Ermeni mebus, Rus birliğine iltihak ediyordu!Osmanlı döneminde 2 dönem milletvekili seçilen Karekin Pastırmacıyan, çetelerle birlikte Rus birliklerine katılıyor ve Ermeni milis alaylarını yönetiyordu
Resmi belgeler, Osmanlı döneminde mebusluk yapan Ermenilerin bile ihanetlerini gözler önüne seriyordu. İşte bu isimlerden biri Arman Garo lakaplı Karekin Pastırmacıyan isimli Ermeniydi. Taşnak liderlerinden olan Pastırmacıyan, 1908 ve 1912 yıllarında yapılan Osmanlı Parlamentosu seçimlerinde Erzurumdan mebus seçilmişti. 1896da Osmanlı Bankasının işgalini yöneten isim olan Pastırmacıyan, daha sonra, Ermeni ihaneti tablosuna uygun bir profil çizmişti. Bu hain, Osmanlıya karşı savaşan Ruslara itlihak etmişti. I. Dünya Savaşında, Osmanlıya karşı Rus ordusunun yanında yer alan Ermeni gönüllü alaylarını örgütlemiş ve yönetmiştir. Rus işgalinden sonra Vanda oluşturulan Ermeni yönetiminin başına yine bu isim getirilmişti.
Çoğunluğu AnadoludanRus Kafkas Ordusu tarafından 1915te hazırlanan bir raporda ise Ermeni gönüllü birlikler hakkında istatistikler vardı. Bu belgeye göre 6 adet gönüllü birlik oluşturulmuştu. Bulgaristan, Romanya, Mısır ve ABDden gelen Ermeni gönüllüler de çoğunluğunu Osmanlı Ermenilerinin oluşturduğu bu birliklere katılmıştı. Birinci Ermeni gönüllü birliğinin komutanı Andranik, Rus General Nazarbekov ile görüşmesinde, kendi birliğindeki hainlerin çoğunun Türkiyeden ve Muş vilayetinden geldiklerini söyleyerek, bunların büyük bölümünü Osmanlı Ermenilerinin oluşturduğunu teyit etmişti.
Hain Pastırmacıyan için papazlar tören düzenlediOsmanlı meclisinde eski Erzurum mebusu olan Karekin Pastırmacıyan, Terove Haçoçeteleriyle birlikte Kafkaslardaki Rus ordusuna katılmak için ayrılmadan önce dini tören düzenlenmişti.
Çocukların üzerine gaz döküp ateşe verdilerErmeni isyan ve katliamları sırasında katledilen Türklerin sayısı resmi belgelere göre 517 bin 955di. Ancak olay tarihi ve yeri belli olup sayı tespiti yapılamayanlarla birlikte bu rakam 2 milyona ulaşıyordu. 1915-1919 yılları arasında Rus Ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni çeteleri Doğu Anadolu Bölgesinde; Alaca, Cinis, Ilıca, Erzurum, Yanıkdere, Karskapı, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konakları, Yeşilyayla, Hasankale, Tımar, Horasan, Kars-Subatan, Van-Zeve, Ağrı, Bitlis, Iğdır-Oba ve Hakmehmet, Nahcivan, Zengezur ve Azerbaycanda tam bir Türk Soykırımı gerçekleştirdi. Ermeniler, yıllardır bir arada yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğunun askerlerine karşı her cephede savaş veriyorlar, halkın evlerini basıp yağmalıyorlar, çocukları ve kadınları vahşice katlediyorlardı.
Çeteler terör estirdiOsmanlı ordusunda askere kayıt olan Ermeniler, ordunun silahlarını ve cephanelerini alıp köylerine geri dönüyor, köylerde terör estiriyorlardı. Ruslar 19 Ocak 1915 tarihinden itibaren cepheden çekilmeye başlamışlardı. Büyük bir taarruz için harekat planlıyorlardı. Ancak Rus ordusu çekilirken Rus Kozakları ve Ermeni gönüllüleri tarafından oluşturulan birlikler, özellikle Murat Vadisinde yağma ve katliam yapmaya devam ediyordu.
