93 Harbi ihanet fitilini ateşlediİlk silahlı isyanı 1780de Zeytunda gerçekleştiren Ermeniler, 93 Harbinde Osmanlının zayıf düşmesini fırsat bilerek dernekler aracılığıyla teşkilatlandı. Bu hain çeteler, sadece Türkleri değil, kendilerine destek vermeyen Ermenileri de katletti
Ermenilerin Osmanlı Devleti yönetimine karşı ilk silahlı isyanı Maraşın Zeytun (Süleymanlı) ilçesinde gerçekleşti. Zeytun Ermenileri, IV. Murat tarafından verildiğini iddia ettikleri ve varlığını kanıtlayamadıkları bir fermana dayanarak, 1774 tarihinden bu yana devlete vergi vermiyorlardı. 1780 yılında çıkan asayişsizlik nedeniyle Maraşa atanan Ömer Paşa, Zeytun Ermenileri tarafından katledildi. Zeytun kazası, 7 ay sürecek bir sıkıyönetime tabi kılındı. 1819 yılında Maraş civarındaki Zeytun Ermenileri bir kez daha isyan bayrağı çekti. Yozgat Ayanı Çapanoğlu Celâl Mahmut Paşa, Ermenilerin üzerine kuvvet gönderdi, ancak bir sonuç alamadı. Üçüncü isyan, 1852-1853 yıllarında Münip Paşanın valiliği döneminde yaşandı.
Fesat yuvaları kuruldu
Ermeniler, 93 Harbi olarak bilenen 1878 tarihli Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ihanet fitilini yeniden ateşledi. Savaş, Anadoluda tarifi olmayan acılara neden olurken, Ermeniler de tebaası oldukları Osmanlı Devletine karşı ayaklanmaya girişti. Ermeni militanlar önce dernek adı altında teşkilatlandı. Ermenilerin kurduğu derneklerin yapısı ve faaliyetleri oldukça ilginçti. Bunlardan bir tanesi, 1878 yılında Vanda kurulan Kara Haç Cemiyeti idi. Cemiyetin örgüt yapısı, ABDde zencilere yönelik katliamlarıyla adından söz ettiren Klu Klux Klana benziyordu.
Ermenileri kışkırttılar1880 yılında Rusya yönetimindeki Ermenistanda da bazı dernekler faaliyete geçti. Amaç, Anadoluda Osmanlı Devletine karşı ayaklanan ve işgalci devletlerin yanına geçen Ermenilere silah ve mühimmat yardımında bulunmaktı. 1881de Erzurumda Anavatan Müdafileri (Pashtpan Haireniats), 1885 yılı sonlarında Vanda İhtilalci Armenakan Partisi kuruldu.
1887de Cenevrede Marksist Ermeniler tarafından kurulan Hınçak Partisi, 1890da İhtilalci Hınçak Partisi adını aldı. Partinin programındaki ilk hedef, Anadoludaki Ermenilerin siyasi ve milli bağımsızlığını sağlamaktı. Bu hedeflere ulaşmanın yolu propaganda, kışkırtma, terör ve teşkilatlanma idi. 1890 yazında Tifliste Ermeni İhtilâl Federasyonu-Taşnaksutyun kuruldu. Kısa adı Taşnak olan parti, 1892 yılında açıkladığı programında, hedefin, isyanla bağımsızlığa ulaşmak, bu amaçla ihtilalci çeteler kurmak, halkı silahlandırmak, Osmanlı Devletinin yetkilileri ve kurumları ile içerideki muhbir ve hainlere karşı suikastlar düzenlemek olduğunu duyurdu. İstanbul ve Doğu Anadolunun muhtelif şehirlerinde teşkilatlar kuran Taşnaksutyun, tedhiş hareketlerini çok geçmeden başlattı. Bu sırada yurtdışındaki kuruluşlar da Rusya, İran, Avrupa ve Amerikanın pek çok şehrinde şubeler açıyor, Osmanlı topraklarında ise gizli gizli teşkilatlarını oluşturuyorlardı. Armenakan Partisi İstanbul, Trabzon, Muş ve Bitliste, Hınçak Partisi ise İstanbul, Bafra, Merzifon, Amasya, Tokat, Yozgat, Arapkir ve Trabzonda teşkilatlandı.
