Resmi belgelerle Ermeni vahşeti -6-

Resmi belgelerle Ermeni vahşeti -6-

İletigönderen Türk-Kan » Cum Ara 26, 2008 23:04

Resim

Ermeni mebus, Rus birliğine iltihak ediyordu!

Osmanlı döneminde 2 dönem milletvekili seçilen Karekin Pastırmacıyan, çetelerle birlikte Rus birliklerine katılıyor ve Ermeni milis alaylarını yönetiyordu

Resmi belgeler, Osmanlı döneminde mebusluk yapan Ermenilerin bile ihanetlerini gözler önüne seriyordu. İşte bu isimlerden biri Arman Garo lakaplı Karekin Pastırmacıyan isimli Ermeniydi. Taşnak liderlerinden olan Pastırmacıyan, 1908 ve 1912 yıllarında yapılan Osmanlı Parlamentosu seçimlerinde Erzurum’dan mebus seçilmişti. 1896’da Osmanlı Bankası’nın işgalini yöneten isim olan Pastırmacıyan, daha sonra, Ermeni ihaneti tablosuna uygun bir profil çizmişti. Bu hain, Osmanlı’ya karşı savaşan Ruslara itlihak etmişti. I. Dünya Savaşı’nda, Osmanlı’ya karşı Rus ordusunun yanında yer alan Ermeni gönüllü alaylarını örgütlemiş ve yönetmiştir. Rus işgalinden sonra Van’da oluşturulan Ermeni yönetiminin başına yine bu isim getirilmişti.

Çoğunluğu Anadolu’dan

Rus Kafkas Ordusu tarafından 1915’te hazırlanan bir raporda ise Ermeni gönüllü birlikler hakkında istatistikler vardı. Bu belgeye göre 6 adet gönüllü birlik oluşturulmuştu. Bulgaristan, Romanya, Mısır ve ABD’den gelen Ermeni gönüllüler de çoğunluğunu Osmanlı Ermenilerinin oluşturduğu bu birliklere katılmıştı. Birinci Ermeni gönüllü birliğinin komutanı Andranik, Rus General Nazarbekov ile görüşmesinde, kendi birliğindeki hainlerin çoğunun Türkiye’den ve Muş vilayetinden geldiklerini söyleyerek, bunların büyük bölümünü Osmanlı Ermenilerinin oluşturduğunu teyit etmişti.

Hain Pastırmacıyan için papazlar tören düzenledi

Osmanlı meclisinde eski Erzurum mebusu olan Karekin Pastırmacıyan, ’Tero’ve ’Haço’çeteleriyle birlikte Kafkaslardaki Rus ordusuna katılmak için ayrılmadan önce dini tören düzenlenmişti.

Çocukların üzerine gaz döküp ateşe verdiler

Ermeni isyan ve katliamları sırasında katledilen Türklerin sayısı resmi belgelere göre 517 bin 955’di. Ancak olay tarihi ve yeri belli olup sayı tespiti yapılamayanlarla birlikte bu rakam 2 milyona ulaşıyordu. 1915-1919 yılları arasında Rus Ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni çeteleri Doğu Anadolu Bölgesinde; Alaca, Cinis, Ilıca, Erzurum, Yanıkdere, Karskapı, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konakları, Yeşilyayla, Hasankale, Tımar, Horasan, Kars-Subatan, Van-Zeve, Ağrı, Bitlis, Iğdır-Oba ve Hakmehmet, Nahcivan, Zengezur ve Azerbaycan’da tam bir Türk Soykırımı gerçekleştirdi. Ermeniler, yıllardır bir arada yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu’nun askerlerine karşı her cephede savaş veriyorlar, halkın evlerini basıp yağmalıyorlar, çocukları ve kadınları vahşice katlediyorlardı.

Çeteler terör estirdi

Osmanlı ordusunda askere kayıt olan Ermeniler, ordunun silahlarını ve cephanelerini alıp köylerine geri dönüyor, köylerde terör estiriyorlardı. Ruslar 19 Ocak 1915 tarihinden itibaren cepheden çekilmeye başlamışlardı. Büyük bir taarruz için harekat planlıyorlardı. Ancak Rus ordusu çekilirken Rus Kozakları ve Ermeni gönüllüleri tarafından oluşturulan birlikler, özellikle Murat Vadisi’nde yağma ve katliam yapmaya devam ediyordu.

