Rotary Kulübü’nün Giresun’da Ne iş

Var?

Geçtiğimiz günlerde Giresun Rotary Kulübü kuruluş gecesi düzenledi. Peki, Rotary Kulübü ne iş yapar? Giresun gibi ülkemizin pek çok şehrinde neden varlar? Amaçları ne?

Rotary Kulübü, tarihimizde kurtuluş döneminde ortaya çıkan ve dışarıdan fonlanan, yabancılar ve ülke içindeki hainler tarafından kurulan zararlı cemiyetler ile aynıdır. Özellikle; Ermeni Hınçak Cemiyeti, Mavi Mira Cemiyeti ve Alyans İsrailiyat Cemiyeti ile eş değer tutabiliriz. Bu cemiyetler Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler tarafından kurulmuştur. Amaçları ise; Rum azınlığını örgütleyip ve silahlandırıp, Yunanlara yardımcı olmak, Türk halkına karşı savaş sürdürmek. Alyans İsrailiyat Cemiyeti de Türklere karşı Rumlara destek olmuştur. Osmanlı Devleti’nin düştüğü durumu fırsat bilip, topraklarımızı işgal devletleriyle paylaşmayı hedeflediler. Kürdistan ve Ermenistan’ın kurulması için kendi aralarında gerekli dayanışmayı sağladılar.

Günümüzde de bu tür cemiyetler varlığını sürdürmektedir. Rotary Kulübü de bu cemiyetler gibi yakıp yıkma ile değil de; daha çok ‘toplumsal yardım’ adı altında ülkelere sızma görevini üstleniyor. Bu nasıl gerçekleştiriyorlar, diye sorulacak olursa cevabı şu şekildedir; ülkelerin çeşitli meslek gruplarını ‘toplumsal sorumluluk’ adı altında bir araya getiriyor, üst düzey geceler ile tanışma partileri düzenliyor; farklı kesimlerle tanışıp, diyaloglarını uzun süreli hale dönüştürüyor. Eğitim kurumları başta olmak üzere ülkelerin milli olan her bir değerinin içinde yer alıyor. Okullarda ‘sosyal yardım kuruluşu’ olarak her türlü faaliyeti gerçekleştiriyor. Örneğin; okullarda badana boya yapıyor, öğrencilere burs veriyor, çocukları çeşitli testlerden geçirip, sinsice istediği bilgilere çok rahatlıkla erişebiliyor. Bu sonuçları ileri de kendi çıkarı doğrultusunda kullanmak üzere kullanıyor. Ya da kişileri, kendilerine hizmet edecek fakat ülkelerine ise ihanet edecek ‘köleler’ haline dönüştürüyor.


Çok masumane gibi yapılan işlerinin perde arkasında ise; mili olan her değer birer birer yok edilmektedir. Ülkelerin tüm doğal ve zengin kaynakları talan edilmektedir. Lime lime edilmiş topraklar ortaya çıkarılarak, ulus devlet anlayışı yok edilmektedir. Ülkeleri kendi hegemonyaları altına alıp, istedikleri gibi emirlerinde kullanmaktadır. Tabii ki bu tarz kulüplerin arkasında da devletler, hükümetler üstü çok güçlü isimler vardır. Küresel sırtlanların en üst düzeyde kurdukları örgütleri arasında; CFR (Council on Foreign Relations ) yani Dış İlişkiler Konseyi, Bilderberg, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası vs. gibi Rotary’de yerini almaktadır. Görünen yüzleri hep farklıdır. Hedefleri ve amaçları ise hep aynıdır; ‘tek tip dünya’ yönetimi esas gayeleridir. ‘Topluma hizmet’ anlayış ile ülkelerin bilinçaltlarına sızarlar, dikta rejimler oluşturarak ülkeleri tek bir liderin kucağına bırakırlar. Bu lider ile işleri bittiklerinde de; liderleri halkın kucağına oturttururlar. İşte bu noktada; iç savaş vahşeti yaşanır.

