
Ankara katılım müzâkerelerine 2005 yılında başlamış ancak o günden bu yana Türk hukuk sistemine uyarlanması gereken AB kanunlarına bağlı müzâkere başlıklarının açılmasında çok ağır hareket etmişti. 27 ülkeden oluşan blok Cuma günü (19 Aralık) iki başlıkla ilgili müzâkerelere başlamak için yeşil ışık yaktı. Bu son gelişmeyle birlikte Ankara'nın görüşmelere açmayı başardığı başlıkların sayısı 10'a yükseliyor.

Komisyon üyesi, Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki merkez sağ hükümetinin önündeki somut vazifeler arasında "en önemli"lerinin anayasa reformu, ifade özgürlüğünün artırılması ile din ve dil özgürlüğünde gelişme sağlanması olduğunu belirtti. Finlandiyalı komisyon üyesi Ankara'dan yeni yılda tüm bu zorlu değişimlerle ilgili çalışmalarına yeniden başlamasını talep etti. Rehn "Ne kadar çabuk başlanırsa o kadar iyi olur. Ama Türkiye reformlara en geç Mart seçimleri sonrası başlamalıdır" dedi.
--Kıbrıs Sorununun Çözümü--
Türkiye'nin üyelik müzâkereleri dolaylı olarak Kıbrıs sorunuyla da alâkalı. AB 2006'da Ankara'nın Kıbrıs'la ilgili taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine sekiz başlığı müzâkerelere kapamıştı. Türkiye, Kıbrıs Rum kesimine ait gemi ve uçakların Türk liman ve hava sahasına girmesine izin vermiyor. Rehn verdiği mülâkatta, "Biz baskı yapmak peşinde değiliz. Biz işleri kolaylaştırmaya çalışıyoruz" dedi ve "Kıbrıs'ın normal bir AB üyesi olabilmesi için" adanın birleştirilmesinin ne denli önemli olduğunu vurguladı.
Lucia KUBOSOVA
lku@euobs.com
22 Aralık 2008
