Başbakan ‘İstanbul Kanalı’ndan sonra dün ‘Ankara Rüyası’nı açıkladı.
Raylı sistemler, duble yollar, Avrupa’nın en büyük Adalet Saraylarğ, saglık kompleksleri… Projeler bunlar.
Gelin emperyalizmin uzun yıllar ‘Ekonomik tetikçiliği’ni yapmış olan John Perkins’i hatırlayalım:
- ‘Hedef ülkeye bir milyarlık bir kredi ayarlanır. Mesela Ekvador. Bununla havaalanları yollar köprüler limanlar yapılır. Halkın hiçbir ihtiyacını görmeyecek bir yığın inşaat dikilir.. Bunun için once gider yetkilileri buluruz. Onlara gerekli miktarda rüşvet takdim ederiz. Büyük miktardabir krediyi almaya ikna ederiz. Nasılsa bu paranın yüzde 90’ı Amerika'ya geri gelecektir. Ülkeyi büyük bir borca sokarız. Bu borç durmadan büyür. Hedef ülkenin milli bütçesinin yarısını bulur. Sağlık ve eğitime kuruş kalmaz tarım mahvolur. Topraklara el konur. Ülkede küçük bir azınlık rüşvetlerle olağanüstü zenginleşir.. Halk yokluk içinde debelenir!’
İşte ekonomik tetikçiler bir ülkeyi böyle borçlandırır.. Sanayi ölür, tarım ölür, üretim biter… Borçla yaşanmaya başlanır… Cari açık inanılmaz oranlara sıçrar.
Küresel tefecilerin işi ülkeleri borçlandırmaktır. İMF , Dünya bankası bu iş için vardır.
Ellerinde kredi paketleriyle gelirler. Her kredi halkın gırtlağına dayanan bıçaktır… Madalyanın öbür yüzü var. Her kredi, krediyi kabul eden yönetimlere KOMİSYON hediye eder!
Küresel çete işe BORÇLANDIRMAKLA başlar. Cari açık tavan yapar. Hırsız yöneticiler artar.
Eşzamanlı olarak ETNİK KAŞIMA başlar… Yandaş / yemlenen gruba dahil gazeteciler(!) televizyonlardan tuz biber katar… İç savaşın eşiğine gelinir… Sonrası pay kapma yarışındaki uluslar arası çetelerin Birleşmiş milletler + NATO işbirliğiyle bir HAÇLI SEFERİ başlatmasına bakar!
Biz bu şablonu yıllardır tekrarlıyoruz… Geçen gün Ulusal kanal’ın en doyurucu programlarından biri olan EKOPOLİTİK’te de Çetin Ünsalan ve Mete Akıncı bu konularda önemli örnekleri izleyiciye sundu. (Çarşamba 11:10) http://www.guncelmeydan.com/pano/ekopolitik-11-mayis-2011-mete-akinci-t28364.html#p146038
Sözettiğimiz şablon, köşeye sıkıştırılan bir çok ülkede canlı yayınla karşımızda. Seçimleri de bu eksende değerlendirmeli.
Türkiye’nin borçları torunlarımızın çocuklarını kapsarken, içerde ‘ileri demokrasi’ yolunda referandumlar yapıyor, seçimlere gidiyoruz. Gözünüzü iyi açın. Tam içinde bulunduğumuz bugünlerde bir kukla tiyatrosu izliyoruz.
Meydanlarda memur yoklamaları yapılıyor.. Bayraklar, flamalar, ‘gerçek olan kabuslar’ ve havada uçuşan seks kasetleri, izleme araçları..…
Ayağa kalkmadığı için ‘bedelini ödeyen’ Türk Silahlı kuvveti mensupları…
Özetle bir ülkeyi borçlandırma küresel bir siyasettir. Borç büyüdükçe emperyal baskılar gelir… ‘Açılım yap!’ diye fısıldarlar… ‘İnsan hakları- demokrasin eksik’ diye pataklarlar…
Kredi ve komisyonları alanlar, açıldıkça açılırlar… Küresel çeteyle anlaşmalı etnik gruplar Sivil itaatsizliğe başlar. Bu, sonunun başlangıcıdır…
Seçimler yaklaşmış ve milli duygular kabarmışsa, komisyonu alanlar birazcık ‘KAPANIR’!
