operasyonun başlığı "toplumu ikna etmek" olarak değişti.Demek ki Türk ulusunun "algısı"nı etkileyememişler ki "ikna etmek" olarak daha üst bir kavram üzerinden hedef değişikliğine gittiler.Bu ne anlama geliyor?Demek ki Türk Ulusu ikna olmamış bu sürece."Türk ulusunu "İKNA ETMEK" için çaba sarf edilmesi gerekir." ,deniyor bu yüzden.Milletin beynine operasyon çekilmesi için ,"Akil Adamlar" dedikleri "heyetin" her BÖLÜĞÜNE ayrı ayrı görevlendirmeler verilmiş ve bu görev dağılımı çerçevesinde bölge bölge bir dağılım şemasına gidilmiş.Güneydoğu'ya;Ege'ye,Akdeniz'e ayrı ayrı BİRLİKLER çıkarıyor işbirlikçi iktidar.Politik iktidar-Medya-Emperyalizmin ideoloğu olan "Aydın"lar-Yazılı ve Görsel İletişim Araçlarının Hepsi bu sürece kilitlenmiş ve Akil Adamlar(Heyet-İ Nasiha)üzerinden Türk Halkına diyorlar ki:"Sürece ses çıkarmayın,emperyalizmin ve politik iktidarın birlikte yürüttüğü BOP planına destek verin,Cumhuriyet'in Eyaletler sistemi çerçevesinde ortadan kaldırılmasına karşı çıkıp da emperyalizmi kızdırmayın." Eğer bir ulus bir uygulamayı kabul etmiyor ve buna karşı çıkıyorsa "ikna olmamış" demektir.Egemenler ilk önce o ulusun "algısını yönlendirmek" isteyecek olmadı "ikna etmeye" çalışacaklardır. Acaba Türk Ulusu ikna olmayınca ne yapacak egemenler.Bu kez de "idam mangaları mı"kuracaklar acaba.Gerçi hali hazırda bir idam tugayı var ama değil mi onların.1984'ten beri Türk ulusunun kanını döken bölücü terör örgütü PKK olduktan sonra ,bunun için ayrı bir manga kuracaklarını sanmıyorum.Psikolojik harekata karşı koymanın yolu savunmada kalmak değil;karşı psikolojik harekatla bu operasyonu etkisiz kılmaya çalışmaktır.Türk ulusunun egemenliğini ve bağımsızlığını savunan aydınlar,milli nitelikte olan medya,Atatürkçü,milliyetçi,milli sol temelde düşünen örgütler ortak bir bildiri yayınlayıp Türk Ulusunun "algısına çekilen operasyona" karşı bir harekatla yanıt verebilirler.Neden en yakın çevremizden biz de hemen işe koyulmuyoruz.


TÜRK ULUSUNUN ALGISINI ETKİLEMEK:PSİKOLOJİK OPERASYON
"Akil adamlar aracılığıyla TOPLUMUN ALGISINI YÖNLENDİRMEYİ hedefliyoruz."RTE...Tayyip Erdoğan'ın bu açıklaması,Türk Ulusuna karşı gerçekleştirilen psikolojik savaşın en açık ifadesidir.Yani Türk Ulusunun bakış açısı,olayları ve olguları değerlendirme biçimi,sürece yönelik tespitleri bizim(emperyalizmin ve politik iktidarın) istediğimiz ölçülerde değil,deniyor.Demek ki Türk Ulusu'nun durum tespiti ve algısı doğru mevzide.Doğru bir düşünme yöntemi ile AKP'nin ve tabi ki onun efendisi emperyalizmin ters istikametinde bir seyir izlemektedir Türk halkı..O zaman, bölücü örgütün meşrulaştırılma sürecinde halkın bizim gibi düşünmesini sağlamaya çalışmalıyız,diyor Tayyip..."Güç,istediğini elde etmek için diğerlerini etkileme yöntemidir"...Bu "yumuşak güç"kullanarak ulus devletleri ve ulusları çökertme-tasfiye etme OPERASYONLARINDA kullanılan bir yöntemdir...