
Sabah'ta Yılmaz Özdil gerginliği yaşandığı bir gerçek. Bu durumu yazarlar da krizin mimarı Özdil de saklamıyor. Özdil'in sansürlenen yazısına destek çıkmak için kalem bırakma kararına katılmaması aile havasını bitirdi. Savaş, bugün köşelerden devam etti. Sabah yazarı Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısının altına eklediği maraklısına not manidardı. Yazar, 'mücadeleye devam' kararı aldı:
"Bazen kalabalık içinde yapayalnız kalırsın... Olur böyle şeyler. Teslim olma adetimiz yok. "Pazar"a kadar değil, mezara kadar bu işler."
Yaltaklı ise Yılmaz Özdil'i ciddiye almadığını, takmadığını gülüp geçtiğini yazdı. Altaylı'nın bu sözleri ile ne demek istediği ileriki günlerde ortaya çıkacak. Dünkü deprem bununla sınırlı değildi tabii ki.. Hıncal Uluç ve Ergun Babahan da krize değinenlerdendi. Gazetenin ağır toplarından Uluç, dünkü krize genel baktı ve aile olamadıklarının altını çizdi: Biz Sabah ailesi olamadık ne yazık.. Ama kriz günlerinde kenetlenmeyi bildik. Gene öyleyiz.. Yelkenler fora!..!
Ergun Babahan ise takım ve şikecilerden bahsetti. Futbol örneğinden yola çıkan yazar, "takımı satanlar var" dedi. Babahan'ın şu cümlesi çok çarpıcıydı: "Futbolu tek başına mücadeleye dayanan bir tenis maçına çevirmek isteyenler varsa bu oyun sonuna kadar sürdürülebilir mi? "

Kimin kime ihanet ettiğini anlayamayan şereften yoksun insancıklar, bir gün hesap vereceksiniz nasılsa... Benden gelsin, tüm yüreklilere...