Türkiye Cumhuriyet’i olarak yapmamız gereken ise; bu gibi ‘masum’ gözüken örgütlerin himayesine girmemektir. Atatürk’ün bağımsızlık anlayışını benimsediğimiz zaman, bu tür oyunların oyuncağı olmamayı da ilke edinir, küresel sırtlanların tuzağına düşmemiş oluruz.

Gamze Köse

Merhabalar,
Rotary kulüplerine yönelik yazınızı hayretler içinde kalarak okudum.
Merak ediyorum ,hayatınızda siz kaç tane " Roteryan" tanıdınız?
Veya kaç kez bu kulüplerin toplantılarına katıldınız?
Anladığım kadarıyla bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuşsunuz .
Atatürkçülük,vatan sevgisi,milliyetçilik gibi kavramlar sözle olmaz,eylem gerektirir!
Bunun ölçümlenmesi ancak böyle mümkündür.Roteryanların hayatı topluma ve ülkeye hizmetle geçmektedir.
Hem de hiç bir karşılık veya çıkar beklemeden.
"Hainlik" konusunda ise tespit ettiğiniz bir tane Roteryan varsa bilmek isterim doğrusu.
Geçmişten veya günümüzden.
Bunun yanında ben size buradan Roteryan olmayan bir sürü vatan haini sayabilirim.
Hem de çok uzağa gitmeden,yakın tarihten!
Lütfen bir camiayı karalamadan önce biraz araştırıp öğrenin.
Bu konuda size veya diğer meraklı olan herkese yardımcı olmaya hazırım.
Selam ve sevgilerimle,

