Putin bizim devlet başkanımız mı?
16.02.2008
HASAN ÜNAL
--------------------------------------------------------------------------------
HAFTALARDIR Kosova-Kıbrıs mukayeselerine dair söylediklerimize evvelki gün Putin de dikkat çekti. Gerçi Putin, Batı dünyasının Kosovayı tanımasına mani olmak için bunu yapıyor; ama KKTC konusunda söylediklerinin neredeyse tamamı doğru.
Putin, hafta sonunda bağımsızlık ilan etmesi beklenen Kosovayı tanımaya hazırlanan Batı dünyasına epeyce kızgın. Aslında o kalibrede bir devlet adamının bu saatten sonra Kosovanın bağımsızlık ilanının durdurulabileceğini zannediyor olması düşünülemez. Putin özellikle Amerika ve Batılı müttefiklerine karşı yürüttüğü mücadelede Kosovayı da bir unsur olarak kullanıyor olmalı.
Kosova, bağımsızlık ilan
etmeye hazırlanıyor...
KOSOVADAN gelen haberler yönetimin bu hafta sonunda özellikle Pazar günü bağımsızlık ilan etmeye hazırlandığını gösteriyor. Önceki haftalarda Slovenya Dışişleri Bakanı ile Amerikalı mevkidaşı arasında bir konuşmanın meydana geldiğine dair bilgiler Slovenya basınına ve oradan da diğer Balkan gazetelerine sızmıştı.
Buna göre, Rice Slovenya Dışişleri Bakanına, Kosovanın bir Pazar günü bağımsızlık ilan etmesini; böylece Pazar günü Rusyanın Güvenlik Konseyini olağanüstü toplantıya çağırmasının engelleneceğini; ayrıca ilk tanıyan ülkenin Slovanya olmasını ve ardından da bir ila iki gün içerisinde yetmişi aşkın ülkenin tanıyanlar arasına katılmasının sağlanacağını ifade etmişti.
O konuşmanın doğru olduğunu daha sonra cereyan eden hadiseler teyit eder gibi görünüyor. Kosova 17 Şubat Pazar günü bağımsızlık ilan ederse, Kıbrıs Rum Kesimi hariç ve belki de Yunanistan bile dahil olmak üzere AB ülkelerinin hemen hepsi birbiri ardına bu yeni devleti tanımaya hazır. Ayrıca ABD, Kanada ve diğer ülkelerle birlikte tanıyanların sayısının bir anda yetmişlere yükselmesi muhtemel. Türkiyenin de bu kervana katılacağı anlaşılıyor ki, bu, doğru ve yerinde bir karar olur.
Kosova ve KKTC
TÜRKİYENİN Kosovayı tanıması ne derece doğru ise, bu yeni devletin uluslararası sisteme dahil olmasını KKTC için bir fırsat olarak kullanmaktan imtina etmesi de o derece yanlış ve hatta tarihi bir hatadır. Kosova bir ortaklık devleti olan eski Yugoslavyanın dağılması üzerine bağımsız ülke olarak sisteme katılacak yedinci devlet.
Kosova Sırbistan devletinin her hangi bir vilayeti değildi. Eski Yugoslavyayı oluşturan sekiz anayasal unsurdan biriydi ve Yugoslav federal kurumlarında Sırbistanla eşit düzeyde temsil hakkına sahipti. Yugoslavya dağılınca Sırbistan Kosovayı silah zoruyla kendi yönetimine almaya çalıştı; ancak başaramadı ve bu ülke 1999 yılından itibaren BM yönetiminde kendi devletleşmesini tamamladı.
Kosovanın Türkiyenin güneydoğusuna emsal oluşturacağına dair aradabir dolaştırılan laflar tamamen vehim. Çünkü Kosova ile bizim güneydoğunun ne hukuki ne tarihi ne siyasi ve ne de sosyal açılardan birbirine benzetilmesi mümkün. Türkiye eski Yugoslavya gibi çok uluslu bir ortaklık devleti değil milli devlettir. Güneydoğu Türkiyenin bölgelerinden sadece birisidir. Anayasamızda her hangi bir farklılık ne dün ne de bugün yer almamıştır.
Sosyal açıdan Arnavutlarla Sırplar hemen hemen hiç karışmadan yaşamışlarken, Türkiyede Kürt kökenli insanlarla diğerleri arasında bir milyondan fazla karışık evlilik yapılmış ve Türkiyenin bütün yerleşim birimlerinde nüfus karışmıştır. Oysa Sırbistanın hiç bir şehrinde Arnavut mahalleleri yoktur. Çünkü baştan beri halklar birbirlerini öteki gözüyle görmüşler ve karışık evlenmemişlerdir. Bütün bunlara rağmen yapılacak benzetme girişimleri kötü niyetli olur.
Putin ve KKTC
PUTİN hafta sonunda yaptığı konuşmada Batı dünyasının Kosovayı tanımaya hazırlanırken onlarca senedir KKTCnin tanınmaması için gayret etmekte olmasını eleştirerek, neden KKTCnin ve hatta Abhazya ve Güney Osetyanın tanınmadığını sormuştur. Aslında gönül isterdi ki Batı dünyasına bu soruları bizim başbakan ve hükümet sorsun.
Gerçekten de Kıbrıs konusunda yaşananların açık açık bir çifte standart ve hatta Türk düşmanlığı olduğu açıktır. Çekoslovakyanın ve eski Yugoslavyanın milli devletlere ayrılmasına izin veren, bu milli devletlerin her biriyle ayrı ayrı müzakere ederek hepsini AB içerisine taşımak isteyen Batı dünyası sıra Kıbrısa gelince iki milleti birleştirmek için uğraşıyor.
Aslında birleştirmeden kasıt Türkiyenin Adadan çıkarılması. Amaçları günün birinde lazım olur da Türkiyeyi kontrol etmek icap ederse Kıbrıs Adasını bize karşı rahatça kullanabilmek. O sebeple Kıbrısın birleştirilmesi mücadelesinden bir adım bile geri adım atmıyorlar.
Eğer AKP hükümeti Kosovanın bağımsızlığı üzerine bu fırsatı kullanamaz ve KKTCnin bağımsızlığı konusunda bir yandan Rusya ve Türk Cumhuriyetleri, diğer yandan da Pakistan, İran ve diğer İslam ülkeleri ile yoğun temaslar kurarak KKTCnin bağımsızlığının tanınması için adımlar atmazsa tarih önünde çok büyük bir vebal altında kalacaktır. Baksanıza Putin bile başka bir maksatla da olsa aynı şeyleri söylüyor...
Kaynak:Tercüman (Halka ve Olaylara)
---------------------------------------------------------
Aynı konuları Türklükle aynı dili konuşmaktan başka, ortak noktaları olmayan medyadan okursanız, afyonu yersiniz..(kuva-yi milliye-KM)