Bu, seçimi atlatana kadardır!
Bunu en iyi açıklayan 18 mayıs akşamı NTV programında konuşan Nazlı Ilıcak’tır.
‘AKP’nin bu sert söylemleri, bence seçimlere kadar. Seçimden sonra yine 2009 söylemlerine, 'açılım' yoluna geri döner.’
İşte bu kadar… Onlara göre Halk ‘ayıdır’. Önlerinde ‘köprü’ yani seçimler vardır… ‘dayı’ deme zamanıdır…
Aynı anda küresel efendilerin maşaları önceden çizdikleri yol haritasını uygulamaktadır.. CIA şeflerinden Henry Barkey açıklamıştır.. Hem de 6 ay önce… ‘Büyük şehirler karışacaktır!’ http://www.guncelmeydan.com/pano/cia-ci-barkey-turkiye-de-de-intifada-yasanabilir-t26718.html#p141854
Bu arada yönetim aniden ‘PEKERGENEKON’u keşfeder.
‘PKK aslında Ergenekon terör örgütünün parçasıdır’…
Taş atan çocuklar bile buna güler ama önemli olan ‘had safhada zihin bulanıklığı yaratmaktır’!
Sayın başbakan’ın iddiasında doğruluk payı var. ‘Ergenekon Terör Örgütü’ bir Amerikan projesidir. PKK da bir Amerikan projesidir.. Yani projeler kardeştir.
Kurbanları değil…
Soru şu: Üretimden, açılacak fabrikalardan, tam bağImsız Turkiye’den bahseden var mı!.
‘Sadaka istemiyoruz! Sadakaya karşıyız! Bileğimizin hakkını alacağız!’ diyen var mı? Batılı sırtlanların açtıkları eğitim kurumları, sağlık kompleksleri, onların olsun… Sağlığımız da eğitimimizde küresel bankerlere peşkeş çekildi! diye haykıranlar kim?
Bakın hep aynı düzenek.. Şablon hep aynı… Bunu anlatsın bilenler bilmeyenlere! Vakit çok daraldı!
İyice bakın! Kim Türkiye’yi kuresel sirketlerin somuru sisteminden cikaracak ? Sınav sorusu bu…
Kim Libya ve Suriye gibi bizi de yerle bir etmeyi düşleyen NATO, Birleşmiş Milletler ABD ve AB’nin yanıbaşında duruyor? Onların kirli işlerine havlu tutuyor?.. Kim TAM BAĞIMSIZLIK şiarıyla yürüyor?! Bu soruyu kendinize sorun…
Gazi Paşa’nın ve şehitlerin kanı için sorumluluğunuzun farkında mısınız..? O öteki beriki değil. SİZ , SİZ ne yapacaksınız!
Bu gidiş bu millet tarafından tez zamanda tüm açıklığıyla görülemezse, Anayasa değişecek, BM’in bir ülkede (isyan eden) ‘Bir Grubu KORUMA HAKKI devreye girecek, elinden ekmeği suyu alınmış halk aklını kaybedecek ve Türkiye 90 yıl önceki noktayı görecektir…
AKP ve BDP dışındaki tüm partilerde vatanseverliğinden zerre kadar kuşku duymadığımız isimler var. Bağımsız adaylar var. İkbal duygusunda olmayanlar, yukarda anlattığımız senaryonun mutlaka farkındalar… O zaman seçimin ötesine de bakmalılar!
Banu AVAR, 19 Mayıs 2010
Elmek: banuavar@superonline.com