28 Kasım 2007 tarihinde Irakın Erbil şehrinde Rusya Başkonsolosluğunun açılışı yapıldı. Rusya ve bölgesel Kürt yönetiminin büyük önem addettiği açılışa, bölgesel Kürt yönetimi tarafından Neçirvan Barzani, Rusya tarafından ise uluslararası enerji işbirliğinden sorumlu Rusya Devlet Başkan Yardımcısı İgor Yusufov katıldı. Törende ayrıca Rusyanın Irak Büyükelçisi, BM Genel Sekreterinin Irak temsilcisi, Irak merkezi hükümetinin temsilcileri ve Irakta görevli ABD, İngiltere ve Güney Kore diplomatları ile Rus işadamları katıldı. Kürt ve Rus halkları arasındaki tarihi bağlara vurgu yapan Barzani, başkonsolosluk açılışıyla Rus ve Kürt halkları arasındaki ilişkilerin yeni bir aşamaya taşındığını vurguladı. Hatırlanacağı üzere Sovyet döneminde Rusya, Kürtçülük ideolojisinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştı. 1946da işgal ettiği İranda muhtar sosyalist Mahabat Kürt yönetimini kurduran Rusya, bu yönetim yıkıldıktan sonra Molla Mustafa Barzaniye ev sahipliği yapmıştı. Bugün de oğlu Mesut Barzaninin başında olduğu yönetim, aslında Irakın işgaline karşı çıkan ve ABDnin bölge politikasından memnun olmayan Rusyayı kendi tarafına çekmeye çalışıyor.
Rus kaynaklarına göre, bir süre önce, Türkiyede sınır ötesi harekatın sıcak gündem konusu olduğu sıralarda, Barzani Rus yönetimine bir mektup yazarak Barzani yönetimi ve Türkiye arasında Rusyanın arabulucu rolünü üstlenmesini bile istemişti. Rusya ile doğrudan temaslar geliştiren Barzani yönetimine göre, Rusya başkonsolosluğunun Erbilde açılması, yönetimin uluslararası ilişkilerde aktör olmasına, yani devletleşmesine katkıda bulunan bir adımdır. ABD, Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hollanda, Güney Kore, İngiltere. İran ve İtalya gibi ülkeler de bölgede diplomatik temsilciliklere sahip. Bağdattaki büyükelçiliğine ek olarak Iraktaki ilk konsolosluğunu Erbilde açan Rusya ise, Irakın enerji piyasasında yer kapmak niyetinde.
Enerji Anlaşmaları
12 Kasım 2007 tarihinde Barzani yönetiminden yapılan bir açıklamaya göre, bölgesel Kürt yönetimi beş petrol yatağı konusunda beş yabancı enerji şirketiyle anlaşmaya vardı. Bu açıklamaya göre, alan olarak en geniş petrol yatağında arama ve üretim yapma hakkını kazanan TNK-BP Rus petrol şirketiyle bağlantılı Norbest Limited şirketi oldu. Diğer yatakları ise iki Amerikan, bir İngiliz ve bir Kore şirketi aldı. Rus kaynaklarına göre Norbest Limited, TNK-BPnin en büyük hissedarlarından olan Alfa Group şirketler grubuyla bağlantılı bir şirket. (Türkiyede de yatırımları bulunan Alfa Groupun buradaki en tanınan yatırımı, gruba ait olan Alfa Telecom şirketinin Turkcelldeki katılımıdır.)
Bugüne kadar yaklaşık olarak yirmiden fazla enerji şirketi Barzani yönetimiyle anlaşma imzaladı. Bu anlaşmalar, Irak merkezi yönetimi ve Barzani yönetimi arasında önemli bir sorun yaratıyor. Bugün halen Irak Petrol Yasası kabul edilebilmiş değildir. Buna karşın elini çabuk tutan Barzani yönetimi, bölgesel petrol düzenlemesini yürürlüğe sokmuş ve hızla yabancı enerji şirketleriyle anlaşma yapma sürecine girmiştir. Ancak Kasım ayının sonunda açıklama yapan Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şahristani, bölgesel Kürt yönetiminin yaptığı anlaşmaların geçersiz olduğunu belirtti ve merkezi hükümeti bertaraf ederek bölgesel yönetimle anlaşma imzalayan petrol şirketlerini uyardı. Bu açıklamaya tepki gösteren Barzani yönetimi ise, merkezi hükümetin onayı olmadan yabancı şirketlerle anlaşma yapma haklarının bulunduğunu iddia etti.