Diri diri yaktılar

Dönemin bugün yaşamayan tanıkları, yağmacı Ermeni çetelerinin arasındaki yüzleri tanıyorlardı. Bu vahşi katiller, kısa süre önce aynı köyü paylaştıkları, aynı tarlalarda yan yana çalıştıkları komşuları olamazdı. Yaşanan hayal kırıklığı, yavaş yavaş öfkeye dönüşüyor ancak elden hiçbir şey gelmiyordu. Müslüman Türklerin köylerinde neredeyse hiç erkek kalmamıştı. Ermeniler yine Ocak ayında Beyazıt’a saldırdı. O sırada Mahkeme Katibi Ali Şefik Efendi, dört saat uzaklıktaki Berekat-ı Ulya köyüne kaçıp sığındı. Ancak işgalciler çok geçmeden buraya doğru ilerlemeye başladı. İki bin kişilik bir müfrezenin, önlerine çıkan tüm köyleri yakıp yıkarak ilerlediği duyuldu. Şefik Efendi, olayları şöyle anlatacaktı:

Feci manzara

“Rus ve Ermenilerden oluşan bir müfreze yakaladıkları kadın ve çocukları toplayarak bize doğru ilerliyordu. 3 yaşından 10 yaşına kadar olan küçük çocukları bile, kolları bağlı olarak yanlarında gezdire gezdire gelmekteydiler. Can korkusuyla köyden kaçtım, yakındaki bir mağaraya gizlendim. Köyde kalan Müslümanların feci şekilde katledilişini uzaktan izleyebiliyordum. Köyün önünde büyük bir ot yığını vardı. Acımasız katiller, yanlarında yetmiş kadar çocuğu da sürükleyip getirmişlerdi. Ellerinden ve kollarından birbirine bağlı bu günahsız çocukları ot yığınının üzerine oturttular, gazyağı serptikten sonra ateşe verdiler.” İşgalin olduğu gün, Beyazıt Kasabası’nda yaşayan 15 bin Müslüman Türk’ün 14 bini katledildi. Kalan bin kişiden beş yüzü ise esir olarak götürüldü ve kendilerinden haber alınamadı.

Gözü dönmüş Ermeni canilerin, tam bir soykırım gerçekleştirdi. Hainler, hamile kadınlara ve çocuklara bile acımadı. Hunharca katletti.

Vahşetin tanıkları anlatıyor

1915 yılının Ocak ayında Eleşkirt’in Arapkömü (Öztoprak) Köyü ile Kozaklar’da gerçekleştirilen katliam devlet arşivlerine “tanık” ifadeleriyle birlikte geçiyordu. Ortanil Köyü’nde oturan Süleyman oğlu Rıza’nın 3 Haziran 1916 tarihli ifadesinde olaylar şöyle anlatılıyordu: “Ermeniler, 23 genç kızı esir aldı. Bunlar arasında kız kardeşim de vardı. Ama beni en çok gözümün önünde Hazalo adındaki hamile kadına yapılan olay üzdü. Bir Kozak ile üç Ermeni, köyün kadınlarını meydana topluyorlardı. Bu arada Ermenilerden biri hamile kadına saldırdı. Kadının kamayla karnını yaran adam, köylülerin gözü önünde götürüp bir ağaç dalına astı.”

Diri diri derisini yüzdüler

Muradiye Muhtarı Derviş Ağa’nın devlet kayıtlarına geçen ifadesindeki şu sözler dehşet vericiydi: Kadınlara dile getirmeye utandığım kötülükler yaptılar. Yunus isimli bir ihtiyarı ve hanımını parçalamışlar, edep yerlerini kesmişlerdi. Anlatmaya utanıyorum. Kasabamızdan Taho’nun sağ iken derisini yüzüp tulum çıkardılar. Kaymakam Mehmet Bey’in kızı Fatma Hanım’ın butlarını yardılar, cep yaptılar. İçiine pislik doldurdular.


YARIN: Ermeni katliamının boyutları yürekleri sızlatıyor



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Resmi belgelerle Ermeni vahşeti

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x