İnsanları sizin istediğinizi istemeleri için ikna edersiniz.Onları ikna ederek ,çekim merkezi oluşturarak,sizin istediğiniz noktaya getirmeye "Yumuşak Güç" denir.Josef Nayn..Bunun için ana akım medya kullanılır.Toplumun önde gelen isimleri(son olarak Kadir İnanır gibi yıllardır televizyonlarda "severek" izlediğimiz bir figür , bölücü propagandada kullanılmaktadır)bu noktada ,medyada parlatılır.Yaygın yazılı ve görsel propaganda araçları ile doğrudan toplumun duygularını ve algısını etkilemeye yönelik ,şablonlaşmış cümleler sıklıkla tekrarlanır.("Analar ağlamasın","barış","insan hakları","demokrasi" v.b.)Yıllardır emperyalizmin hizmetinde "çalışmış" işbirlikçiler farklı isimlerle anılır.(Bebek katili,bölücü örgüt ele başının ismi "İMRALI" olmuştur.Veya bölücü örgütün sözde "askeri kanat sorumlusu"ve askerlerimizin şehit edilmesinden en çok sorumlu olan Murat KARAYILAN'ın ise KANDİL adıyla anılmaya başlanmıştır)...Bu operasyona -yani bölücülüğü kabul ettirmek yönünde başlatılan sürece-karşı çıkan milli kuvvetler aynı yöntemle fakat karşıt temelde "mahkum" edilir.Bölücülüğe ve gericiliğe karşı,milliyetçi,bağımsızlıkçı,anti emperyalist akımlar aynı yazılı ve görsel medyada "ırkçı","faşist","provokasyoncu" ilan edilir.Böylece "algısına operasyon çekilen" halkla bu duruma müdahale eden kuvvetler (milli kuvvetler )arasına "set" kurmak hedeflenir.Bu ,emperyalizmin yıllardır kullandığı "HAVUÇ" politikasıdır.Bu politikayı yutmadınız mı?İşte o zaman "SOPA" politikası devreye girer.29 Ekim'de,19 Mayıs'ta yani Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik simgesi milli bayramlarda Türk Bayrağı ile yürürseniz,Silivri'de engizisyon mahkemelerinden farksız uygulamaya karşı çıkarsanız tazyikli su,biber gazı,gaz bombası yemeye razı olacaksınız.O da olmadı size de Silivri'de bir yer ayırırlar.Sistem her iki yöntemi de aynı anda kullanmaktadır.Yani Tayyip'in ifadesi ile "TOPLUMUN ALGISINI" yönlendirmekte ,yönlendiremediği kitlelere karşı da "zor" yöntemini yani "yumuşak olmayan güç" yöntemini devreye sokmaktadır.Emperyalizm ülkemizdeki her kurumu ele geçirmiştir.Ekonomi onların elindedir.Politik iktidarı onlar belirlemektedir.Ana akım medya onların elindedir.eğitim kurumlarını,kültür kurumlarını ele geçirmişler ve istedikleri gibi yönlendirmektedirler.Sendikalar,STÖ'ler ele geçirilmekle kalmamış kendileri bizzat gençlik örgütü veya çevreciler,feministler adı altında "sivil" toplum örgütleri kurmaktadırlar.Ancak....TÜRK MİLLETİNİ ELE GEÇİREMEMİŞLERDİR.Tayyip bu yüzden toplumun algısını yönlendirmekten bahsetmektedir.Çünkü Türk Ulusu farklı bir algıya sahip.Onun genetik hafızası şu anda başka bir şeyleri yoklamakta.Demektedir ki Türk Ulusu"Ben bu senaryoyu 100 yıl önce yaşamıştım.Bir yerlerden tanıdık geliyor hani!Ve ben bu planları 100 yıl önce boşa çıkarmıştım"...Şimdi ALGILADIN MI TAYYİP?Sen de genetik hafızanı bir yokla bakalım.Kimler çizmelerini bırakıp İngiliz zırhlısıyla kaçmış ve "ecnebi yurdunda vatansız ölüm"ü tatmıştı...
Mithat AKAR