Türklerin karnına barut doldurup ateşe verdilerAnkara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayları adlı eserinde Birinci Sason İsyanı ile şu bilgileri veriyor: 1894 (1310) yılında Adananın Saimbeyli kazasından olan ve tıbbiyede 8 sene okuduktan sonra Sason ve Talori civarına yerleşen Hamparsun Boyacıyan ve 5 arkadaşı, Ermenileri isyana teşvik etmiştir. Papazlar, Murat takma adını kullanan Boyacıyana, propaganda yapması için ellerinden gelen yardımı yapmışlardır. Boyacıyan, ilk defa çetesiyle Muşta Vilikan Aşiretine saldırdı. Ardından Bekran Aşiretinin ileri gelenlerinden Ömer Ağanın kardeşinin oğlu Hacının karnına barut doldurarak ateşleyip, cesedi parçaladılar. Ermeniler, ellerine geçirdikleri Müslümanları; gözlerini oyarak, kulaklarını keserek ve daha birçok iğrenç işkencelerden sonra öldürüyorlardı. Hamile kadınların karınlarını deşerek ceninleri öldürmek gibi canavarca hareketleri fırsat buldukça yapmaktan çekinmemişlerdir.
Mektupta itiraf ettilerProf. Süslü, bu canavarlıkların, Talorili Ohanes adında bir Ermeninin Hamparsuna yazdığı ve sonradan ele geçen mektupta itiraf edildiğini bildiriyor. Ermeniler bir taraftan bu mezalimi yaparken, diğer taraftan da İslâm dinine ve Osmanlı Devletine ağza alınmayacak kadar adi küfürlerle hakaretten geri kalmamışlardı. Bu olayların ardından, isyancıların başı Hamparsun Boyacıyan yakalandı. Yakalandıktan hemen sonra, İngilterenin de yardımıyla bağımsız bir Ermenistan kurmak için isyan ettiklerini itiraf etti. Kumkapı ayaklanmasının da elebaşlarından olan Boyacıyan, 1908 yılında Kozan Sancağından Ermeni oyları ile Adana Mebusu seçilmiştir.
Dernekler tedhiş yuvasına dönüştüErmenilerin isyan sürecini başlatan olayların perde arkasına ve hazırlık safhasına ilişkin kısa bir tespitte bulunmak gerekiyor. Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni meselesinin ortaya çıkış sürecini bilimsel veriler ışığında şöyle anlatıyor: Türkler ve Ermeniler gerek Selçuklu Devleti, gerekse Osmanlı Devleti dönemlerinde 850 yıl hiçbir sorun olmadan birlikte aynı devleti paylaştılar. Ancak 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı, iki halk arasında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Ayastefanos Antlaşmasının 16. maddesine giren Ermeni ıslahatı maddesi, daha sonra İngiltere ve Fransanın baskısıyla Berlin Antlaşması nın 61. maddesi olarak kabul edildi. Rusya ile İngiltere arasındaki rekabet, Ermeni konusunu, devletlerarası bir hüviyete soktu. Bu durumdan cesaretlenen bazı Ermeniler de harekete geçtiler ve yurtiçinde ve dışında ihtilâlci Ermeni partileri ve dernekleri kurmaya başladılar. Görünüşte hayır cemiyetleri olarak kurulan dernekler, kısa süre sonra Ermenistan kurma plânı için birer tedhiş yuvası haline dönüştü.
Desteklemeyen Ermenileri de öldürdüler1895te çıkan Sason isyanı Ermeni propagandasının ilk kez milletlerarası boyut kazanmasına yol açtı. Milletlerarası Tahkikat Komisyonu, 20 Temmuz 1895te yayımladığı raporunda Sason olaylarında Ermenilerin masum olmadığını açıkladı. Sason olayının, Avrupa ülkelerinin İstanbula fiili bir müdahalesine neden olacağını düşünen Ermeniler, bunun üzerine İstanbul, Divriği, Trabzon, Eğin, Develi, Akhisar, Erzincan, Gümüşhane, Bitlis, Bayburt, Urfa, Erzurum, Diyarbakır, Siverek, Malatya, Harput, Arapkir, Sivas, Merzifon, Maraş, Muş, Kayseri, Yozgat ve Zeytunda olaylar çıkarmaya başladı.
Afla kurtuluyorlardıOlayların arkasında özellikle Hınçak Partisi mensupları vardı. Cinayetler işlendi, katliamlar yapıldı. Yalnızca Türkler değil, kendilerine destek vermeyen Ermeniler de katledildi. Evler, dükkânlar kundaklandı. İsyanlar birbirini izliyor, Osmanlı güvenlik güçleri ülke genelinde asayişi sağlamakta zorlanıyordu. Suçlular mahkemelere çıkarıldığında, Batı ülkelerinin direkt müdahalesiyle karşılaşan Osmanlı Devleti, zaman zaman katil Ermeniler için af çıkarmak zorunda kalıyor, çete mensupları bir kez daha Anadolunun yolunu tutuyordu.
YARIN: Komitaları papazlar kışkırttı