Irakta Yeniden
Rusyanın Irak politikasında enerji konusu önemli bir rol oynuyor. Saddam Hüseyin döneminde Rusyanın Irakta elde ettiği en büyük kazanç, Batı Kurna petrol yatağı konusunda Rus şirketi Lukoilun 1997de imzaladığı anlaşma olmuştu. Ancak Rusyadan yeteri kadar destek görmediğini düşünen Irak yönetimi, 2002de anlaşmayı iptal etmişti. Rusyaya göre Irakın tek taraflı olarak bu anlaşmayı iptal etme hakkı bulunmuyordu. Savaştan sonra ise yeni Irak yönetimi bütün eski anlaşmaların geçersiz olduğunu ilan etti. Ancak Rusya, bu anlaşmaları tekrar canlandırmak konusundaki ümidini kaybetmedi. Zira yine 1997de Çin Milli Petrol Şirketi ile imzalanan anlaşma bugünkü yönetim tarafından yenilendi.
Bugün Rusya, hem merkezi Irak yönetimi hem de bölgesel Kürt yönetimi ile aktif temaslar içerisindedir. Kasım ayı sonunda, başkonsolosluğun açılmasından birkaç gün önce Irakta temaslarda bulunan Rusya Petrol ve Gaz Üreticileri Birliği Başkanının yaptığı açıklamadan anlaşıldığına göre, şu anda riske girmeye hazır olan Rus şirketleri Irak enerji piyasasında yer kapmaya çalışıyor. Rusya, enerji olsun başka sektörler olsun, Irakta yatırım yapmaya hazır olduğunu gösteriyor. Rus kaynaklarına göre, merkezi Irak hükümeti de, enerji başta olmak üzere Rus yatırımları konusundaki tutumunu yumuşattı. Ancak halen Rusya açısından daha parlak olan seçenekler Barzani yönetimi tarafından sunuluyor.
Son dönemde Ortadoğuya yönelik politikasını tekrar aktifleştiren Rusya, Irakta varlığını artırma yolları arıyor. Rusya, sahip olduğu enerji kaynakları ve büyük enerji şirketlerini dış politika aracı olarak kullanıyor. Rusyanın enerji stratejisi doğrultusunda Rus şirketlerinin dünyanın dört bir yanında büyük petrol yataklarına ve boru hatlarına sahip olması, dolayısıyla enerji yoluyla küresel anlamda etkili olması gerekiyor. Irak ise en büyük petrol üreticilerinden biri olma potansiyeline sahip. Yıkılmış ve yabancı yatırımlara ihtiyaç duyan bir Irak, Rusyaya Ortadoğu bölgesinde tutunması açısından eşsiz bir fırsat sunuyor. Irak savaşına şiddetle karşı çıkmış, ancak savaşı önleyememiş olan bir Rusya, halen de ABDnin Avrasyadaki stratejisinden rahatsız. Ne var ki bu rahatsızlık, ABD politikasının sonucu olarak ortaya çıkan Barzani yönetimi ile yakın işbirliği içerisinde olmasını engellemiyor.
Diğer taraftan Rusya, Avrasya bölgesindeki statükoyu hukuken patlatacak ve Barzani yönetiminin de işine yarayacak olan Kosovanın bağımsızlığının önünde bulunan en ciddi engel olmaya devam ediyor. Rus yönetimi, Irakın bölünmesi durumunda ortaya çıkması muhtemel olan bağımsız bir Kürt devletinin ABDnin etkisinde olacağının da farkında. Iraktaki gelişmeleri etkileme gücüne sahip olmayan bir Rusya, bir taraftan merkezi Irak yönetimi diğer taraftan Barzani yönetimi ile ilişkilerini onarma sürecine girdi. Dolayısıyla Rusyayı gelecekteki bütün seçenekleri göz önünde bulundurarak pozisyon almaya çalışan bir ülke olarak değerlendirebiliriz. Diğer taraftan, çok uzak olmayan geçmişte Rusyanın bölgede etkinlik kurmak amacıyla Kürt kartını kullanan ülkelerden biri olduğu da unutulmamalıdır.