Rıza Sarraf dosyasının 'kilit' adamı

Rıza Sarraf'ın kaderini belirleyecek jüri üyelerinin tespiti bugün (20 Kasım) başlıyor, '12 kişilik jüri heyeti' 48 saat içinde tamamlanmış olacak.

23 Kasım perşembe 'şükran günü- thanksgiving.'

Amerikalılar için çok önemli bir gün.

ABD'de ailelerin bir araya geldiği, en fazla seyahat edildiği (bu arada rekor düzeyde hindi tüketildiği) tatil haftası.

Önümüzdeki hafta başı (27 Kasım) Rıza Sarraf ve Türkiye için yeni bir dönem başlıyor.

Sanık Sarraf'ın 'itirafçı' olduğuna artık kesin gözüyle bakılıyor.

Tüm haber ve görüşler bu yönde.

95 yılla son eklemelerle 6 suçtan yargılanan Sarraf itirafa kendisine yöneltilen hangi suçlamayla başladı?

Bulgular savcılığın önceliğinin 'İran yaptırımlarının delinmesinde Halkbank ve öteki banka faaliyetleri ile kara para aklama' olduğunu gösteriyor.

Bu sorunun yanıtı için 'Sarraf dosyası'nın delillerini oluşturmakta en büyük payı ve Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Hükümetin korkulu rüyası olan en 'kritik' isme göz atmakta yarar var.

David S. Cohen.

İddianamedeki ve ABD arşivindeki tüm deliller, iddia edildiği gibi 'Rıza Sarraf dosyasının' 17-25 Aralık 2013 yılında değil, 2008 yılından itibaren oluşturulmaya başlandığını gösteriyor.

Belgeler, ABD Hazine ve Adalet Bakanlıkları ile İstihbarat birimlerinin (CIA- FBI) 'AKP Fethullah Gülen' dayanışması ve ortaklığının en sıkı olduğu yıllarda harekete geçtiği anlaşılıyor.

İddianame'AKP-FETÖ' kankalık dönemini de kapsıyor.

ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Stuart Levey, 2008 yılı Şubat ayında Ankara'ya gitti.

Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve Halkbank Genel Müdürü Halil Çelik ve Yardımcısı Erdal Ersoy'la 'İran'a yaptırımların ihlal edildiğini ve yasa dışı bankacılık faaliyetlerini konuştu.

2009 yılı Ekim ayında, ABD Hazine Bakanlığı'nın Terörle mücadele, kara para aklama ve İran yaptırımlarını izlemeyle ilgili İstihbarattan sorumlu en yetkili ismi David Cohen Ankara'ya gitti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'MASAK- Mali Suçları Araştırma Kurulu' üyeleriyle İran'a yaptırım, uyuşturucu, kara para aklama, terör konularını görüştü.

Cohen'in ikinci durağı Halkbank oldu.

Bilişim Dairesi Başkanı Bilgehan Kuru ve Dış Operasyonlar Müdürü Levent Balkan'la İran, (Bank Mellat'la Halkbank) ilişkilerini kapsayan bir konuşma yaptı.

Son durak Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu oldu. (Şu anda New York’ta BM Daimi Temsilcisi)

Nisan 2011 Cohen yeniden Türkiye'ye gitti.

AKP Hükümet yetkilileri ve özel sektör temsilcileriyle kara para aklama ve İran yaptırımlarını konuştu.

'BM Güvenlik Konseyi yaptırım kararlarının ihlal edildiğini ve bunun Türkiye merkezli olduğu suçlamasında' bulundu.

Halkbank ve kara para aklanmasıyla ilgili belgeler verdi.

Eylül 2012 David Cohen yeniden Türkiye'ye gitti.

Erdoğan Hükümeti'ne aynı ikazları tekrarladı, 'ihlallerin ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini' söyledi.

Cohen, Başkan Obama'nın İran Merkez Bankası, petrokimya ve petrol sektörü ile İran petrol şirketleri National Iranian Oil Company (NIOC) and the Naftiran Intertrade Company (NICO) hakkındaki '13622' sayılı 'Executive Order' yani 'Başkanlık kararnamesini' iletti.

2012 Eylül ayında Başbakan Erdoğan kabinesinde Ekonomi Bakanı olan Zafer Çağlayan, önce Pensilvanya'ya gidip Fethullah Gülen'i ziyaret etti, sonra Washington'a geçip Obama’nın Ticaret Bakanı Penny Pritzker'le görüştü.

Şubat 2013.

Cohen, Irak, İsrail, Türkiye ve İngiltere'yi kapsayan yeni bir bölge ziyaretine çıktı.

'Teröre finans sağlama ve kara para aklama' konularında yönetimin kaygılarını iletti. Dönüşünde Beyaz Saray için bir rapor hazırladı, 16 Aralık'ta Kongre'ye bilgi verdi.

26 Ocak 2014'te önce Türkiye sonra Birleşik Arap Emirliği'ni kapsayan yeni bir geziye çıktı.

2015 yılında CIA Başkanı John Brennan'ın Yardımcılığına atandı.

Cohen, şu anda yeniden Hazine Bakanlığı’na döndü, 'Office of Foreign Assets Control - Yabancı Varlıkları Kontrol Dairesi' (OFAC) Başkanlığını yürütüyor.

Öte yandan, uzun süredir duruşmalara katılmayan ve güvenlik nedeniyle bilinmeyen bir yerde koruma altında olan Sarraf'ın 27'sinde başlayacak jürili duruşmalara katılma ihtimali yüksek görünüyor.

Ancak 'sanık-tanık' sıfatıyla nasıl bir hukuki yol izlenecek henüz belli değil.

Hakim Richard Berman'ın duruşma öncesi konuya açıklık getirmesi bekleniyor.

2018 şimdiden Türkiye için sürprizle dolu yeni bir yıl olacağa benziyor.

Yılmaz POLAT, 20 Kasım 2017