ROMANYA’DA NELER OLUYOR ?
Türkiye’de ‘Anayasa Değişikiliği’ adı altında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ‘yıkılması’ ve yerine dinsel temellere dayalı bir ‘Yeni Devlet’in kurulması dörtnala ilerlerken, Romanya’dan yeni ‘Halk ayaklanması’ haberleri geliyor (1).
Romanya, 1859 yılında birliğini sağlayarak, II. Abdulhamit döneminde Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılacak (1878) ve 1881 yılında bağımsızlığını kazanacaktır.
Sovyet Devrimi sırasında, Rumen Sosyal Demokrat Partisi (PSDR) lideri Cristian Rakovski başkanlığında Sovyetler Birliği saflarına katılacaktır.
İkinci Dünya Savaşı sonunda da, Yalta’da, Churchill’in Yananistan karşılığında Stalin’e verdiği söylenecektir (2).
Sovyetler’in yıkılma sürecinde ise, örneğin Bulgaristan’da Teodor Jivkov’un ‘yumuşak iniş’ yapmasına karşılık, Romanya’da 1500’den fazla gencin sokaklarda öldürülmesi sonunda, Çavuşesku ve eşi, sözde yargılanmalarının ardından, kurşuna dizileceklerdi.
Reagan ve Bush, böylece Romanya’yı ‘komünizm’den kurtarıyor ve komünist ve nomenklatura üyeleri de, ertesi gün, ‘anti-komünist oluyor ve ortodoks hristiyanlığa dönüyorlardı.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan buyana, sürekli ‘Cermenleştirme’ baskısı altında olan Romanya’da, Cumhurbaşkanı’nın adı bile Culae Ionescu’dan Klaus Iohannis’e dönüştürülecekti.
Ve Angela Merkel’in sık ziyaretleri boyunca Budapeşte’de yaşam duracaktı.
Ancak son iki yılda iki ilginç gelişme olacaktır:
Biri, 2015 Kasım ayında İçişleri Bakanı Gabriel Oprea’nın eskortundaki motosikletlerden biri kent içinde 90 km km hızla giderken kaza yaparak ölür.
Araştırma-soruşturma sürerken, İçişleri Bakanı’nın öyle eve, hamama giderken resmi eskort almaya ‘hak’kının olmadığı ortaya çıkar.
Oysa bakarlar ki, bakan camiye, pardon kliseye bile eskortla gitmektedir.
Aradan birkaçgün geçer, bir gece klubünde, le Collectiv, yangın çıkar ve 74 kişi ölür.
Bir televizyon kanalı da, bu iki olay arasında bir ‘rabıta’ (3) olduğunu; ‘soruşturmanın derinleştirilmesi’ ve olaylar ardından insanların sokağa çıkmasındaki ‘asıl amacın’ başbakan Viktor Ponta Hükûmeti’ni düşürmek olduğunu ileri sürer.
Gerçekten de, Asgari Ücret’in aylık 175 € olduğu Romanya’da halk ‘burnundan solumakta’ (bu terim böyleydi herhalde) ve herhangi bir olayda ‘Öldüren Yolsuzluktur’ (coruptia ucide) diye sokağa çıkmaktadır.
Ya da sokağa çıktığında gördüğü her şeyin ‘yolusuzluktan kaynaklandığını’ düşünmektedir. (sic.) (4)
Oysa Viktor Ponta hakkında, doktora tezinde ‘intihal yaptığı’ üzerine bir dizi suçlama da yok değildir. (5)
Ama Viktor Ponta da, iktidara gelmeden üç yıl savcılık yaptıktan sonra Yüksek Adalet Divanı’na seçilmiş ve dört kez hükûmet kurarak, son hükûmet programına da IMF’nin dayattığı ‘kemer sıkma politikaları’na karşı çıkmayı almış bir Başbakandır.
Ancak, Viktor Ponta haklı ya da haksız da olsa, çünkü konumuz bu değildir, halk ayaklanması sonucunda Kasım 2015’te Ponta kabinesi ‘istifa’ etmiştir.