Kökü Dışarıda Örgütler ve ‘Atatürkçülük’ ... / Banu Avar
Emperyalizm saldırılarını sürekli kılmak için hedef ülkelerde SIZMA harekatı yapar. İşbirlikçiler üretir. Çünkü gerçek DİRENÇ noktalarını, MİLLİ İRADEYİ yok etmeden bir ülkeye diz çöktürülemez..
O nedenle 1940’lardan beri Türkiye SIZMA OPERASYONU’nun en rafine örneklerine şahit olmuştur. Tüm devlet katmanlarına, Milli Savunma, Milli Eğitim, Medya kurumlarına sızılmıştır. Emek kurumları ve çeşitli MİLLİ derneklerin üst kademeleri, siyasi parti mensupları ele geçirilmiştir.. PODOL raporunda, bu amaç açık ve net bir biçimde dile getirilmiştir.
‘Atatürkçüyüm!’ diyen kişiler arasında batının en koyu emperyalist kurumlarının maskeli örgütlerine üye olup bundan gurur duyabilenler vardır. Kimisi masumane duygularla bu çevrelere girer, kimisi bilinçli olarak ‘görevini’ ifa eder.
Geçenlerde bir ilimizde, moda deyimle ‘sosyal sorumluluğu’ yerine getirmek ve biraz da işini geliştirmek için çevre yapmak amacıyla, kentin Rotary’sine katılmış bir vatandaş bana sordu:
‘Ben Atatürkçüyüm! Emperyalist devletlere sonuna kadar karşıyım. Rotaryen olmanın bu görüşle çeliştiğini düşünmüyorum!’
Konuşma tek dünya hedefi güden, dünyayı kana bulayan küresel çetenin en üst örgütleri, CFR (Dış İlişkiler Konseyi), Bilderberg, Trileteral’in vahşi planlarından örneklerle devam etti.
O bir Rotaryen’di. Batıdaki ‘Guvernorlerine’ bağlıydı. Devletler, hükümetler üstü bir örgütün binlerce şubesinden birinde ‘enternasyonalist’ ağın içinde yeralmaktaydı.. Ama neyin içinde olduğunu bilmiyordu.. …
Rotary ve benzer kurumların ana amacının MİLLİ olanla çeliştiğinin farkında değildi…
Zaten bu örgütlenmenin becerisi buydu..
Okulları badana etmek, çocuklara burs vermek, periyodik olarak şık yerlerde, özel ceketlerle hanımlı beyli ‘elit’ toplantılarda dünyanın bir parçası olduğunu hissetmek… Böyle şeylerden bahsetti…
Bu ve benzer ‘özel cemiyetlere’ masumane şekilde paçayı kaptırmış olanlar için bir bilgi verelim: Belki bulundukları çevreyi bir daha değerlendirirler..
Dünyayı kendi egemenlikleri altına almayı ve tüm doğal kaynakları sömürmeyi, ülkeleri küçük şehir devletlere ayırıp kendilerine bağlamayı, ulus devletleri yok etmeyi hedefleyen CFR (Council on Foreign relations) DIŞ İLİŞKİLER KONSEYİ, BİLDERBERG vs. gibi küresel sermayenin en üst örgütlerini kuranlar, aynı zamanda Rotary ve benzeri yapıların da kurucularıdırlar.
Mesela Rotary İnternational’ın arka plandaki kurucusu, İnternational Bilderberg Group’un da kurucularından biridir. Adı: Prens Bernhard of Lippe Biesterfeld’dir… İsminden de anlaşılacağı gibi Prens bir derebeyidir.. Şimdiki Hollanda Kraliçesi Beatrix’in babasıdır. Wikipedia’dan bilgilere kendiniz ulaşın. ‘Ne var bunda!’ diyorsanız hiç aldırmayın…
Prens Bernhard , 2004’de ölene kadar küresel elitin önde gelen isimlerinden biriydi. Sadece Rotary ve Bilderberg kurucusu değil, aynı zamanda şimdi Al Gore’un başkanlığında hedef ülkelerde şirin maskesiyle fırıldak çeviren Doğal Hayatı Koruma (World Wildlife Fund) Derneğinin de kurucularından biri ve başkanıydı.
2. Dünya savaşının ‘kahramanı’ olarak tanıtıldı ama Lockheed rüşvet Skandalının ortasında yeraldı. Bu nedenle erkenden kenara çekilmeye mecbur kalmıştı…
160 ülkede 30 binden fazla şubesiyle göya İNSANİ YARDIM amaçlı DERİN DÜNYA DEVLETİ örgütlerinden biri olan ROTARY İNTERNATİONAL’in kuruluşunda aktif görev almıştı..
Rotary bugün küresel şirketlerin çıkarları için çalışan Birleşmiş Milletler ile kuruluşundan bu yana derin ilişkiler yürütmektedir. Zaten 1945 ‘de BM San Francisko toplantısına da 50 Rotaryen delege, danışman olarak katılmıştır. UNESCO gibi dünyanın bir çok yerinde sızma harekatının lideri olan örgütler, Rotary, 1943 Konferansı kararlarına bağlı olarak kurulmuştur.
Rotary İnternational temsilcileri, kendi belgelerinde de görüleceği üzere dünya çapında bilgi akışını kontrol eder ve bağlı oldukları elitlere hizmet ederler.
Avrupa Konseyi, Afrika Birliği Örgütü, BM Çevre Programı, Dünya Gıda Programı ve DÜNYA BANKASI gibi emperyalizmin ana odaklarında ve kılcal damarlarında ‘İŞ’ yürütürler. Bu emperyalist örgütlerin amaçları çerçevesinde hareket ederler.
Böylesi bir küresel örgüt ve benzerleri, ‘BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİM!’ diyen bir liderle nasıl bir araya getirilebilir.. O’nun yaşamı, bu gibi örgütler ve ülkelerle savaşarak geçmiştir… Tüm masonik örgütleri kapatan/yasaklayan O değil midir?!

http://banuavar.com.tr/koku-disarda-org ... banu-avar/