Diri diri yaktılarDönemin bugün yaşamayan tanıkları, yağmacı Ermeni çetelerinin arasındaki yüzleri tanıyorlardı. Bu vahşi katiller, kısa süre önce aynı köyü paylaştıkları, aynı tarlalarda yan yana çalıştıkları komşuları olamazdı. Yaşanan hayal kırıklığı, yavaş yavaş öfkeye dönüşüyor ancak elden hiçbir şey gelmiyordu. Müslüman Türklerin köylerinde neredeyse hiç erkek kalmamıştı. Ermeniler yine Ocak ayında Beyazıta saldırdı. O sırada Mahkeme Katibi Ali Şefik Efendi, dört saat uzaklıktaki Berekat-ı Ulya köyüne kaçıp sığındı. Ancak işgalciler çok geçmeden buraya doğru ilerlemeye başladı. İki bin kişilik bir müfrezenin, önlerine çıkan tüm köyleri yakıp yıkarak ilerlediği duyuldu. Şefik Efendi, olayları şöyle anlatacaktı:
Feci manzaraRus ve Ermenilerden oluşan bir müfreze yakaladıkları kadın ve çocukları toplayarak bize doğru ilerliyordu. 3 yaşından 10 yaşına kadar olan küçük çocukları bile, kolları bağlı olarak yanlarında gezdire gezdire gelmekteydiler. Can korkusuyla köyden kaçtım, yakındaki bir mağaraya gizlendim. Köyde kalan Müslümanların feci şekilde katledilişini uzaktan izleyebiliyordum. Köyün önünde büyük bir ot yığını vardı. Acımasız katiller, yanlarında yetmiş kadar çocuğu da sürükleyip getirmişlerdi. Ellerinden ve kollarından birbirine bağlı bu günahsız çocukları ot yığınının üzerine oturttular, gazyağı serptikten sonra ateşe verdiler. İşgalin olduğu gün, Beyazıt Kasabasında yaşayan 15 bin Müslüman Türkün 14 bini katledildi. Kalan bin kişiden beş yüzü ise esir olarak götürüldü ve kendilerinden haber alınamadı.
Gözü dönmüş Ermeni canilerin, tam bir soykırım gerçekleştirdi. Hainler, hamile kadınlara ve çocuklara bile acımadı. Hunharca katletti.
Vahşetin tanıkları anlatıyor1915 yılının Ocak ayında Eleşkirtin Arapkömü (Öztoprak) Köyü ile Kozaklarda gerçekleştirilen katliam devlet arşivlerine tanık ifadeleriyle birlikte geçiyordu. Ortanil Köyünde oturan Süleyman oğlu Rızanın 3 Haziran 1916 tarihli ifadesinde olaylar şöyle anlatılıyordu: Ermeniler, 23 genç kızı esir aldı. Bunlar arasında kız kardeşim de vardı. Ama beni en çok gözümün önünde Hazalo adındaki hamile kadına yapılan olay üzdü. Bir Kozak ile üç Ermeni, köyün kadınlarını meydana topluyorlardı. Bu arada Ermenilerden biri hamile kadına saldırdı. Kadının kamayla karnını yaran adam, köylülerin gözü önünde götürüp bir ağaç dalına astı.
Diri diri derisini yüzdülerMuradiye Muhtarı Derviş Ağanın devlet kayıtlarına geçen ifadesindeki şu sözler dehşet vericiydi: Kadınlara dile getirmeye utandığım kötülükler yaptılar. Yunus isimli bir ihtiyarı ve hanımını parçalamışlar, edep yerlerini kesmişlerdi. Anlatmaya utanıyorum. Kasabamızdan Tahonun sağ iken derisini yüzüp tulum çıkardılar. Kaymakam Mehmet Beyin kızı Fatma Hanımın butlarını yardılar, cep yaptılar. İçiine pislik doldurdular.
YARIN: Ermeni katliamının boyutları yürekleri sızlatıyor