Demek ki neymiş?
Sorosçuymuş, Abci, Atlantikçiymiş farketmez; eğer bir ülkede, hele 90 yıllık ‘sosyalist geleneği’ olan bir ülkede, halk ‘yolsuzluk var’ diye sokağa çıkarsa, hükûmet ‘istifa’ etmek erdemliliğini göstermek durumundaymış. (Buraya da bir ‘mim’ koyalım mı, bilemiyorum).
Son olaylara gelindikte; Sosyal Demokrat Parti parlementeri Sébastien Ghitha ansızın ortadan kaybolur. Bilgisayar şirketi sahibi kerli ferli bir işadamıdır aynı zamanda Sébastien Ghitha.
Ancak kaybolmadan önce, kimi ‘kaset’ler (bir mim de buraya mı koysak acaba?) falan bırakıyor.
O kasetlerde Romanya MİT’i diyelim, başkanı ve Laura Kösevi diye bir bayanla ilgili bir dizi ‘kirli ilişki’ var.
İşadamı˃Parlamenter˃İstihbarat˃Kadın˃Para˃ Kaset˃vb
Dün, Pazar 6 Şubat günü Bükres’de 500 000 kişi yürüyor.
Sloganları ‘Yolsuzluk öldürüyor’.
Türkiye’de gazete ve televizyonlar veriyor mu bilmem.
Kuşkusuz, şu sıralar işleri başlarından aşkın; ‘Anayasa Değişikliği’, rejim-mejim, davet, yemek, ziyaret..
Trump mrump, Fetö-metö, PKK, YPG ve El-Bab..
Size bir şey söyleyeyim mi?
Ya da siz bana sormuş olun; Türkiye’de ‘üst kademe’ diyebileceğimiz bir ‘makam’da onurlu bir ‘yönetici’, ‘var mıdır, diye sorun örneğin.
Bir tek?
Pışşk o zaman.
Biliyorsanız siz gösterin.
Habip Hamza Erdem
(1) Türkiye’de hâlâ değişikliğin şu maddesi bu maddesi diye, sorunun etrafında dolanıp özünü kavrayamayan yığınla ‘aydın’ var. Oysa bu değişiklik ‘düşüncesi’ bile, birbaşına, ‘yıkıcı’, ‘bölücü’, ‘irticaî’, ‘sapık’ ve ‘aşağılık’ bir düşüncedir. Bu düşünceyi savunanların, El-Kaide, IŞİD, FETÖ ve PKK’dan tek farkları, şimdilik ‘sandık’tan yana olmalarıdır. Değişiklik geçerse, sandığı da kaldıracak ve şu anda boş gevezelik yapan sözde ‘aydınlar’ın kafasında paralayacaklardır.
(2) Gérard Luçon, « Roumanie : tentative de putsch, acte II, Agoravox », 5 février 2017
(3) Romanya’da köktendinci islamcılar olmadığı için, en azından ‘ilişki’ yerine ‘Rabıta’ diyerek, Rabıtalı ülkeleri anıştırmak istedik.
(4) Bilmeyenler için, (Sic, Sick. veya Sikh.) işretinin konulduğu yere, buraya ‘mim koyalım’ demek olduğunu anımsatalım.
(5) Buraya da bir ‘mim’ koyarak, örneğin Davutoğlu için de benzer söylentiler vadı denilebilir. Ama kimsenin umurunda değildi. Çünkü buraya bir ‘mim’ yetmemekte; ‘Sic semper tyrannis’ koymak gerekmektedir. Aynı başlıktaki yazımıza bakılabilir.

hocam bir düzeltme yapmak istiyorum,yazınız da yanlışlıkla olmalı Romanya Başkenti Budapeşte olarak yazmışsınız.Romanya'nın başkenti Bükreş olmalıydı.

Düzelttim, uyarınız için teşerkkür ederim ; buralarda Bucarest diyorlar ya ondan olsa gerek.