“AKP-BDP gizli ittifak içinde”
Referandum tarihi yaklaştıkça siyasilerden daha net ve sert açıklamalar yükseliyor.
İçişleri eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan da, yaptığı açıklamada, AKP ile BDP’nin gizli bir ittifak içinde olduğunu söyledi. Tantan “Ülke genelinde yüzde 5’i geçmeyen bir oy oranına sahip etnik bölücü bir parti yüzde 95’lik oranı etkilemek için ters yönden böyle bir propaganda yürütmektedir” dedi.
“HÜKÜMETİN ÜLKEYİ BÖLEN UYGULAMALARI OYLANACAK”
Anayasa değişikliği oylamasının basit bir oylama olmadığının altını çizen Sadettin Tantan, şunları söyledi:
“Bizim görüşümüze göre bu referandum, basit bir Anayasa değişikliği oylaması değildir. İktidar ve muhalefet partilerinin konuşmaları dikkatlice izlendiğinde, referandumun ana konusu, hükümetin uyguladığı, ülkeyi hızla bölünmeye ve kimliksizliğe götüren yanlış politikaların halk tarafından desteklenip desteklenmediğinin oylanmasıdır. Her ne kadar bazı etnik bölücü partiler referandumu boykot edeceklerini açıklıyorlarsa da, bu açıklamalar iktidar partisiyle yapılan ‘gizli ittifaklar’ doğrultusunda yapılmaktadır. Ülke genelinde yüzde 5’i geçmeyen bir oy oranına sahip etnik bölücü bir parti yüzde 95’lik oranı etkilemek için ters yönden böyle bir propaganda yürütmektedir.
Çözüm bellidir: Siyasi otorite şarttır, hukuki ve kurumsal alt yapılar acilen yapılmalıdır.”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycan yolunda yaptığı “Terörle mücadelede her türlü yöntem devreye girer. Önemli olan terörü bitirmek, ülke gündeminden çıkarmaktır. Elbette devlet, terörle masaya oturup pazarlık yapmaz; ama devletin birçok kurumu vardır ve onlar nasıl hareket edeceğini bilir…” şeklindeki açıklamalarını da değerlendiren Tantan, “Siyasi iktidarın ve güvenlikle ilgili kurumların asli görevi, ülke bütünlüğünü bozmaya yeltenen her türlü hareketi ortadan kaldırmak için her türlü tedbirleri almak, gereğini yerine getirmektir. Bunu yaparken iradi güç de, parlamento ve siyasi iktidardır” dedi. Tantan açıklamaları çerçevesinde Abdullah Gül’e şu soruları yöneltti:
CUMHURBAŞKANI'NA SORULAR
- Terör örgütüyle devlet pazarlık yapamaz. Bu söz çok doğru… Peki, Dağlıca’da askerlerimizin terör örgütü tarafından kaçırılması ve arkasından terör örgütüyle birlikte ABD’li yetkililerin askerlerimizi törenle Türkiye’ye teslim etmeleri ne anlama geliyor?
- Habur’da yaşanılanlar, o görüntüler ne anlama geliyor?
- Ve bugün terör örgütü “ateşkes” yaptığını açıklarken, sözcüleri Birleşmiş Milletler denetimi altında silah bırakmaktan bahsediyorlarsa, bu durum ne anlama geliyor?
- PKK terör örgütü açıklama yapıyor ve “Ateşkes konusunda devletle anlaştık” diyor. Peki bu nedir?
- “Devletin kurumları nasıl hareket edeceğini bilir” demek, devletin kurumlarının siyasi otoriteden bağımsız hareket ettiği anlamına mı geliyor?
- Siyasi otorite uzun kayıp mı?
- Terörle mücadelede, faili meçhul olaylar gündeme getirilirken, sürekli güvenlik güçlerini suçlayan bir durum oluşmuş durumda. Siyasetçisinden eski askerine kadar herkes suçlu, PKK’lılar suçsuz! PKK’lıların yaptığı faili meçhuller neden konuşulmuyor? Neden susuluyor?
- Batı, örgütsel faaliyetlerin propagandası suç sayarken, Türkiye terörün propagandasını yapmayı suç olmaktan çıkardı! Anayasa yaparken neden bunu gündeme getirmiyorsunuz? Yasal düzenleme için neden çağrıda bulunmuyorsunuz?
- Batı, terör örgütünün finansmanına el koyarken (kara para, yolsuzluk, kumar, uyuşturucu- fuhuş ekonomisi) neden entegre bir yasal alt yapı neden kurumsal bir alt yapı için çağrıda bulunmuyorsunuz?
- Özellikle Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in basına yansıyan açıklamalarında, Batılı iki istihbarat örgütünün, taşeron örgüt PKK’yı kullandıklarını açıklamışlardır. Arşivlerde PKK’yı kullanan ülkeler ve istihbarat örgütleri dururken, PKK’yı yok edecek hukuksal alt yapıların oluşması için neden harekete geçilmiyor?
- Referanduma giden süreçte Irak’a atanan ABD’nin eski Ankara büyükelçisi James Jeffrey, akademisyenleri toplayıp “Bu Anayasa’ya evet deyin. Referandumda evet deyin” diyorsa, bunun için çaba gösteriyorsa ve bir taraftan da ABD’nin PKK’ya olan desteği gün gibi ortadaysa, Türkiye’nin Kandil’e el koymasına engel oluyorsa, NATO’nun 2003’teki toplantısında, Türkiye’nin talebi üzerine terör örgütünün yeniden güncelleştirilmesine nasıl, şimdi de “ateşkes” geliyorsa akla şu soru gelmiyor mu? Referandumda ”evet” isteyen ABD’yle PKK’nın “ateşkes”i arasında nasıl bir ilişki var?
Sadettin Tantan, Cumhurbaşkanı Gül’ün yaşananlar karşısında gereken davranış biçimini göstermesi ve gerekli yapılanma için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
GAZETE5, 18 Ağustos 2010